| BG: 6 ay sonra dönüp bakınca yılın ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? | TED | برونو: بعد ستة أشهر، كيف تنظر إلى الوراء في النصف الأول من العام؟ |
| Çekimlerin ilk yarısını kaçırdım. | Open Subtitles | لقد أبتعدت من النصف الأول من الفلم يا فال |
| İlk yarısı sahnedeki canlı şarkıcılar tarafından söylencek. | TED | النصف الأول سيؤدّيه مطربون موجودون هنا على خشبة المسرح. |
| 20. Yüzyılın ilk yarısı montaj hattını ve uçağı üretti, penisilin ve tüberküloz için bir aşı üretti. | TED | أنتج النصف الأول من القرن 20 خط التجميع والطائرة و البنسلين ولقاح لمرض السل. |
| İlk yarının sonunda puan durumu şöyle.: Hanna, 39, Easley, 34. | Open Subtitles | وهذه نهاية النصف الأول, والنتيجه 39 لفريق الستره مقابل 34 لفريق ويسلى |
| Bu, Stella'nın yolculuğunun ilk yarısında Terra'nın daha yavaş yaşlandığını ama ikinci yarısında daha hızlı yaşlandığını gözlemleyeceği anlamına gelir. | TED | وهذا يعني أن ستيلا سترصد تيرا تكبر ببطء في النصف الأول من رحلتها، ولكنها تكبر بسرعة خلال نصف رحلة العودة. |
| Buradan kaynaklı, Kızıl Gezegen'de akıllı yaşamın da var olabileceği çağrışımı 20. yy'ın ilk yarısının büyük kısmında Yeryüzü'nde geniş çaplı kaygılara yol açtı. | Open Subtitles | وهذا ربما يشير لوجود حياة عاقلة على الكوكب الأحمر مما أثار قلقا كبيرا على الارض في النصف الأول من القرن العشرين |
| Hayatının ilk yarısındaki herkes, işlemenin ön tarafını görür ikinci yarısında ise tersini. | Open Subtitles | انت تقضي النصف الأول من حياتك في عمل الواجهة الأمامية . تلك الواجهة الجميلة |
| Hep Ghandi'yi görmek istemişimdir, Altıncı His'sin sadece ilk yarısını izledim, hep nasıl bittiğini merak etmişimdir. | Open Subtitles | تمنيت رؤية فيلم غاندى و لم أر سوى النصف الأول من فيلم الحاسة السادسة |
| Tamam, Senatör, paranın ilk yarısını aldım. | Open Subtitles | حسناً أيها السيناتور وصلني النصف الأول من المال |
| Hayatının ilk yarısını düğününü planlayarak harcayacaksın, | Open Subtitles | ستقضين النصف الأول من حياتك تخططين لزواجك |
| -Hayatlarının ilk yarısını düğün törenlerini planlayarak harcayacaklar | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً. إنهم جميعاً يقضون النصف الأول من حياتهم يخططون للزواج |
| İkinci olarak Amenhopis babasının ismi olan Amenhotep'in sadece ilk yarısını sildirdi. | Open Subtitles | ثانيا ، امنحوتب الرابع نحت النصف الأول من اسم والده أمنحوتب ، بسبب |
| Bence sen Goodfellas'ın ilk yarısını çok izlemişsin. | Open Subtitles | تعلم ؟ لقد شاهدت النصف الأول من فيلم الرفاق الصالحون كثيراً |
| Yirminci yüzyılın ilk yarısı insan ilişkileri açısından tam bir felaketti. bir tufan. | TED | النصف الأول من القرن العشرين كان حقاً نكبة للإنسانية، كارثة. |
| Yazın ilk yarısı sokak süprüntüleri gibi oynadın. | Open Subtitles | فى النصف الأول من الصيف ، كنت تلعب جيداً للغاية |
| Yılın ilk yarısı hesap ekstresi için dua mı edeceksiniz? | Open Subtitles | هل ستقوم بطرد الأرواح من بيانات حساب النصف الأول من السنة؟ |
| Ömrünün ilk yarısı boyunca büyük göktaşları gezegeni birkaç milyon yılda bir bombardımana tuttu. | Open Subtitles | في النصف الأول من نشأة الأرض اصطدمت كويكبات كبيرة بكوكب الأرض كل بضعة ملايين سنة |
| İlk yarının sonunda, oldukça ısınmış görünüyorlar. | Open Subtitles | لأنهمكانوايطلقونالتصويباتعلىالسله قبل نهاية النصف الأول. |
| Bu yılın ilk yarısında, her ay ortalama 14 operasyona katıldın. | Open Subtitles | في النصف الأول من هذه السنه، لقد اشتركت في 14 حالة كمعدل شهري |
| Bunun içinde, romanımın ilk yarısının tek kopyası var. | Open Subtitles | النسخة الوحيدة من النصف الأول لروايتي موجود هنا |
| "Yılın ilk yarısındaki geri dönüşü olmayan masraflarınız çeyrek yıllık KDV geri ödemeleri indirimleriizi geçiyor mu?" | Open Subtitles | هل تجاوزت مصروفاتك غير القابلة للرد" في النصف الأول من العام خصوماتك لعوائد ضريبة "القيمة المضافة الفصلية؟ |
| İlk yarıda Texas Western, Kentucky'nin önünde. | Open Subtitles | تكساسالغربيةتتقدمعلى كنتاكي في النصف الأول. |