"الهواءِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hava
        
    • havaya
        
    • yayında
        
    • yayındasınız
        
    • Havada
        
    • yayından
        
    Lütfen. Hava alsınlar. Open Subtitles من فضلك.أعطِ هؤلاء الناسِ بَعْض الهواءِ.
    Hava almak istiyorum. Open Subtitles أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستعملَ بَعْض الهواءِ حقاً.
    Sokaklar ve Hava karışmış durumda. Open Subtitles لَيسَ فقط مجنون في الشوارعِ. هناك مجنونُ فوق في الهواءِ
    Arkadaşlar, şimdi benim sihirli değneğim bu çocuğu havaya kaldıracak. Open Subtitles أصدقائى، الآن عصاي السحرية تَذْهبُ لتَعليق هذا الولدِ في الهواءِ
    Birden havaya saçıverdin. Open Subtitles أنت فقط تَسْحبُ هذه الأشياءِ خارج الهواءِ.
    Canlı yayında söylediğim bir şey yüzünden geçen cuma kovuldum. Open Subtitles أصبحتُ معلّباً الجمعة الماضية لقول الشيءِ على الهواءِ.
    yayındasınız. Open Subtitles إمضَ، شخص متّصل، أنت على الهواءِ.
    Böyle ani bir soğuk Hava dalgasını onun içine salmak inanılmaz bir girdap fırtınası başlatır. Open Subtitles القيام بإنفجار مفاجئ مِنْ الهواءِ المتجمّد سَيَخْلق واحدة جهنمية من العاصفة الدوّامة
    Hava kabarcığı pulmoner emboliye ve kardiyak arreste sebep oldu. Open Subtitles فقاعةُ الهواءِ قد سبّبت الصمّة الرئويّة والحصار القلبي
    Gübre sırasında Hava akışının yoğun olmasına özen gösterin. Open Subtitles تأكّدْ كَ تَحْصلُ كومةُ سماد عضوي على الكثير مِنْ الهواءِ.
    Biraz Hava almalıyım. Müsaadenizle. Open Subtitles أنا فقط أَحتاجُ للحُصُول على بعض الهواءِ.
    Dışarı çıkıp biraz temiz Hava almak ister misin? Open Subtitles هل تودينَ الخروجَ قليلاً لإستنشاقِ بعضٍ من الهواءِ المنعش؟
    - Gidip biraz Hava alayım. - Zaten açık havadayız. Open Subtitles - أعتقد سَأَذْهبُ أَحْصلُ على بَعْض الهواءِ.
    Hava alıyor olmalı. Open Subtitles أَعتقدُ بأنّها تَحْصلُ على بعض الهواءِ.
    Biraz Hava alayım. Open Subtitles أعتقد سَأَحْصلُ على بعض الهواءِ.
    Çünkü biz amigolar insanları havaya fırlatırız. Open Subtitles لأننا في الإستعراض نَرْميكم يا فتيات في الهواءِ
    Buradaki su tüm pisliği hapsediyor ve tekrar havaya karışmasını önlüyor Open Subtitles تَرى، هذه فخاخِ الماءِ كُلّ جزيئات الوسخَ بدلاً مِنْ أنْ يُكرّرَ يَدْعمونَ إلى الهواءِ.
    Sonunda hepsi büyük beden pantolonlarını havaya atacaklar. Open Subtitles في النهايةِ التي منها هم جميعاً يَرْمونَ ملابسهم الداخلية السمينة إلى الهواءِ.
    Belki canlı yayında bize selâm gönderirsin. Open Subtitles يا، لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقُولَ مرحباً إلينا على الهواءِ.
    Merhaba. yayındasınız. Open Subtitles مرحباً، أنت على الهواءِ.
    Çığlıkların yerine, yemin ederim müzik duyuyorum Havada Open Subtitles بدلاً مِنْ صيحاتِ، أُقسمُ أنا أَسْمعَ موسيقى في الهواءِ
    Sizi yayından almak zorundayız. Open Subtitles نحن سَيكونُ عِنْدَنا إلى يُزيلُك من الهواءِ بشكل مؤقت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more