sonsuza kadar yaşamayı bilen bir partnerin var gibi gözüküyor. | Open Subtitles | لديك شريك هنا يبدو انه يعرف كيف يعيش الى الابد |
Bridgette'in yüzünde sonsuza kadar çirkin yara izleri kalacak mı? | Open Subtitles | هل ستبقى هذه الندبات البشعة في وجهها الى الابد ؟ |
Kim çocuklarını bu evren boyunca dağınık sonsuza kadar parlar | Open Subtitles | من أجل إبنائكم المنتشرون عبر الفضاء فهي تلمع الى الابد |
Eğer burada bu birlikteliğe... herhangi bir sebeple karşı çıkacak biri varsa, şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun. | Open Subtitles | اذا اي رجل حاضر هنا لديه سبب لكي لا يجتمعا في ظل القانون ليتكلم الآن , أو ليصمت الى الابد |
Ama hepsini sonsuza dek buradan çıkarmak için yeterli olabilir. | Open Subtitles | ا على إرادتها يمكن أن يكون من هنا الى الابد. |
O da bunun yerine seni sonsuza dek saklamayı seçti. | Open Subtitles | لذا بدلاً من ذلك ابتكر طريقه ليبقيك مخفياً الى الابد |
İyi tarafından bakarsak, bu sonsuza kadar bizim sorunumuz olmayacak. | Open Subtitles | حسنا من الجانب الحسن, هذه لن تكون مشكلتنا الى الابد |
Hatta, teorik olarak, sonsuza kadar giderdi-- eğer fikri yayanlar cinsel ilişkiden kaçınsaydı, | TED | ومن حيث المبدأ كان من الممكن أن يستمر المذهب الى الابد. مع تمام الامتناع عن الجنس من قبل الاعضاء. |
Doğrusu hiç fark etmez. sonsuza kadar yaşamaya kararlısın galiba. | Open Subtitles | بالطبع يهمنا معرفته سمعنا انكما تنويان الحياة الى الابد |
Şimdi, bu gençlerin evlenmelerine itirazı olan varsa, ya şimdi ortaya çıksın ve konuşsun, ya da sonsuza kadar sessiz kalsın. | Open Subtitles | لو كان لدى اي احد سبب للاعتراض على زواج هذين يتحدث الآن او يصمت الى الابد |
İngiltere bile sonsuza kadar bekleyemez. | Open Subtitles | وحتى انكلترا لا يمكنها الانتظار الى الابد |
Umarım o piç sonsuza kadar hayatta kalır, ha? | Open Subtitles | أأمل ان يبقى هذا النذل حيا الى الابد , هه ؟ |
Ya bizimlesin ya da sonsuza kadar sessiz kalacaksın. | Open Subtitles | ينبغى ان تكون معنا او ينبغى ان تصمت الى الابد |
Binalar yanar, insanlar ölür ama gerçek sevgi sonsuza kadar sürer... | Open Subtitles | بنايات تحترق وناس يموتون لكن يبقى الحب الحقيقى الى الابد |
Bu sihrin sonsuza dek sürmesi için yeterli iksirimiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك جرعة كافية لكي تكوني هكذا الى الابد |
sonsuza dek. İçinde horoz lafı geçen savaş şarkıları var. | Open Subtitles | الى الابد فهم يحبون الاغانى القتالية التى تحمل هذة المعانى |
Tanrım, Denise ve Greg sonsuza dek sevgi bağıyla bağlı kalsın. | Open Subtitles | ياللهي اجعل دينيس وغريغ ان يكونو متحدين في الحب الى الابد |
Onun gözlerindeki ışıkta sonsuza dek kalabilirdim. | TED | والنور الذي شع من عيونها كان ذلك المكان الذي ارغب في البقاء فيه الى الابد |
Burada, aslında hiç daha önce bulunmadığı, fakat hayatını sonsuza dek değiştiren, suç mahalinde görülüyor. | TED | وهنا ، في مشهد الجريمة ، إنه المكان الذي لم يزوره في حياته، ولكن غير حياته الى الابد. |
Ceza olarak ise, sonsuza dek, bu ağır zincirleri taşımaya mahkum edildim. | Open Subtitles | ولذلك كعقاب انا مجبر على حمل هذه السلاسل الثقيلة الى الابد |
Bu evliliğin gerçekleşmesine bir engel olduğunu iddia eden biri varsa... ya şimdi konuşsun ya da ebediyen sussun. | Open Subtitles | فى الزواج المقدس .و اذا كان لدى احد اى سبب فى عدم اتمام هذا الارتباط فليتكلم أو يصمت الى الابد |
ömür boyu dans edecek değilim. Dans geçici bir şey. | Open Subtitles | الرقص لا يدوم الى الابد ، انه نوع من الاشياء قصير الاجل |