Çift hava yastıklı ve harika bir arka koltuğu var. | Open Subtitles | بها إثنان من الأكياس الهوائية الجانبية و مقعد خلفي واسع |
hava yastığı açıldı. Bebeğimi ve ailemi kontrol edemez misiniz? | Open Subtitles | الأكياس الهوائية شغلت، إذا أمكنك فقط الإطمئنان على طفلي وعائلتي |
İleri sürüş tekniklerinde, arabayı bir yerlere çarparsınız, hava yastığı açılır. | Open Subtitles | واجبة للتدريب التقنى, فأنتَ تصدم كثيراً، و الأكياس الهوائية قد تنفجر. |
Hastalanmış bir nefes borunuz varsa, nefes borunuzdaki hücreleri almayı, | TED | اذا اتيت بقصبة هوائية مريضة نأخذ الخلايا من قصبتك الهوائية |
Kadının boğazı kesilirken, soluk borusunun enine kesitinin tam bir görüntüsünü görebiliyorsun. | Open Subtitles | فبينما يشق عنق المرأة يمكنك أن تري مقطع عرضي كامل للقصبة الهوائية |
Şimdi anlaşıldı. rüzgar gülünüzün arada bir bakıma ihtiyacı var, değil mi? | Open Subtitles | فهمت ، الطاحونة الهوائية تحتاج لتغير مروحتها من وقت لآخر ، صح؟ |
'hava yastığı yakması' diye adlandırılır ve genellikle birkaç günde geçer. | Open Subtitles | إنه يدعى التهاب الوسادة الهوائية الجلدي عادة يزول خلال عدة أيام |
Bunu hava yastığı tartışmalarıyla kıyaslayın, muhtemelen 30 yıl öncesinde kalmıştır. | TED | لنقارن ذلك بنقاش الوسادة الهوائية -- تقريبا نحو ٣٠ سنة للوراء. |
Bu hava titreşimleri de size doğru giderek kulak zarlarınıza ulaşıyor ve kulak zarınızdan gelen titreşimleri beyniniz yorumlayarak onları düşüncelere çeviriyor. | TED | هذه الذبذبات الهوائية تسافر إليك، ثم تُصيب طبلة إذنك، ثم يأخذ عقلك هذه الذبذبات من طبلة أذنك ويحولها إلى أفكار. |
Bu o okyanus dalgaları üzerinde hareket gibi, hava akımlarıyla kolayca dolaşmasını sağlar. | TED | وهذا يسمح لها الإنسياب بسهولة من خلال التيارات الهوائية وكأنها تنساب على طول أمواج المحيط. |
Bu resim, bir akciğerdeki ufak hava kanallarının içinde gerçekten de tam beklediğimiz gibi kıl benzeri yapıların bulunduğunu gösteriyor. | TED | إنّها تخبرنا أنّّ هذه الخلايا من المسارات الهوائية في رئتينا بها هياكل مشابهة للشعر تتوقّع رؤيتها في الرّئات. |
Ve bir böceğin kanatlarındaki işaretleri izleyerek, ürettikleri hava akımını gözümüzde canlandırabiliriz. | TED | وبتقصي الاشارات من أجنحة الحشرات، بإمكاننا تجسيد التيارات الهوائية التي تنتجها. |
Ancak hava yastığı tasarımı için çok büyüktü, o yüzden başka bir sınırlama tanımlanmış oldu. | TED | لكنها كانت كبيرة جدا على نظام الأكياس الهوائية. اذا لقد تم التعرف على قيد جديد. |
Hala komada, hala tüplerle yaşıyor. Ak ciğeri parçalanmış, nefes borusunda delik açmışlar.. | Open Subtitles | لم تستعد وعيها وهي تتنفّس بواسطة جهاز ولديها أنبوب داخل القصبة الهوائية ورئتها |
Parmağını sallamaya devam edersen beni nefes almanı engellediğim için tutuklaması gerekecek. | Open Subtitles | إذا استمريت فى الإشارة بهذا الإصبع نحوى, فإنه سوف يَعوق قصبتك الهوائية. |
nefes borusu çevresindeki kıkırdak zarar görmüş, ölüm sebebi ise nefes borusu ezilmesi. | Open Subtitles | الغضروف حول القصبة الهوائية تضرر ولكن سبب الوفاة كان بالواقع سحق القصبة الهوائية |
Tıpta şimdiden kulak, soluk borusu, deri, damar ve kemik gibi karmaşık vücut parçaları yetiştirmek için biyofabrikasyon teknikleri kullanılıyor ve bunlar hastalara başarılı bir şekilde naklediliyor. | TED | بالفعل في الطب تم استخدام تقنيات الفبركة الحيوية لزراعة اجزاء الجسم المعقدة مثل الاذن و القصبة الهوائية والجلد والأوعية الدموية والعظام والتي تم زراعتها بنجاح داخل المرضى. |
soluk borun yarılmış. Sana yeni bir nefes alma deliği kesmem gerekecek. | Open Subtitles | قصبتك الهوائية قد قُطعت , لذا يجب علي قطع فتحة جديدة لتتنفس منها |
Fakat körükleri bastırmak için gereken kuvvet, rüzgar değirmeni tarafından üretilen enerjiden yüksekti. | Open Subtitles | ولكنّ القوة التي يحتاجها المنفاخ، كانت أكبر من الطاقة التي تنتجها الطاحونة الهوائية |
havalı silahlar yüksek patlamalar yaratır, bazen her 10-15 saniyede aylar boyu devam edebilir. | TED | فالمدافع الهوائية يصحبها صوت مُدَوٍّ، كل 10 إلى 15 ثانية أحيانًا، لعدة أشهر بلا هوادة. |
inşaatı alanında ve aerodinamik alanındaki uzmanlardan oluşan bir takım biraraya getirdik. | TED | يشمل الموسوعيين والاختصاصيين في مجال الديناميكا الهوائية في مجال بناء الطائرات الشراعية. |
Bunu sile -görevi Solunum yollarını temiz tutmak olan küçük tüyümsü yapılar- zarar vererek gerçekleştiriyor. | TED | يفعل الدخّان هذا عن طريق الإضرار بالأهداب، تلك التراكيب الرفيعة التي تشبه الشعر والمسئولة عن نظافة المسالك الهوائية. |
Hapishanenin havalandırma sistemine ulaşabilir misin ? | Open Subtitles | أيمكنك الوصول لوحدة المكيفات الهوائية للسجن؟ |
Ve siz sevgili dostlarım izin verirse gidip biraz Şişme yatağımla ilgileneceğim. | Open Subtitles | وأنت يا أصحاب أن أذنتم لي , سأذهب وأكون لئيم مع مرتبتي الهوائية |
Tek endişe etmemiz gereken bayat yer fıstıkları ve türbülans. | Open Subtitles | الشىء الوحيد الذي يجب أن نقلق بشأنه . هو الفول السوداني و الإضطرابات الهوائية القليلة |
Evet, kollarıyla şu Yel değirmeni şeyini yapmıştı. | Open Subtitles | أجل، لقد كان بحركة الطاحونة الهوائية بذراعيه |
Aerosol bölümünden Dr. DeKlerk bu. | Open Subtitles | إنّه (د.ديكليرك) من قسم الحلالات الهوائية |
Kayalık bir arazide yokuş aşağı gidiyorduk, ve Alex'in ön tekerleği buradaki yarıklardan birine takıldı. | TED | كنا في طريقنا الى تلة في منطقة صخرية وحدث للعجلة الامامية لدراجة اليكس الهوائية ان حُصرت في صدع من الصدوع المنتشرة |