"الورده" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gül
        
    • gülün
        
    100. günümüzde onu da getir ve ben dersteyken bana bir Gül ver. Open Subtitles ألبسه في يومنا هذا واحضرلي الورده اثناء محاضرتي بالجامعه
    100. günümüzde onu da getir... ve ben dersteyken bana bir Gül ver. Open Subtitles ألبسه في يومنا هذا واحضرلي الورده اثناء محاضرتي بالجامعه
    Gül, sapı temizce ipek kağıdına sarılmış, çok hoş bir Habeş gülüydü. Open Subtitles ومعها ملحوظه صغيره الورده كانت جميله جداً ورده إثيوبيه ساقها مغلفه جيداً بورق ناعم
    Polisin hazırladığı, Solmuş Gül Kasabı'nın robot resmini gördün. Open Subtitles هل رأيت رسم الشرطه لمشرح الورده الذابله؟
    Melekler, gülün adı ne olursa olsun yine de hoş k okar. Open Subtitles أيتها الملائكه, مهما تغير إسم الورده فما زالت رئحتها جميله
    Tanığımızın verdiği eşkal, Solmuş Gül Kasabı'nın robot resmine benziyor. Open Subtitles لدينا شاهد قام بوصف شخص يشبه كثيرا رسم سفاح الورده الذابله
    Solmuş Gül Kasabı'nın tüm kurbanlarının otopsilerini o yapmış. Open Subtitles لقد قام بتشريح ضحايا سفاح الورده الذابله
    Babası eski dostlarımdan biridir ve oğlunun Solmuş Gül Kasabı olabileceğinden dolayı endişe duyuyor. Open Subtitles والده هو صديق قديم لى وهو قلق أن ابنه ربما يكون سفاح الورده الذابله
    Neden burnunuzu Solmuş Gül Kasabı davasına sokuyorsunuz? Open Subtitles لماذا تقوم باقحام أنفك فى قضيه سفاح الورده الذابله؟
    Bu, Solmuş Gül Kasabı'nın, son iki hafta içinde şehir merkezi bölgesinde gerçekleştirdiği üçüncü olay. Open Subtitles انها المره الثالثه التى يقوم بها مشرح الورده الذابله من الضرب فى منتقطه منتصف البلده على مدار الأسبوعين الماضيين
    Elbette, ama garaja iniyordum çünkü Metropolitan Polisi, Solmuş Gül Kasabı'nın kanıtlarını getirdi. Open Subtitles بالطبع,ولكنى كنت متجهه للأسفل للجراج لان أدله مشرح الورده الذابله قد وصلت للتو من شرطه العاصمه
    Kahretsin, Solmuş Gül Kasabı ismini o icat etmişti. Open Subtitles انه حتى من قام بوضع اسم مشرح الورده الذابله
    Sonra, Solmuş Gül Kasabı dönüyor ve o da ana hikaye ile haberlere döndü. Open Subtitles ثم عاد مشرح الورده الذابله وقد عاد بالقصه الرئيسيه على الأخبار
    Gül yalnızca dün için dostane bir hatırlatmaydı. Open Subtitles تلك الورده هي تذكار وردي لما كنا عليه بالامس
    Gül Çizgisi, kuzeyden güney kutbuna doğru uzanan herhangi bir çizgidir. Open Subtitles (خط الورده)عباره عن أى خط يأتى من الأقطاب الشماليه إلى الجنوبيه
    Dorney ve ben uzaktayken siz, Solmuş Gül Kasabı'nın davasına mı dahil oldunuz? Open Subtitles أنتم علقتم فى قضيه مشرح الورده الذابله
    Altın Gül tarikatı da sizindir. Open Subtitles وسام الورده الذهبيه, انه لك ايضا.
    Nefesin çok güzel. Gül gibi kokuyorsun." Open Subtitles تنفسك جيد انت تشمى مثل الورده
    ama gülün içindeki penis, kadınların içinde, sadece 'ölüm anındaydı'. onlardan o kadar çok vardı ki üşengeçliğim cesaretimi kırdı. Open Subtitles القضيب بداخل الورده احب الاجسام النحيفه الصلبه
    İki numaralı kurbana bırakılan gülün dikeninin üzerinde minicik bir kan damlası buldum. Open Subtitles اوه,اممم,حسنا لقد وجدت نقطه صغيره جدا من الدم على شوك الورده التى تركت على الضحيه الثانيه.
    Saint-Sulpice'deki gülün altında gizli. Open Subtitles مخبأ بأسفل (الورده) فى كنيسة (سانت سالوبيس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more