Eee... Şu doğum kontrol hapı satmayan adamla ilgili birşey sorayım. | Open Subtitles | دعني أسألك عن هذا الرجل الذي لا يبيع أدويّة تحديد النسل. |
Hayır. doğum kontrol tercihi üstüne bir test daha yaptım. | Open Subtitles | كلا, لقد قمت بعمل إختبار على رقعه طريقة تحديد النسل |
Hani adeti düzenlemek için çıkarılan ama aslında doğum kontrol işlevi gören. | Open Subtitles | لعلاج عدم انتظام الدورة الشهرية والذي يعمل في الواقع كأداة لتنظيم النسل |
Antibiyotiklerden ameliyata, doğum kontrolden tüp bebeğe, üreme başarısındaki etkenler çok daha esnek. | TED | من المضادات الحيوية إلى الجراحة، تحديد النسل إلى الإخصاب في المختبر، مرشحات للنجاح الإنجابي يتم تخفيفها. |
Şimdi, sizin korunmanızı, sorumluluk taşımanızı ve fazlasıyla doğum kontrolünün her şeklini kullanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكما يا شباب أن تكونا بأمان و على قدر من المسؤولية و أستعملا أشكال مختلفة من تحديد النسل |
doğum kontrol hapının gerçekten kontrol unsuru olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد أفترضت كما أعتقد أن ذلك يمنع الحمل وأنك قد استعنت بتعليمات عنصر مراقبة النسل حول هذا الموضوع |
Hayır, bence doğum kontrolü, açık bir forumda tartışılmalı. | Open Subtitles | لا , أعتقد أن أدوية تحديد النسل يجب مناقشتها في العلن |
Hey, kadınlar kendi doğum kontrol metodlarına gerçekten sadıktırlar. | Open Subtitles | أنت , النساء مخلصات لطرقهن في تحديد النسل |
doğum kontrol hapı alırken antibiyotik de kullanırsan, hapı nötrazile ettiğini söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل تعلمين انكِ اذا كنتِ تحددين النسل ثم اخذتِ مضا حيوي.. فلن يتم تحديد النسل |
Sana mucizenin ne olduğunu söyleyeyim. İşe yarayan bir doğum kontrol yöntemi. Lanetleneceğim. | Open Subtitles | سأخبرك بأنها معجزة تحديد النسل هو ماستفعله لقد أنتصرت |
doğum kontrolü yasak, cumaları et yemezler... | Open Subtitles | لا يحددون النسل ولا يأكلون اللحم يوم الجمعة |
İnsanlar, çocukların iyileşeceğini umuyor, ama yeni kabul edilen kanunla, doğum kontrol... genç neslin yok olmasını gerçek kılabilir. | Open Subtitles | الناس يحاولون لكن هناك قوانين جديده بالأفق لتحديد النسل الانقراض قد يكون حقيقياً |
Ayrıca bayanlar hatırlayın en iyi doğum kontrol yolu en ucuz.. | Open Subtitles | أيضاً تذكرن أفضل وسيلة لتحديد النسل يا سيدات. |
Şu doğum kontrolü olayı yüzünden sana hala öfkeliyim. | Open Subtitles | و بصراحة ، فأنا مازلت حانقة بشأن موضوع تحديد النسل ذاك |
"Ertesi Gün hapı" adlı doğum kontrol yöntemi, doğmamışın yaşam hakkını elinden aldığı için günah. | Open Subtitles | تحديد النسل باسم حبّة الصباح تعتبر خطيئة لإنها تُزهق حياة الغير مولودين. |
Dişlerimi fırçalayacağım ve doğum kontrol haplarını atacağım ve onikiden vuracağız. | Open Subtitles | سأنظف أسناني، و سأتخلص من حبوب تحديد النسل تلك و سنستمتع حتى الجنون |
Bu para, yarasa doğum kontrolüne gidecek değil mi? | Open Subtitles | هذا المال سيذهب لحملة تحديد النسل اليس كذلك؟ |
1227'deki ölümünden sonra İlahi vekalet ailesine yani "Altın Soy"a geçti. | TED | بعد وفاته عام 1227، انتقل التفويض الإلهي إلى عائلته، أو النسل الذهبي. |
Yani bana vampirlerden nefret eden ikinci kişiliğinin elinde tüm vampir soyunu muhtemelen benimkini öldürebilecek bir kazık olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | ربّما قد قتل بالوتد نسلاً بأكمله من مصّاصين الدماء وهذا النسل قد أكون سليله؟ |
Eğer erkek dölün ölümüne neden olacak bir gen taşıyorsa, döl hayatta kalamaz ve etrafta 500 sivrisinek dolaşacağına, hiç olmaz. | TED | الآن، لو كان الذكر يحمل وحدة وراثية تسبب موت النسل، فلن يتمكن النسل من البقاء على قيد الحياة. وبدلًا من أن يكون هناك 500 بعوضة تطير حولك، فلن يكون هناك واحدة. |
Ve ben tam olarak innaıyorum ki eğer Milenyum Gelişme Hedeflerinin gerçekleşmesi için aile planlamasını da işin içine katmalıyız. | TED | ومن ثم وانا أُؤمن بشدة انه ان اردنا ان نحقق الاهداف الألفية للتنمية نحن نحتاج ان ندرج تنظيم النسل ضمنها |
Ama biz aynı soydan geldik. Aynı ateşte şekillendik. | Open Subtitles | لكن أتينا من نفس النسل واشعلنا نفس النار |