hormonlar adrenalinle aynı kanallardan geçer. | Open Subtitles | الهورمونات تُسافرُ نفس القنواتِ كأدرينالين. |
Dayanılmaz kramplar, artan hormonlar, bezeler. | Open Subtitles | التقلصات الشديدة، الهورمونات الهائجة، الخمائر! |
İzlenimlerinizi baz alarak ona yapay hormon tedavisi uyguladık, işe yaradı. | Open Subtitles | مستندة على ملاحظاتك، نحن نعطيه الهورمونات الصناعية، التي تبدو للعمل. |
Sen biraz hormon al ve ben de biraz hormon alayım | Open Subtitles | تناول بعض الهورمونات وأنا سأتناول بعض الهورمونات |
Hamile olduğuma inanayım diye, damarlarıma enjekte ettiğin inanılmaz miktardaki hormonlardan bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدّث عن الكميات الهائلة من الهورمونات التي حقنت بها عروقي لجعلي أعتقد بأنّني كنت حاملا |
Organların iflas edebilir, kalbinde sorun oluşabilir, hormonların bozulabilir, beyninde sorun oluşabilir. | Open Subtitles | هناك خطر من فشل للاعضاء الحيوية من فشل للقلب و الهورمونات مشاكل مع دماغك |
Ameliyatı çok tehlikeli hale sokan hormonal bir dengesizlik. | Open Subtitles | إنه إختلال في الهورمونات يجعل الجراحة خطيرة |
Merkezi sinir sisteminde acı ve zevk tepkilerini kontrol eden doğal hormonlar mutluluk hislerine veya koşucu coşkusu denen şeye sebep olur. | TED | هذه الهورمونات الطبيعية، التي تتحكم في ردود فعلنا تجاه الألم و المتعة في النظام العصبي المركزي، كفيلة بمنح شعور من النشوة أو ما يسمى غالبا بـ"نشوة العداء". |
Bu gece, bu kulübede olan bütün arzulama sürecinde tüm hormonlar neredeyse düz duvara tırmanıyorken kimse benim peşimde değil miydi? | Open Subtitles | كُلّ الرغبة مُتَعقِّب خلال هذا المنتجعِ اللّيلة، كُلّ الهورمونات تَنزلقُ حيطانُ offthe عملياً، ولا أحد... |
Ama sentetik hormonlar yapar. | Open Subtitles | الهورمونات الصناعية تفعل ذلك |
hormonlar. | Open Subtitles | انها الهورمونات. |
O zaman neden hormon düzeyin onunla beraberken artış gösteriyor? | Open Subtitles | إذن لماذا تكون مستويات الهورمونات لديك مرتفعة عندما تكون بقربها ؟ |
Mike ve Sarah birbirlerine vurduğu zaman, hormon seviyelerinin arttığını gözlemledim. | Open Subtitles | لقد إكتشفت ارتفاعا في مستويات الهورمونات عندما بدأ مايك وسارة يهاجمان بعضهما |
hormon baskılayıcıların etkisi insandan insana değişiyor. | Open Subtitles | مثبطات الهورمونات تعمل بشكل مختلف لكل شخص |
Hamile olduğuma inanayım diye, damarlarıma enjekte ettiğin inanılmaz miktardaki hormonlardan bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدّث عن الكميات الهائلة من الهورمونات التي حقنت بها عروقي لجعلي أعتقد بأنّني كنت حاملا |
O hormonlardan kaç tane alıyorsun, tatlım? | Open Subtitles | كم من تلك الهورمونات اخذت يا عزيزتي؟ |
Veya hormonlardan. | Open Subtitles | أَو قد يكُون ناتجاً فقط عن الهورمونات |
Sabah bulantısı, genelde hormonların çalıştığı anlamına gelir. | Open Subtitles | غثيان الصباح a إشارة التي الهورمونات تَرْفسُ في. |
Bir insan, senin gibi yaşlanma psikozuna girmeye başladığında, yaşlanmayı hızlandıran hormonların daha fazla salgılandığını biliyormuydun? | Open Subtitles | عَرفتَ بأنّ عندما يَمْرُّ شخصُ ب صدمة تَعديل حياةِ الذي الطريقِ بأَنْك عَمِلتَ، الهورمونات هَلْ يُصدرُ الذي يُسرّعُ العمليةَ المعمّرةَ في الحقيقة؟ |
Bekle belki de bu hormonal bir şeydir. | Open Subtitles | مهلاً، ربما تكون الهورمونات |
Yani, bir şekilde vücut kimyası ve öfkeli gençlik hormonları acayip şekilde değişiyor ve bütün böcekleri etkiliyordur. | Open Subtitles | وهو الإهتياج الهورمونات المراهقة الذي يجذب كلّ هذه الحشرات. الذي إذا هو أكثر من كيمياء أو هورمونات؟ |