"النهاية إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • nihayetinde
        
    Fakat nihayetinde bazı sistematik nedenlerden ötürü bunun işe yaramadığı sonucuna vardım. TED ولكن وصلت في النهاية إلى استنتاج أنها لم تنجح فقط لأسباب منهجية.
    Güzel bir şekilde yaşamak için Amerika'ya geldim ama nihayetinde bir çöpten farksızım. Open Subtitles ،لقد ذهبت إلى أمريكا لأعيش جيداً ولكنني في النهاية إلى جانب صندوق قمامة
    Deprem bölgelerinde artan baskı en nihayetinde bir depremi tetikleyebilir. TED والمناطق غير المستقرة، وقد يؤدي الضغط المكثف في النهاية إلى حدوث زلزال.
    Bu mesaj topluluk genelinde duyuldu ve en nihayetinde, IŞİD tarafından esir alınmasına rağmen hayatta kalanlara ulaştı. TED تم سماع هذه الرسالة في جميع أنحاء المجتمع ووصلت في النهاية إلى الناجيات المحتجزات من قبل داعش.
    Onların şehri nihayetinde, Uruk nüfusunun iki katından daha fazla büyüdü, bugün hâlâ, Anuradhapura şehri 2 bin yıldan daha önce dikilmiş ağacın bakımını yapıyor. TED نمت مدينتهم في النهاية إلى أكثر من ضعف سكان الوركاء، وحتى اليوم ما زالت أنورادابورا تعتني بشجرة زُرِعت قبل ألفي عام.
    Bu da nihayetinde, heriflerin pencereden pencereye ve bir ağacın tepesinden diğerine uçmalarına kadar gider. Open Subtitles و الذي يؤدي في النهاية إلى أشخاص يتطايرون من نافذة إلى نافذة ومن اعلى شجرة إلى شجرة
    Yürüyen ölüler bile nihayetinde mezara döner. Open Subtitles حتى الميت الذي يمشي يعود في النهاية إلى القبر
    nihayetinde dünyanın diğer ucundaki bir savaş beyine satıldı ve orada kaldı. Open Subtitles والتي بيعت في النهاية إلى أمير حرب ما على حافة العالم واتضح أن هذا هو الأمر ..
    Ve en nihayetinde bir yardım eline muhtaç olduğuna karar verdim. Open Subtitles وتوصلتُ فى النهاية إلى أنه بحاجةٍ إلى المُساعدة.
    Böylece etiket fiyatları nihayetinde bugünkü değerlere düşerken sürüş maliyeti, başlangıçtan itibaren, çok daha düşük olur. TED لذا فإن الثمن الملصق على السيارة سينخفض في النهاية إلى الثمن الحالي تقريباً, بينما تكلفة القيادة, حتى من البداية .هي أقل بكثير
    Bilmiyorum yakalayabildiniz mi, ama John bize dedi ki: Zor nefes alması nihayetinde motor sinir hastalığı teşhisine yönlendirdi. TED سيدارثان تشاندران: لا أعرف إذا فهمتم ما قال لكن ما أخبرنا به جون كان أن الصعوبة في التنفس أدت في النهاية إلى التشخيص بداء العصبون الحركي.
    Ama bunlar nihayetinde kabullenmeye yol gösterir, bu da kaybolanların bir daha asla geriye dönmeyeceklerinin ve hayatın çok farklı da olsa devam edebileceğinin anlaşılmasına. Open Subtitles ولكن تلك الأومور ستزول ، وفي النهاية إلى مرحلة التسليم وإدراك أن ما تم فقدانه لا يمكن أن يعود والحياة يمكن لها أن تستمر بالرعم من أنها قد تكون مختلفة
    Moleküler makineler kenetlenmeye, daha karmaşık yapılar oluşturmak için birleşmeye başladılar, nihayetinde bildikleri en etkili ve verimli şekli oluşturdular. Open Subtitles بدأت الآلات الجزيئية بالارتباط جمّعوا أنفسهم لتشكيل كائنات حية أكثر تعقيداً تطوروا في النهاية إلى الشكل الأكثر فاعلية وكفاءة مما عرفوا
    nihayetinde de ölümüne sebep oldu. Open Subtitles -وفي النهاية إلى حتفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more