| Dayaktan dolayı Yedi dikiş ve en sonunda, Yedi senelik hayat. | Open Subtitles | تقريبا سبع غرازت بسبب الضرب وفي النهايه سبع سنوات بقيت لتعيشها |
| eninde sonunda benimle konuşacağını sen de biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفين انكِ أنتي الذي ستبدئي التحدث معي في النهايه |
| Tekrar küçük bir kız gibi, yalnızca oyunun sonunda hediye yok. | Open Subtitles | أستطيع التحرك ثانية بعد سكون وفى النهايه أكون بلا أى هِبه |
| Üç turun birincisi ya da sağlam kalan son kişi kazanır. | Open Subtitles | انها ثلاث لفات الى خط النهايه او الذى يبقى اخيرا ً |
| sonuna kadar gidecek ve okçuların 100 adıma kadar yaklaşmasını sağlayacaksınız! | Open Subtitles | وهكذاا الي النهايه لكي يدعوا حمله الاسهم يحصلون علي 200 قطعه |
| Sen ve Bay Lombard sonu daha ilginç hale getirdi. | Open Subtitles | أنت و مستر لومبارد جعلتما النهايه أكثر إثاره |
| Bir keresinde bana sürekli maske değiştirdiğini ve nihayetinde kim olduğunu bilemez bir hale geldiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتى من قبل أنك دائما تغيرى أقنعتك لدرجة أنك فى النهايه لم تسطعى أن تعرفى من أنتى |
| Ne zaman biriyle konuşsam, sonunda, bunlardan bir tane beliriyor. | Open Subtitles | حين اتكلم مع شخص ما فى النهايه هناك واحده مثلها |
| sonunda sıfır noktasına ulaşıncaya kadar yavaş yavaş soğur. | TED | شيئاً فشيئاً تبرد الى ان تصل في النهايه الى درجه الصفر |
| Hakim geri döndü, birkaç gün daha toplanan delilleri dinledi. sonunda, duruşmanın tekrarı için verilen dilekçeyi kabul ettiğine dair kararını verdi. | TED | عاد مجددا، كان هناك بضعة أيام أخرى من الأدلة التي استُمع لها. في النهايه قدم الحكم أنه سيقوم بمنح التماس لإعادة المحاكمه. |
| Scott, eninde sonunda hikâye patlak verecek. | Open Subtitles | سكوت القصه سوف تنتشر على كل حال فى النهايه |
| Her zaman kötü bir çocuktu, ve sonunda o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyledi o içi doldurulmuş kuşlar gibi oturup etrafa baktan başka yaptığım bir şey olmadığı halde.. | Open Subtitles | لقد كان سئ ولكن في النهايه سوف ينوي ان يقول لهم انني قتلت تلك الفتيات وهذا الرجل كل ماعلي ان أفعله الان هو التحديق |
| Ama, sonunda kalmamız için bir eve yerleştirilmemizse muhteşemdi. | Open Subtitles | لكن عندما تمكنا فى النهايه من تدبير أمر المسكن , و جدنا انه مكاناً رائعاً |
| sonunda, Afrikakorps, son adama kadar savaşmanın bir mantığının olmadığını gördü. | Open Subtitles | فى النهايه لم يجد الفيلق الأفريقى جدوى مـن القتال حتى أخـر جندى |
| İyi olmalı yada bu son olacak. | Open Subtitles | يجب ان تسير الامور جيداً هذه المره أو انها ستكون النهايه |
| Carry sonuna kadar bekledi. Benim uzun zamandır beklediğimi asla aklı edemedi. | Open Subtitles | كارى إنتظر حتى النهايه لم يعتقد أبدا أننى سأنتظر أكثر من ذلك |
| Kendilerini gömüp sonuna kadar direniyorlardı. | Open Subtitles | يتمركز الجندى منهم داخل حفره ويقاوم حتى النهايه |
| Seni kurtarmaya çalıştım... Anlaşılan kurtarmaya çalıştığın her kadının sonu ölüm oluyor. | Open Subtitles | مثل كل امراه انت تحاول الا تجعل النهايه بها موت |
| Fakat büyük bir şirketle gireceği yasal bir mücadeleyi destekleyecek yeterli kaynağa sahip değildi ve nihayetinde vazgeçti. | Open Subtitles | لكنه لم يكن لديه الادله ليصعد الامر لمعركه قضائيه مع مؤسسات كبيره وفي النهايه استسلم |
| Asla bu işin sonunu duyamayız. - Biliyorum. Peki, en azından beraber olacağız. | Open Subtitles | , لا يمكن أن نسمع أبداً النهايه لها أعلم , حسناً علي الاقل سنكون معاً |
| Bir çift yanlış alarmdan sonra Sonuçta bir anne oldun. | Open Subtitles | بعد عدة تحذيرات زائفه و فى النهايه تصبحين أما |
| Önümdeki yol görülemeyecek kadar zor eser, kıvrılır ama nerede sona erer. | Open Subtitles | أنه يلتف ويحنى لكن أين النهايه.. ؟ يعتمد على فقط |
| Bir şey üzerinde bu kadar fazla uğraştığında, Er geç bitirip şu korkunç soruyla yüzleşmek zorunda kalıyorsun: | Open Subtitles | عندما تعمل بجهد في النهايه , يجب أن تنتهي وتواجه السؤال الفظيع ؟ |
| Güven bana bizi Bitiş çizgisine kadar götürürsen o çizgiyi geçmeyi başarabilirim. | Open Subtitles | ثقي بي ، إذا وصلتي بهذا إلى خط النهايه فسأعبره |
| Ve belki de, sonun da, insan olmak bu demektir. | Open Subtitles | و ربما في النهايه هذا هو معنى ان نكون بشر بعد كل شيء |