"الوالدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • annesi
        
    • Annem
        
    • ebeveyn
        
    • annenin
        
    • annesinin
        
    • Valide
        
    • Mama
        
    • anneyle
        
    • ebeveynim
        
    Pekâlâ, annesi bir keresinde eski şehre uçtuğunu söylemiş, hayatı boyunca yaptığı tek uçak yolculuğu. Open Subtitles حسناً , لقد قالت الوالدة أنه قد طار فوق المدينة القديمة فى الرحلة الجوية الوحيدة التى قام بها
    Muhtemelen annesi veya kızı değil. Open Subtitles من المحتمل بأنها ليست شبح الوالدة أو الإبنة
    Açıkça söyleyeyim. Fay benim hiç sahip olmadığım Annem gibi. Open Subtitles سأخبرك بالأمر فاى مثل الوالدة التى لم احصل عليها
    Sorumluluk sahibi hiç bir ebeveyn Tasha'yı eve almazdı. Open Subtitles الوالدة غير المسؤولة هي التي كانت ستفعل ذلك
    Hayır, annenin Pekin köpeği olarak tekrar doğduğu konusunda değil ama... Open Subtitles حسناً ، لا ، لم تكن مُحقاً بأمر الوالدة .. التي ستعود بعد التكاثر ، ولكن
    Ve annesinin kuaför, veya el ulağı, ya da papaz. Open Subtitles و مصفف شعر الوالدة أو مساعدوك ، أو رجل الدين
    Hünkârımız sefere gidince Valide Sultan esip gürleyecek. Open Subtitles ‫عندما يذهب السلطان إلى الحرب‬ ‫تصبح الوالدة هي الآمرة الناهية‬
    Belki annesi bir dükkana girmiştir, sonra da yakalanıp polislere bebekten bahsetmemiştir. Open Subtitles لا أدري , ربما توجهت الوالدة إلى المتجر أو ما شابه و علقت بالزحام , و لم تبلغ الشرطة بشأن الطفل ؟
    Yapacak daha önemli işleri var galiba annesi. Open Subtitles أعتقد أن لديها أشياء أفضل لتفعلها،أيتها الوالدة.
    Olmaya da bilir. Annesini gördün mü? annesi raporlu bir deli. Open Subtitles ليس بالضرورة، أنظر إليها، الوالدة مجنونة.
    annesi iki numarada. TED فقد سجلت الوالدة ثاني أكبر إرتفاع
    - annesi gençleşmemiş ama kızı bebekliğe dönmüş. Open Subtitles لم تصغر الوالدة سنّاً، بخلاف ابنتها
    Ve o da üvey annesi Mary ile, yine kırılmalar yaşıyordu. Open Subtitles وكانت لديها مشاكل مع الوالدة "التي تبنتها "ماري
    O da Annem hasta olduğunda yardım etmeyen diğerleri gibi. Open Subtitles أنها فقط مثل الأخرين .. الذين يساعدون عندما تكون الوالدة مريضة
    Annem bilir. Annem en iyisini bilir. Open Subtitles الوالدة تعلم الوالدة تعلم الافضل.
    Annem gözlerimi satmak istedi. Open Subtitles الوالدة تريد أن تفقأ عيني
    Bana ayak uyduramadığını sanmış olabilirsin ama ben mükemmel eş ve mükemmel ebeveyn olmak için mücadele ederken sen zaten öyleydin. Open Subtitles لربما شعرت بأنه لا يمكنك الاستمرار، ولكن حينما كنت أحاول أن أكون الزوجة المثالية.. الوالدة المثالية.. فقد كنت مثالي
    Özür dilerim. Mükemmel bir ebeveyn değilim, senin gibi. Open Subtitles آسف, لست الوالدة المثالية, مثلك
    annenin resmi hala içinde. Ona iyi bak. Open Subtitles صورة الوالدة لازالت بداخلها، اعتن بها جيدًا
    Batı tarzı Walter'a ve Timothy'e annesinin yaptığı gibi yulaf yemeği. Open Subtitles هذا لوالتر. أما تيموثي طعام الشوفان كما كانت تعده الوالدة
    A... ama Sultan'ım... Valide Sultan burada. Open Subtitles ‫لكن مولاتي، السلطانة الوالدة هنا‬
    Bayan Florrick'in "Mama's Homespun Cooking"'de görünmesi gerek. Open Subtitles ونحتاج من السيدة (فلوريك) أن تظهر ببرنامج طبخ مع الوالدة
    ''anneyle bebeği ayırmak için bunu kullanıyorum,'' dedi. TED قالت، "هذا ما أستخدمه في عملية فصل الوالدة عن المولود".
    Ben kötü bir ebeveynim. Open Subtitles أنا الوالدة الغير رائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more