| Ve kaliteli mal 140 civarında erir. | Open Subtitles | اما النوع الجيد فينصهر عند حوالى 140 درجة |
| Hayır, bu kaliteli deri. Seni istediğin ısıda tutan cinsinden. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لا هذا الجلد من النوع الجيد إنه من النوع الذي يبقي مزاجك حيث يجب أن يكون |
| kaliteli içikimi kafaya çekiyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أنا لدي, إنك تشرب من النوع الجيد خاصتي. |
| kaliteli olanları pirinç tanesi kadardır. Bir hafta falan kadar işlevini yürütür. - Çıkartabilir miyiz? | Open Subtitles | النوع الجيد منه يكون بحجم حبه الرز ويبقى لمده حوالى اسبوع |
| Bir içki içmek için can atıyorum. İyisinden ama. | Open Subtitles | اننى اتحرق شوقا لتناول شراب ومن النوع الجيد |
| Hakkın varmış. Bu, kaliteli bir sokak etiymiş. | Open Subtitles | أنت علي حق، هذه لحوم شوارع من النوع الجيد |
| Peki bu kadar kısa bir süre içinde böyle kaliteli şarkılar yapmak yaygın bir şey midir? | Open Subtitles | و هل هو شائع أن تتمكن من انتاج أغنيه من النوع الجيد , في فترة زمنيه قصيره؟ |
| Johnny Wu sana yirmi tane genç, kaliteli parça gönderdi. Sen parasını vermedin. | Open Subtitles | "لقد قام "جونى وو بتسليمك 20 وحدة من النوع الجيد صغير السن وأنت لم تدفع |
| Ella gibi kaliteli, sorumlu bir kadın seni aşar. | Open Subtitles | في المدرسة الثانوية - ليس جيدا لامرأة من النوع الجيد - |
| Senin kaliteli malından bulamam ama. | Open Subtitles | ليس من النوع الجيد |
| Senin için gelecek vadeden kaliteli şeyler var. | Open Subtitles | لديّ زوجان من النوع الجيد |
| kaliteli bir şey olsun. | Open Subtitles | ليس هذا النوع! النوع الجيد |
| Bu kaliteli bir bloknotdur. | Open Subtitles | ! انها من النوع الجيد |
| 400! Şampanyayı unuttunuz. Ve en iyisinden! | Open Subtitles | بالشمبانيا يصبحون 400 ومن النوع الجيد |
| -Frankie, iyisinden bir bira. | Open Subtitles | فرانكي " آنية من النوع الجيد " |
| İyisinden. | Open Subtitles | النوع الجيد |