Paranın mutlaka yardımı dokunurdu ama kardeşimin kemik iliği nakli olması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنٌ، المال بالقطع يساعد، لكن أخي يحتاج إلى عملية زرع النخاع العظمي. |
Ama vücudumuzun hemen her yerinde yetişkin kök hücreler var. Biz bunları, benim alanımda kemik iliği naklinde kullanıyoruz. Geron, daha geçen yıl insan embriyonik kök hücrelerini | TED | لدينا أيضا خلايا جذعية بالغة في جميع أنحاء الجسم. في مجال عملي، نستعمل هذه الخلايا لزرع النخاع العظمي. بدأ غيرون ، خلال السنة الماضية فقط، أول محاولة |
Belden aşağısını felç eden ciddi bir omurilik hasarı geçirdin. | Open Subtitles | أضرارا بالغة في النخاع الشوكي، تسبب الشلل من منطقة الخصر. |
Yaptığımız şey kemik iliğini alıp, laboratuvarda kök hücreleri yetiştirdik ve damara geri enjekte ettik. | TED | لذا ما فعلناه هو أننا أخذنا هذا النخاع العظمي وقمنا بزراعة خلايا جذعية في المعمل، ومن ثم حقناهم مرة أخرى في الوريد. |
İki ayrı iğne yapılacak. Biri kas dokusuna, biri de kemiklerdeki ilik merkezlerine. | Open Subtitles | سوف يتم حقنك مرتين واحد في اعماق العضلات والأخرى في مركز النخاع الشوكي |
Bacak iliğinde etkilenmiş bir hücre kümesi var. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الخلايا المصابة في النخاع في عظمة الفخذ |
omurilikte parçalanmalar meydana geliyordu. Nöronlar her bir yöne dağılıyorlardı. | TED | فإنك تجد تشققات في النخاع الشوكي. و تتشعب العصاب في مختلف الاتجاهات. |
İşte kemik iliği biyopsisi aletlerinin bir seti. | TED | وهنا مجموعة من الأدوات التي نستخدمها لتحليل النخاع العظمي |
Kemik iliği naklinin tehlikelerle dolu olduğunu da öğrendim. | TED | وعلمتُ أيضًا أن زرع النخاع العظمي يمكن أن يكون محفوفاً بالمخاطر. |
Ya kemik iliği nakli kararını doktorlara bıraksaydık ama sonradan "ruh iliği nakli" diyeceğimiz bir şey yapmış olsaydık? | TED | ماذا لو تركنا أمر زراعة النخاع العطمي إلى الأطباء، وفعلنا شيء آخر الذي أطلقنا عليه لاحقًا "زراعة نخاع روحنا؟" |
İnsanlar kemik iliği çıkarma hasatını çektiğim için cesur olduğumu söylediler ama ben öyle düşünmüyorum. | TED | قال الناس أنني كنتُ شجاعة للخضوع لحصاد النخاع الشوكي، لكنني لا أعتقد ذلك. |
Kemik iliği nakli iyileştirici bir önlem, ama bu süreç karmaşık ve çoğunlukla ulaşması zor. | TED | وتُعتبَر زراعة النخاع العظميّ إجراءً شافيًا، إلّا أنّ هذه العمليّات معقّدة وغالبًا ما تكون صعبة المنال. |
Beni yoğun bakımdan akut omurilik bölümüne sevk ettiler. | TED | نقلوني من العناية المركزة لقسم اصابات النخاع الشوكي الخطيرة. |
Şimdi çok şaşırtıcı ve aslında büyüleyici olan şey tüm bunların, omurilik ve vücut tarafından yapılıyor olmasıdır. | TED | حاليا، شيء واحد رائع ومدهش حقا، حقيقة أن كل هذا يمكن توليده فقط من خلال النخاع الشوكي والجسد. |
Bunlar, aslında kemikte delik açmak için kullanılırlar ve kemik iliğini veya örnek kemik lezyonlarını toplar. | TED | هذه في الحقيقة تستعمل في الحفر داخل العظم لتجمع أجزاء من النخاع العظمي او عينات من إصابات العظم |
İlik, yağdan ve başka birçok destekleyici dokudan oluşur ama en önemli parçası kan kök hücreleridir. | TED | يحتوي النخاع على الدهون وغيرها من الأنسجة الداعمة، لكن مكونها الأساسي هو خلايا الدم الجذعية. |
Bacak iliğinde etkilenmiş bir hücre kümesi var. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الخلايا المصابة في النخاع في عظمة الفخذ |
Bu nedenle, eğer omurilikte bir lezyon varsa bunun dramatik etkileri olur. | TED | لذلك، عند وجود ضرر في مستوى النخاع الشوكي، تكون تأثيراته خطيرة. |
Ve tek etkili tedavi de, kemik iliğinden alınan kök hücre nakli. | Open Subtitles | اجل هذا هو والعلاج المؤثر الوحيد تنقلات جذور الخلية في عظم النخاع |
Ayrıca spinal sıvı testi de yaptım Andrews'ın yanıldığı konusunda haklıydın. | Open Subtitles | قمت بإجراء فحص سائل النخاع و كنت محقا ان آندروز مخطئ |
Bu yeni hücreler, iliğin içindeki küçük kılcal damarlardaki oyuklar yoluyla kan dolaşımına girerler. | TED | تدخل هذه الخلايا الجديدة مجرى الدَّم عبر ثقوب في الشعيرات الدموية في النخاع. |
Sorun sinirlerindeyse, transvers miyelit olabilir | Open Subtitles | إن كانت المشكلة في أعصابها، فقد يكون التهاب النخاع المستعرض |
Sonra iliklere etki eder ve nöropati görülür. | Open Subtitles | ثم يدمر النخاع ثم الاعتلال العصبي |
İliklerime kadar ıslandım Bayan McFadden ve hemen hasta olan biriyim. | Open Subtitles | إني مبتل حتى النخاع ولدي مقامة ضعيفة للمرض |
- Ne yazık ki darbenin etkisiyle omuriliği C3 omurundan ayrılmış. | Open Subtitles | لسوء الحظ، قوة الحادث قطعت النخاع الشوكي عند الفقرة الرقبية 3، |
Yani burada bir elektrot hayal edin omuriliğin arkasında yerleştirilmiş ağrısız bir uyarı verebilmek adına. | TED | تخيلوا هنا الكتروداً مزروعاً إلى الخلف من النخاع الشوكي ليقوم بتوصيل تنبيه غير مؤلم. |
Hastasına ilk defa omurilikten sıvı aldığını söylemiş. | Open Subtitles | فقد أخبر المريضة بأنها تجربته الأولى لإجراء خزعة النخاع الشوكي |