Fakat biz batıda, nakit kullanmayı tercih ediyoruz. | Open Subtitles | حَسناً، خارج هنا في القاسيةِ والسقطةِ الغرب، نَمِيلُ إلى إسْتِعْمال النقدِ. |
"Yanımda o kadar nakit taşımam tatlım." | Open Subtitles | أنا لا أَحْملُ ذلك النقدِ بالجوار ، حبّوبي." |
Dün gece, senin şu küçük neşe kaynağını nakit paraya çevirmenin yollarını düşündüm. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي a يُفكّرُ بابداع حول كَمْ لتَحويل هذه الحزمةِ مِنْ البهجةِ إلى النقدِ. |
nakit çekimlerine bakın. | Open Subtitles | إنظرْ إلى كُلّ تلك الإنسحاباتِ، "مكتوب بإسم النقدِ. " |
Bu arada nakit param yok. | Open Subtitles | بالمناسبة، قليلاً بلا النقدِ. |
Çok fazla nakit taşıdığını biliyor ve "Tamam, kısa yoldan zengin olacağım." diyor. | Open Subtitles | يَعْرفُ ذلك تَجيءُ مِنْ الكثير مِنْ النقدِ... لذا يُقرّرُ، "موافقة، سَأَغتني بسرعة." |
Fu Yien, bu aralar yanımda nakit yok pek. | Open Subtitles | (فيو يان)، أَنا - يَعْبثُ بلا النقدِ في الوقت الحاضر. |