"الهاديء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Pasifik
        
    • sessiz
        
    • sakin
        
    • Pacific
        
    İlk bulgularımdan biri, Pasifik Okyanusu'na bakan bir mağaranın girişindeydi. TED أحد أولى إكتشافاتي كان في مدخل كهف يواجه المحيط الهاديء.
    Ayılar kuş uykusuna rahat yatacak tabii Pasifik somonları destansı göçlerini, doğanın muazzam olaylarından birini, devam ettirebildikleri sürece. Open Subtitles تبيت الدببة بيسر كلّ عام طالما كان سلمون المحيط الهاديء قادراً على مواصلة رحلته الملاحمية إحدى أعظم أحداث الطبيعة
    Kendimizi Pasifik Sahil Yolu'nda bulduk. Open Subtitles بعدها الشيء الذي تذكرته كنا نتزلج في ساحل المحيط الهاديء السريع
    Anlamıyor ama dört aydır beni koruduğuna göre sessiz fikirlerinin değerini anlamaya başladım. Open Subtitles لا شيء، لكن بعد حراسته لي لمدة أربع أشهر، عليّ أن أقدّر رأيه الهاديء. ألديك شيء؟
    Anlamıyor ama dört aydır beni koruduğuna göre sessiz fikirlerinin değerini anlamaya başladım. Open Subtitles لا شيء، لكن بعد حراسته لي لمدة أربع أشهر، عليّ أن أقدّر رأيه الهاديء. ألديك شيء؟
    Bu sakin ortam kör golden barb gibi mağara balıklarının evidir. Open Subtitles هذا العالم الهاديء هو منزل لأسماك الكهوف المتخصصة مثل الشوكة الذهبية العمياء
    Düşündüm de bence sen... Şey yapmak zorundasın... South Pacific'ten fırlamış gibi konuşmak istemiyorum ama "Bir rüyan olmalı". Open Subtitles اعتقد ان عليك بعد هذا ان تكون كالمحيط الهاديء , يجب ان يكون لديك حلم
    Pasifik'in ortasında ıssız, küçük bir ada. Open Subtitles هذه جزيرة صغيرة منسية في وسط المحيط الهاديء
    Çok özel bir gecede Costa Rica'nın Pasifik kıyısı. Open Subtitles نحن علي ساحل المحيط الهاديء في كوستا ريكا في ليلة تعد خاصة جداً
    Pasifik Okyanusu'nda 23,000'den fazla adanın yanı sıra su altında da tepeleri yüzeye çıkmamış olan fazla sayıda dağ - deniz tepeleri - vardır. Open Subtitles برغم كل شيء، فإن المحيط الهاديء يحوي أكثر من ثلاثة آلاف جزيرة، بجانب جزر جبلية أخرى مغمورة
    Elli yıl önce Pasifik sularında battı. Open Subtitles لقد غرقت لقاع المحيط الهاديء قبل خمسين عاماً
    Pasifik Okyanusu'ndaki yarım milyardan fazla somon balığı 3,000 millik yolculuklarına başlar ve yumurtlamak için doğduğu nehirlere geri döner. Open Subtitles ما يزيد عن نصف بليون سلمون في المحيط الهاديء يبدأون رحلة 3000 ميل عائدين ليضعو البيض في الأنهار التي وُلدو فيها
    Ancak, bu ve Kuzey Pasifik civarındaki ayıların kaderi somon balıklarına bağlıdır. Open Subtitles ،لكن في النهاية، مصير عائلات الدببة هذه وبالتأكيد مصير كلّ الدببة حول شمال المحيط الهاديء يعتمد على السلمون
    Denizde geçen 4 yıldan sonra yarım milyar Pasifik somonu evlerine tatlı sulara geri dönüyor. Open Subtitles ،بعد أربع سنوات في البحر نصف بليون سلمون المحيط الهاديء يعودون للموطن إلى المياه العذبة
    sessiz banliyölerin çaresizliğine nazaran bence uzaylı kıyameti dünya üzerindeki cennet gibi bir fırsat. Open Subtitles مقارنة بالبؤس الهاديء لمناطق أطراف المدينة كنت لأقول إن كارثةً فضائية هي جنةٌ على الأرض
    Hiç düşünmemiştim, şirketteki o kendi halindeki sessiz adamın... Open Subtitles لم أفكر أن ذلك الفتى الهاديء في العمل ... سيكون
    Sorunlarından arınmaya bak ve sessiz ol. sessiz ol ve dinle. Open Subtitles ...أخفي مشاعر قلبك و .وتبنى الفم الهاديء
    Hmm, o sessiz, utangaç tiplerden. Open Subtitles حسنا، إنها من النوع الهاديء الخجول
    Karar alırken sakin ve dikkatli dayanan insanları takdir ederim. Open Subtitles إني أقدّر الرجل الهاديء و الحذر في إتخاذ قرارته
    sakin kişi olmaya alışık değildim. Open Subtitles فأنا لم أعتد أن أكون أنا الهاديء
    Çok sakin bir insanın yaşadığını hissetmesi için maceraya, adrenaline ve ölüm korkusuna ihtiyacı vardır. Open Subtitles هذا الرجل الهاديء... كان يحتاج للاثارة والمغامرة والادرنالين والخوف من الموت...
    Pacific'e gidiyoruz, değil mi? Open Subtitles سنذهب للمحيط الهاديء اليس كذلك ؟ حسنا ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more