"الوقت حان" - Translation from Arabic to Turkish

• zamanı geldi
• vakti geldi
• zamanı gelmiştir
• zamanının geldiğini
• tam zamanı
• zamanın geldi
• zamanım geldi
• zamanım gelmiş
• vaktimiz geldi
• vakti gelmiştir
• zamanı geldiğini
• vakit
• vaktinin geldiğini

Ve tabii ki oldukça zamanımı aldı bu iş ve neredeyse 40 yaşıma geldim. ve kendi kendime dedim ki zamanı geldi sanatçı olabilirim.
استغرق ذلك زمنا، وقاربت على الأربعين وقررت أن الوقت حان لأبدأ طريقي كفنانة

Onu eve götüreceğim. Zaman geldi. Eve gitmesinin zamanı geldi.
سآخذة لوطنة,حان الوقت حان الوقت ليعود لوطنه

Ve şimdi arkadaşlar, elimizdeki ikinci kozu oynamanın zamanı geldi.
زملائى,الوقت حان الان لنلعب بالكارت التالى

Bu kırık krallığı onarmanın vakti geldi de geçiyor, ne dersin?
أعتقد أنّ الوقت حان لإصلاح هذه المملكة المنهارة ألا تعتقدين ذلك؟

Birlikteliğimizin fazla uzun olmadığını biliyorum, ama... ilişkimizi biraz daha ilerletme vakti geldi.
أعرف بأنّنا لم نر بعضنا البعض لمدة طويلة لكني أحسّ حقا ان الوقت حان لنأخذ الأشياء إلى المستوى التالي

Bilmiyorum, belki de yükseltmenin zamanı gelmiştir. Eski şirketine döndüğün için mutlu musun?
لا أدري، أظن أن الوقت حان لزيادته أسعيد أنت بعودتك إلى شركتك السابقة؟

Almanya için ufacıkta olsa bir şefkat ve iyilik gösterilmesinin artık zamanı geldi demiştiniz...
.. أن الوقت حان لإظهار بعض العطف تجاه ألمانيا

Sanırım onları aramanın zamanı geldi.
حسنا ، أعتقد أن الوقت حان لإجراء هذه المكالمة

— Sanırım zamanı geldi eski dostum — Evet, uyarı için hazır ol.
ــ أظنّ أنّ الوقت حان يا صديقي ــ أجل، أعدّ جهاز الإنذار

Birbirimizi tanımanın zamanı geldi.
أعتقد أنّ الوقت حان لنوطّد المعرفة بيننا

Sanırım orta sınıf yaşam tarzını kabullenmenin zamanı geldi.
أعتقد أن الوقت حان لاعتناق أسلوب حياة الطبقة الوسطى

Sanırım artık işi onların elinden almanın zamanı geldi.
أظن أنّ الوقت حان لنتولّى الأمور بأنفسنا

Belki de seni bir terapistle birlikte ağırlamanın vakti geldi.
لعل الوقت حان لأدبّر لك موعداً مع طبيب نفسيّ

Sanırım yeni teknolojileri araştırma vakti geldi.
أعتقد أن الوقت حان للإستثمار في تقنيات أحدث

Sanırım çay vakti geldi ama çay hala ortalıklarda yok. Sizce de babamı içeri çağırmamız gerekmez mi?
اعتقد ان الوقت حان لشرب الشاي وحتى الان لم يحضروه هل تعتقد انه يجب ان ادعو ابي للداخل

Belki Stewie'ye tuvalet eğitimi vermenin zamanı gelmiştir. Tanrım!
يبدو ان الوقت حان لتدريب ستيوي على استعمل الحمام

Evet, hatırladım. Belki "karma" onu geri vermenin zamanının geldiğini söyleme çalışuyordur.
ربما تحاول العاقبة الأخلاقية اخباري بأن الوقت حان لاعادته

Saat bir ve işte havaya girmenin tam zamanı...
انها الساعة الواحدة و الوقت حان لتكون الأمور جيدة

Bence ara verme zamanın geldi.
أعتقد أن الوقت حان لتأخذي استراحة

Benim için bir sürü fedakarlık yaptı artık benim de onun için aynısını yapma zamanım geldi.
قدمت الكثير من التضحيات لأجلي، والآن أظن الوقت حان لأقدم المثل لها.

Kolyeme bir diş daha ekleme zamanım gelmiş gibi görünüyor.
يبدو الوقت حان لإضافة سن آخر لقلادتي

Tamam evet sanırım eve gitme vaktimiz geldi.
حسنٌ. أعتقد أن الوقت حان للعودة للمنزل.

Belki de yeni biriyle tanışmanın vakti gelmiştir?
ألا تعتقد أن الوقت حان لكي لتتعرف إلى إمرأه أخرى؟

Engellerimden kurtulup yapmam gerekeni yapmamın zamanı geldiğini fark ettim.
قررت ان الوقت حان لأترك تحفظاتي وفعل الشيء اللذي يجب علي فعله

İki saatte bir hastalara bakmam gerekiyor ve şimdi vakit geldi.
الوقت حان وقد ساعتين, كل مرضاي من أتحقق أن يجب

Eninde sonunda, işe el atmamın vaktinin geldiğini anladım.
وفي نهاية المطاف، شعرت أن الوقت حان لأتقدم