| Aslında Biz kendi bölgemizde oynuyoruz, ama o abi geldi. | Open Subtitles | في الواقع نحن نلعب في منطقتنا, لاكن هاينج أتى ألينا. |
| Yani, Aslında ona karnındaki bebeğin ihtiyaçlarından bağımsız olarak kendi ihtiyaçlarının önemsiz olduğunu söylüyoruz. | TED | في الواقع نحن نقول لها أنك لست مهمة بالنسبة لنا حتى ما يحتاجه جنينها ليس ضمن احتياجاتها. |
| Aslında bu teknolojik kapasiteye ulaşmaya, zihnimizi anlamak ya da taramaktan daha yakınız. | TED | في الواقع نحن أقرب إلى تحقيق هذه القدرة التقنية أكثر من قدرتنا على فهم أو مسح عقولنا. |
| Aslında Biz bu zavallı kadının arazi ... ... işinde çalışmasını istemeyiz. | TED | في الواقع نحن لا نريد من هذه المرأة الفقيرة أن تعمل في الأرض على هذا النّحو. |
| Aslında... ikimiz de berbat durumdayız ama galiba onun sorunları benimkinden daha fazla. | Open Subtitles | في الواقع, نحن جميعاً محطمين. ولكن أعتقد أن مشكلته أكبر مني. |
| Aslında onlar değil, Biz kaçırdık. | Open Subtitles | في الواقع نحن فوتنا شيئاً ما و ليس الكاميرات |
| Aslında, konut bonolarına yatırım yapmayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | في الواقع نحن عل وشك الإستثمار في سندات العقارات |
| Aslında Biz bu konuda kesinlikle "kendininkini getir" olmasından yanayız. | Open Subtitles | فى الواقع نحن نطبق مبدأ احضر أشيائك خصوصا فى هذا الأمر |
| Aslında TJ'ye giderken yolda büyük bir duruşta yaptık. | Open Subtitles | في الواقع نحن لم توقف المنجم عن فإن الطريق إلى شيء وسجل تي جيه أيضا. |
| Şey, hayır, Biz Aslında şeyi söylemeye gelmiştik. | Open Subtitles | حسنا , لا , لا نحن في الواقع نحن اتينا من بعيد لنخبرك |
| Aslında kaçırış yapıyoruz, çünkü Ben bir top bile yakalayamadı. | Open Subtitles | في الواقع نحن نلعب لعبة السقوط لأن بن لم يلتقط أي كرة حتى الآن |
| Aslında kaçırış yapıyoruz, çünkü Ben bir top bile yakalayamadı. | Open Subtitles | في الواقع نحن نلعب لعبة السقوط لأن بن لم يلتقط أي كرة حتى الآن |
| Aslında Biz Yukarı Batı Yakası'nda oturuyoruz, yani... | Open Subtitles | في الواقع نحن نعيش في أعلى الجانب الغربي لذا |
| Aslında, küçük Georgie'ye bize çok yardımcı olduğu için minnettar olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | في الواقع نحن ممتنان جداً لجورجي الصغير لمساعدته الكبيرة |
| Aslında, Biz de kardeşin Eval'la silahlar hakkında konuşmak için burdayız. | Open Subtitles | في الواقع نحن هنا لنسأل أخوكِ إيفل عن الأسلحة النارية |
| Aslında Biz de o yol üzerindeyiz. Bizi takip edebilirsiniz. | Open Subtitles | نعم، في الواقع نحن متجهون اليه، يمكنكم اتباعنا |
| Haa, evet. Biz de tam olarak inanmamıştık size Bayan... | Open Subtitles | فى الواقع نحن لم نُصدق قصتك تماما يا انسة, |
| Çocuğun doğum törenini oluyor ve Biz gidemiyoruz. | Open Subtitles | فى الواقع نحن كنا متخاصمين منذ بضعة أيام |