"الوعظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • vaaz
        
    • vaazını
        
    Açıklamalar yapmak, vaaz vermek veya teoloji için uygun zaman olmazdı. bu gözyaşları için uygun bir zaman... TED لن يكون هذا وقت للتفسير أو الوعظ أو للحديث في علم اللاهوت, إنه وقت للدموع
    vaaz geleneği oldukça değerli, çünkü kılavuzluğa, ahlaka ve telkine ihtiyacımız var, dinler de bunu biliyor. TED تقليد الوعظ ذو قيمة عالية لأننا في حاجة للتوجيه, اخلاقيات, ومواساة والاديان تعرف ذلك.
    Freder kürsüde vaaz veren rahibi görür. Verdiği vaaz: Open Subtitles يشهد فريدر راهبا يعطي درسا دينيا على منبر الوعظ
    Diyakozlar sosyalizm vaaz ettiğinizi duyacak. Open Subtitles هل يجب على الشماس أن يسمع . الوعظ عن الاشتراكية
    Robert Schuller eskiden vaazını eski bir parkta steyşın arabada verirdi. Open Subtitles روبرت شولر اعتاد علي الوعظ خلف احد مواقف السيارات احد مواقف السيارات القديمه
    Belki artık vaaz vermeyi bırakma ve dinlemeye başlama vaktim geldi! Open Subtitles ربما حان الوقت لأتوقف عن الوعظ وأبدأ بالاستماع
    Bunun dışında toplantılara gitmek zorundayız, vaaz dinleriz kilisenin magazinlerini okuruz ve daha fazla toplantıya gideriz. Open Subtitles بعيداً عن ذلك, عليك الذهاب للاجتماعات الوعظ, وقراءة المجلات الخاصة بكنيستنا والذهاب لمزيد من الاجتماعات
    Son zamanlarda kürsüden vaaz verdiğinizi görmedim. Open Subtitles لا أذكركَ على منبر الوعظ في الآونة الأخيرة.
    Tabii bunun ardından da açıkça vaaz verebilmemiz gelmeli. Open Subtitles يجب أن تتبع بالتأكيد أن نكون أحرارا في الوعظ علانية.
    Çıkış'tan vaaz vermeye başladığınızda kendinizi zor durumda bulursunuz. Open Subtitles إبدأ الوعظ بشأن الخروج فتجد نفسك تتأرجح من ساقك
    Rita buraya gelip bana vaaz vermeni mi istedi? Open Subtitles ريتا يطلب منك لي أن آتي الوعظ.
    Kiliseye vaaz veriyorsun, tatlım. Open Subtitles هذا الوعظ نسمعه في الكنيسة ياعزيزتي.
    Söyleyin bana ölüp gitmiş bir kâfirin adına vaaz vermenin neresinde mantık var? Open Subtitles ...أخبراني لماذا تعتقدان أنه يمكن تقبل الوعظ باسم ملحد ميت ؟
    vaaz verdiği yerin altında ceset yaktı! Open Subtitles لديه جثث مدفونه تحت منصه الوعظ خاصته
    İsa'nın, ülkeyi gezdiğini ve... senin gibi vaaz verdiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون يسوع يسافر اليوم في الأرض ... الوعظ كما كنت قد بشر.
    Yalnızlık ve uykusuzluk çeken 50 kişiye falan vaaz etmem için haftalık bir saatim vardı. Open Subtitles [موسيقى مثيرة لل] كل أسبوع كان لي ساعة ل الوعظ لجمهور لربما 50، عن الارق وحيدا ووقت متأخر من الليل.
    vaaz verme meraklısıymışım gibi gelecek ama bana soruyorsun, bu yüzden... Open Subtitles سيبدو هذا وكأنه نوع من الوعظ ولكنك تُلحين علي، ولذا- أجل، أريد أن أعرف-
    Burada oturup vaaz vermektense, Open Subtitles فبدلا من الجلوس هناك و الوعظ...
    Kudüs tapınağında, İsa'nın vaazını verdiğinden bahseder. Open Subtitles الوعظ يسوع في الهيكل القدس.
    Onun vaazını en son bir yıl önce dinlemiştik. Open Subtitles وكانت سنة منذ سمعنا له الوعظ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more