Öyleyse, böylesine muazzam kütleli iki gezegeni güneş sisteminin diğer ucuna ne fırlatabilir? | Open Subtitles | إذا ، مالذي بامكانه أن يدفع كوكبان ضخمان لمسافة بعيدة في النظام الشمسي |
Sadece 18 ay sonra güneş sisteminin en büyük gezegenine ulaştılar. | Open Subtitles | وبعد 18 شهرا فقط، وصلوا إلى أكبر كوكب في النظام الشمسي |
Nicolaus Kopernik, Dünya evrenin merkezi değil, güneş, güneş sisteminin merkezi, Dünya, güneşin etrafında dönüyor, | TED | فعندما قال نيقولا كوبرنيكوس أن اﻷرض في الحقيقة ليست مركز الكون الشمس هي مركز النظام الشمسي و اﻷرض تدور حول الشمس |
Jüpiter'in manyetik alanı Güneş sistemindeki en geniş ve kuvvetli olanıdır. | Open Subtitles | المجال المغناطيسي لكوكب المشتري هو الاكبر و الأقوى في النظام الشمسي |
Birbirlerini rota dışına itmeye başlayınca Güneş Sistemi başıboş toplarla dolmaya başladı. | Open Subtitles | فبالطبع بدأوا يشدون بعضهم بعضاً النظام الشمسي كان على شفا الأنفجار كالمدفع |
Bizim algımızın alamayacağı sebeplerden dolayı Tanrı güneş sistemini o şekilde yaratmıştı. | Open Subtitles | لأسباب أبعد من فهمنا خلق الرب النظام الشمسي بهذه الطريقة و حسب |
Çünkü bu iki şey aynı güneş sisteminde bile değil. | Open Subtitles | السبب ان تلك الأمور ليست' حتى في نفس النظام الشمسي. |
Ama bilim insanları için, halkaların özel bir anlamı da var, Çünkü biz onların, ufak boyutta, güneş sisteminin aslında nasıl oluştuğunu temsil ettiğine inanıyoruz. | TED | لكن بالنسبة للعلماء، هناك معنى خاص لهذه الحلقات، لأننا نعتقد أنها تمثل، على مقياس صغير، كيفية تشكل النظام الشمسي. |
1845'ten beri ilk kez yer çekimsel etkinin güneş sisteminin dış kısmındaki bir şeyden geldiğini gördük ve ne olduğunu bilmiyorduk. | TED | كانت هذه هي المرة الأولى منذ عام 1845 التي لاحظنا فيها تأثيرات جاذبية لشيء ما في النظام الشمسي الخارجي ولم نعرف كنهه. |
Şu anda 4 gezegen bulunan güneş sisteminin iç kısmında bir zamanlar yüz kadar gezegen bulunuyordu. | Open Subtitles | في النظام الشمسي الداخلي هناك الآن أربعة كواكب كانوا ذات مره ما يزيدوا عن المائه |
güneş sisteminin içiyle ilgili insanın ilk aklına gelen şey "Tanrım, her şey çok farklı" demek oluyor. | Open Subtitles | أول شيء يُدهش اى شخص في النظام الشمسي الداخلي هو التنوع ،ياالهى.. كلّ شيء مختلف |
güneş sisteminin dışından güçlü, zaman eğriliği algılıyorum. (Singularity : zaman eğriliği-kırılması, diye çevirdim) | Open Subtitles | أشعر بجاذبية هائلة في النظام الشمسي الخارجي |
Eğer bu şeyi açmak bir güneş sisteminin patlaması anlamına gelecekse, açmayalım. - Seni öldürecekler. | Open Subtitles | إذا تحول هذا الامر يعني على النظام الشمسي ومن تنفجر ، ثم دعونا لا. |
Güneş sistemindeki bir çok uydunun yüzeyinde benzer malzemeye rastlıyoruz. | Open Subtitles | نراه على سطح العديد من الأقمار في النظام الشمسي الخارجي |
Güneş sistemindeki pek çok cisim sıvı suya sahip değil, o yüzden oralara bakmıyoruz. | TED | والعديد من أجسام النظام الشمسي لا يحتوي على ماء سائل؛ ولذلك لا نبحث هنالك. |
Ancak Güneş Sistemi'nin sınırına ulaşmak için 20.000 km daha yol almamız gerekiyor. | Open Subtitles | .. لنصل لأطراف النظام الشمسي .علينا أن نقطع مسافة 20 ألف كيلومتر أخرى |
Bir ayağı hala Orta Çağ'dayken, Isaac Newton tüm güneş sistemini hayal edebildi. | Open Subtitles | بإحدى قدميه ما زالت في العصور الوسطى تخيل إسحاق نيوتن النظام الشمسي بكامله |
Binbaşı, güneş sisteminde nerede olduğumuzu düşünün. | Open Subtitles | الرائد،فكر حول اين نحن في النظام الشمسي. |
Öyle muazzamdır ki güneş sistemimizdeki gaz ve tozun %99.9'unu toplamıştır. | Open Subtitles | عملاقة جداً حيث جمعت 99.9% من الغاز والغبار في النظام الشمسي. |
Bugünkü haliyle bildiğimiz güneş sistemine bakacak olursanız, Güneşe yakın birkaç gezegen var, biz de onlardan birindeyiz. | TED | إذا نظرت إلى النظام الشمسي كما نعرفه الآن, ستلاحظ وجود كواكب قريبة من الشمس كالأرض التي نعيش عليها. |
Bunun yerine, dış Güneş sisteminden gelen haberciler tarafından getirildiler. | Open Subtitles | بالمقابل، كان يجب نقلها بهذه الرسل من النظام الشمسي الخارجي |
Bugün gördüklerimiz Mars, Dünya, Merkür ve Venüs iç güneş sistemimizin hayatta kalanları. | Open Subtitles | ما نراه الآن المريخ والارض وعطارد والزهرة هذه الكواكب الداخلية في النظام الشمسي |
Bu gerçekleştikten sonra güneş sistemimiz ebedi bir karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | وبعد ذلك سيخيم الظلام على النظام الشمسي إلى الأبد |
İnsanın geleceğiyle tutkulu bir şekilde ilgiliyim, özellikle de Ay'da, Mars'ta ya da Güneş sistemimizde herhangi bir yerde. | TED | إنني مهتمةٌ بشغف في مستقبل البشر ، وفي القمر ، وفي كوكب المريخ خاصةً ، وأماكن أخرى أيضاً في النظام الشمسي. |
Onlara ne çeşit bir şema ile solar sistemin yörüngesini göstermeli ki gerçekte böyle olmadığını düşünsünler? | TED | ما شكل مخطط النظام الشمسي الذي ستعرضونه عليهم، لتبينوا أنه لا يشبة ذلك حقاً ؟ |