"النظارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gözlük
        
    • gözlükleri
        
    • gözlüğü
        
    • gözlüklü
        
    • Gözlüklerini
        
    • Gözlüğünü
        
    • göz
        
    • Gözlüğün
        
    • gözlüklerle
        
    • gözlüklerin
        
    • Gözlükler
        
    • Gözlüklerim
        
    • Dürbünü
        
    • Gözlüklerimi
        
    Sana da gözlük onarma kiti ve biraz maltlaştırılmış süt topları . Open Subtitles أحضرت لكِ أنتِ طقم أدوات لإصلاح النظارة و بعض حلوى الشوكولا بالحليب
    Bize çift odaklı gözlük camlarını ve paratoneri verdi ve tabii ki Amerikan demokrasisinin kuruluşunda da yardımları oldu. TED اخترع النظارة ومانعة الصواعق، وطبعا كان هناك إسهامه في اختراع الديمقراطية الأمريكية.
    Ama genellikle, güneş gözlükleri ya da kristaller ve benzer aksesuarlarım olur, onları da seviyorum. TED ولكن في الحقيقة لدي اكسسوار مثل النظارة الشمسية أو أحب الكرستال وأشياء مثل هذه أيضا
    Şimdi bir adım daha atarak gidip bu gözlüğü alacağım ve buradaki masaya koyacağım. TED سأتقدم الآن خطوة إلى الأمام و آخد هذه النظارة و أتركها هنا بجانب المكتب.
    gözlüklü kızlar hakkında ne derler bilirsiniz. Open Subtitles لا , لايمكنني إرتدائها أنتي تعرفي ماذا يقولون للفتيات اللواتي يلبسن النظارة
    Gözlüklerini atabilirsin. Hepsini temizledik. Open Subtitles يمكنك التخلص من النظارة الطبية لقد تخلصنا من المرض
    Bu güneş Gözlüğünü sevdim. Her arabayla birlikte veriliyor mu bu? Open Subtitles أحب تلك النظارة هل تأتي مع أي سيارة؟
    gözlük taktığım halde, doğru dürüst göremiyorum. Ellerim titriyor... Open Subtitles عيناى لم تكن بحالة جيدة بالرغم من هذه النظارة ويداى ترتعش
    Carlotta Adams'ın makyaj çantasında bulduğum gözlük. Open Subtitles ولكنى اعدت النظارة التى وجدتها فى حقيبة مكياج شارلوتا ادامز
    Bütün gözlük sistemiyle bu kaygılar geçmişte kaldı. Open Subtitles بفضل النظارة متعددة الأغراض ستصبح تلك المخاوف من الماضي
    Şu görüş alanı meselesi var, yani teknoloji bir şekilde aslında gözlükleri giyerek gördüğünüzden daha fazla bir görüntü gösteriyor. TED هناك مسألة متعلقة بمجال الرؤية، بطرقة ما ترينا التكنولوجيا رؤية أوسع مما يمكن أن تراه عبر النظارة.
    Ve gözlükleri olan diğeri. Bir başka müdavim. Bu onun 45. gelişi. Open Subtitles و الذي يرتدي النظارة إنها رحلته الخامسة و الأربعين
    Bu gözlükleri çıkardığımda normal bir insan gibi görünüyor. Open Subtitles أتفهمين؟ عندما أخلع هذه النظارة تبدو هي لي كإنسانة عادية ، أليس كذلك؟ هه؟
    Biliyor musun, Komiser, daktiloda yazı yazıyor idiysen, okuma gözlüğü takardın. Open Subtitles أتعلم ملازم ؟ سترتدي النظارة لو كنت تطبع
    Bu onun yedek gözlüğü olmalı. İşte benim sarsaklığımın nedeni bu. Open Subtitles لابد وان هذه هى النظارة الأحتياطية لها وهذا هو مدى الفغلة عندها
    gözlüğü bir kayanın üstüne koyarsam insanlar hemen ne düşünür, bilir misin? Open Subtitles إن وضعت هذه النظارة على صخرة، أتعرفين ماذا سيتبادر لأذهان الناس؟
    Aralarından sadece biri zeki. gözlüklü olanı. Open Subtitles واحد منهم فقط هو الذكى الرجل الذى يرتدى النظارة
    Gözlüklerini atabilirsin. Hepsini temizledik. Open Subtitles يمكنك التخلص من النظارة الطبية لقد تخلصنا من المرض
    O lanet olası güneş Gözlüğünü de çıkar! Open Subtitles - فهمت ! -حسناً وانزع هذه النظارة اللعينة
    Ben seni böyle bir dört göz yüzünden terk eder miydim? Open Subtitles ما هو شعورك لو تركتك انا من اجل صاحبة النظارة
    Hayır, yani Gözlüğün demek istedim. Dur, düzelteyim. Open Subtitles لا، أقصد النظارة أبق ساكناً، أنا سأضبطها لك
    Şu gözlüklerle zekâsını yükseltmeye çalışan ukala sensin. Hazır gözlük konusu açılmışken, sana bir göz doktoru bulacağız tamam mı? Open Subtitles أنت صاحب الرأس الكبير، تحاول ان ترفع من معدل ذكائك بهذه النظارة بما أنك طرحتي أمر النظارات دعينا نأخذك لطبيب عيون
    Bu yüzden gözlüklerin yeni ve dişlerin bembeyaz. Open Subtitles و لهذا أحضرت النظارة الجديدة و لهذا أسنانك بيضاء
    Sanırım Gözlükler yüzünden net göremedim ve merdivenin içine kaydım. Open Subtitles لم أتمكن من النظر عبر النظارة و أنزلقت على السلم
    - Gözlüklerim olmadan mı seviyorsun beni? Open Subtitles هل تحبيني بدون النظارة ؟ هل علي ان ارتديها ؟
    Sinyali artırmalıyız. Dürbünü kullanabiliriz. Open Subtitles يجب ان نقوي الاشارة يجب ان نطارده ب النظارة
    Şimdi yapmam gereken bir şey var, ama önce gerçek Gözlüklerimi takayım ki sizi görebileyim. Muhtemelen çok daha iyi olacak. TED الآن على القيام بشئ ما, أولاً إرتداء النظارة الحقيقية لأتمكن من رؤيتكم حقيقة, و الذي ربما يكون ملائماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more