"الوكاله" - Translation from Arabic to Turkish

• Teşkilat
• CIA
• Büro
• teşkilatın
• Ajans
• UGA
• ajansı
• ajansa
• Kurumun
• ajanstan
• kurumdaki

Teşkilat'ın talimatlarını sorgulama, Scorpio.
انت لا توجه التعليمات داخل الوكاله , ايها العقرب

Teşkilat, çitten atlamak zorunda, Russel.
الوكاله عليها ان تكون خارج السياج , روسيل

CIA'de de aynı anahtar varmış.
ماذا حدث ؟ الوكاله كانت تملك نفس المفتاح

Belki de şu Büro saçmalığını arkamızda bırakmalıyızdır.
هاي، آمم آه، ربما علينا وضع كل هذا، آه هراء الوكاله خلفنا

Bu teşkilatın güvenliği, bazı kişisel özgürlüklerden fedakârlık gerektirir.
هذه الوكاله تتطلب التضحيه ببعض الحريات الشخصيه من اجلها

Ajans bu yerin büyüklüğünden bize söz etmedi ne de sekiz kişiye hizmet etmemiz gerektiğinden.
لم يخبرونا فى الوكاله حجم هذا المنزل أو بماذا نعتنى .. بعد ثمانيه من الضيوف

Bu gerçekten önemli bir söyleşiydi, ve bu yalnızca UGA'yı ya da hükümeti etkilemiyor. Sizi ve internet sağlayıcılarını da etkiliyor.
هذه مناقشه مهمه, وتأثيرها, ليس فقط على الوكاله, ليس فقط على الحكومه, تأثيرها عليك انت, على شركات الانترنت,

Yani, manken ajansı bana Alman olduğunuzu söyledi.
انا اعنى , بان الوكاله اخبرتنى بأنك من المانيا

ajansa burada çok işimize yaradığını söyledim
لقد اخبرت الوكاله كيف انك قد خفضت التراكم لدينا

- Ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu bilmiyorum, ama bu Kurumun iç işi.
انا لست متأكد من كميه المعلومات التى لديك حول هذا الامر ولكنه من عمل الوكاله

O ajanstan bir servet kazandığına eminim.
سأراهن أنك تجلبين ثروه بعيدا عن تلك الوكاله

Ajan Douglas onun kurumdaki halledicisiydi.
العميلة دوجلاس كانت صلته مع الوكاله

Ben de dürüst olacağım. Teşkilat'ta onun bulunmasını isteyecek insanlar var.
سوف أكون أمين,بعض الاشخاص فى الوكاله يريدونه

Cenazelerde, Teşkilat'ın uymak zorunda olduğu bir protokol vardır.
وفى الجنازات,هناك بروتوكول. ممثل الوكاله يجب ان يتبعه.

CIA yetkinizi hiçe sayma niyetinde değildi.
الوكاله لم تقصد أبداً المساومه على سلطتك

Hiro Noshimuru'nun CIA ajanını öldürme ihtimali olması Adam'ın öldürdüğü anlamına gelmez.
فقط لأن هيرو ناشموري قادر على قتل عميلة الوكاله لا يعنى انه قتلها بالفعل

Wo Fat sana takas teklif ettiyse CIA ajanına karşılık baban.
إن عرض ووفات عليك مبادلة عميلة الوكاله مقابل والدك

Büro, bize bir doğum annesi bulmuş olabilir.
الوكاله ربما تكون عثرت لنا على أم للتبنى

Bir tür Büro şeyinde olduğunu biliyorum ama ben haklıydım, sen haksız.
أنا أعلم أنك وسط نوع من أمور الوكاله لكنني كنت على حق وأنت مخطئ

Khasinau bu teşkilatın bir numaralı önceliği. İnan bana, senin için de öyle olacak.
كازانو أصبح قمة أولويات هذه الوكاله,وسيصبح بالنسبة لكى أيضا

Ajans başvurumu göndermiş.
الوكاله قامت بارسال السيره الذاتيه خاصتى

UGA'da çalışanlar için ise durum -- 35,000'in üzerinde kişi çalışıyor.
ماذا لو قام شخص يعمل في الوكاله -- وهناك اكثر من 35 الف شخص يعملون هنا