| Lütfen. Hava alsınlar. | Open Subtitles | من فضلك.أعطِ هؤلاء الناسِ بَعْض الهواءِ. |
| Hava almak istiyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستعملَ بَعْض الهواءِ حقاً. |
| Sokaklar ve Hava karışmış durumda. | Open Subtitles | لَيسَ فقط مجنون في الشوارعِ. هناك مجنونُ فوق في الهواءِ |
| Arkadaşlar, şimdi benim sihirli değneğim bu çocuğu havaya kaldıracak. | Open Subtitles | أصدقائى، الآن عصاي السحرية تَذْهبُ لتَعليق هذا الولدِ في الهواءِ |
| Birden havaya saçıverdin. | Open Subtitles | أنت فقط تَسْحبُ هذه الأشياءِ خارج الهواءِ. |
| Canlı yayında söylediğim bir şey yüzünden geçen cuma kovuldum. | Open Subtitles | أصبحتُ معلّباً الجمعة الماضية لقول الشيءِ على الهواءِ. |
| yayındasınız. | Open Subtitles | إمضَ، شخص متّصل، أنت على الهواءِ. |
| Böyle ani bir soğuk Hava dalgasını onun içine salmak inanılmaz bir girdap fırtınası başlatır. | Open Subtitles | القيام بإنفجار مفاجئ مِنْ الهواءِ المتجمّد سَيَخْلق واحدة جهنمية من العاصفة الدوّامة |
| Hava kabarcığı pulmoner emboliye ve kardiyak arreste sebep oldu. | Open Subtitles | فقاعةُ الهواءِ قد سبّبت الصمّة الرئويّة والحصار القلبي |
| Gübre sırasında Hava akışının yoğun olmasına özen gösterin. | Open Subtitles | تأكّدْ كَ تَحْصلُ كومةُ سماد عضوي على الكثير مِنْ الهواءِ. |
| Biraz Hava almalıyım. Müsaadenizle. | Open Subtitles | أنا فقط أَحتاجُ للحُصُول على بعض الهواءِ. |
| Dışarı çıkıp biraz temiz Hava almak ister misin? | Open Subtitles | هل تودينَ الخروجَ قليلاً لإستنشاقِ بعضٍ من الهواءِ المنعش؟ |
| - Gidip biraz Hava alayım. - Zaten açık havadayız. | Open Subtitles | - أعتقد سَأَذْهبُ أَحْصلُ على بَعْض الهواءِ. |
| Hava alıyor olmalı. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّها تَحْصلُ على بعض الهواءِ. |
| Biraz Hava alayım. | Open Subtitles | أعتقد سَأَحْصلُ على بعض الهواءِ. |
| Çünkü biz amigolar insanları havaya fırlatırız. | Open Subtitles | لأننا في الإستعراض نَرْميكم يا فتيات في الهواءِ |
| Buradaki su tüm pisliği hapsediyor ve tekrar havaya karışmasını önlüyor | Open Subtitles | تَرى، هذه فخاخِ الماءِ كُلّ جزيئات الوسخَ بدلاً مِنْ أنْ يُكرّرَ يَدْعمونَ إلى الهواءِ. |
| Sonunda hepsi büyük beden pantolonlarını havaya atacaklar. | Open Subtitles | في النهايةِ التي منها هم جميعاً يَرْمونَ ملابسهم الداخلية السمينة إلى الهواءِ. |
| Belki canlı yayında bize selâm gönderirsin. | Open Subtitles | يا، لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقُولَ مرحباً إلينا على الهواءِ. |
| Merhaba. yayındasınız. | Open Subtitles | مرحباً، أنت على الهواءِ. |
| Çığlıkların yerine, yemin ederim müzik duyuyorum Havada | Open Subtitles | بدلاً مِنْ صيحاتِ، أُقسمُ أنا أَسْمعَ موسيقى في الهواءِ |
| Sizi yayından almak zorundayız. | Open Subtitles | نحن سَيكونُ عِنْدَنا إلى يُزيلُك من الهواءِ بشكل مؤقت. |