"الى مكتبي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ofisime
        
    • odama
        
    Christian, bu adamı Ofisime götürüyorum, bir dakika sonra burada olacağım. Open Subtitles كريستان , سوف آخذ هذا الشخص الى مكتبي واعيده خلال دقيقة
    Hatırladığım son şey, Ofisime doğru yürüyordum sonra gözümü burada açtım. Open Subtitles اخر شئ تذكرته انني ذاهبة الى مكتبي بعد ذلك افقت هنا
    Dosyalara bir göz at ve yarın en güzel takımını giyip Ofisime gel. Open Subtitles القي نظرة على المواصفات وتعالى الى مكتبي غدا و ارتدى افضل بدلة لديك
    - Evet. Eileen'in test sonuçları geldi. Ofisime geçip konuşalım. Open Subtitles عادت نتائج الاختبارات الخاصة بإيلين دعنا نذهب الى مكتبي ونتحدث
    Siz benim odama gider misiniz? Open Subtitles هل لكم يا رفاق أن تعودوا الى مكتبي من فضلكم؟
    Her sabah Ann Arbor'daki evimden Dearborn, Michigan'daki Ofisime yaklaşık 48 km yol gidiyorum. TED في كل يوم اقود لمسافة 30 ميل من منزلي في ان اربور الى مكتبي في ديربورن ,ميتشغان.
    Altı ay sonra Ofisime geldi ve bana şu dokuz kelimeyi bir kâğıt parçası üstünde sundu. TED بعد ستة شهور من العمل, جاء الى مكتبي و أحضر لي تلك الكلمات التسعة على قطعة ورقية.
    Benim için çoktan bitti. Yarın Ofisime gelip, payını alırsın. Open Subtitles ستحصل على مالك في وقت العمل, تعال الى مكتبي في صباح الغد, والان ابعد اغراضك عن الشارع.
    Bir ara Ofisime gelip bununla ilgili konuşmak ister misin? Sally, o senin arkadaşın. Open Subtitles لماذا لا نرتب لك موعد للمجيء الى مكتبي و تكلم حول ذلك ؟
    Irene öldükten sonra Ofisime geldi, para istemek için. Open Subtitles وقال انه جاء الى مكتبي بعد وفاة إيرين، تبدو 'مقابل المال.
    Haydi Ofisime geçelim. Sizinle konuşmam gerekenler var. Open Subtitles لنذهب الى مكتبي اريد ان اتكلم معك حول امر ما
    Merhaba Donald. Hadi Ofisime gidelim, tamam mı? Open Subtitles مرحبا دونالد دعنا نذهب الى مكتبي ، حسنا؟
    İnsanlar Ofisime geldiğinde, sıçan! Oh, köpeğin. Open Subtitles اشخاص ياتون الى مكتبي يقولون يوجد جرذ , اوه انه كلب
    Ofisime gelip faks makinemi becermek istemediğinden emin misin? Open Subtitles امتاكد انك ليس عليك الذهاب الى مكتبي واخفاء جهاز الفاكس الخاص بي ؟
    Hemen yemeğimi alıp Ofisime döneceğim. Tamam mı? Open Subtitles فأنا سوف آخذ طعامي وأعود الى مكتبي ، حسنا
    Ofisime gidelim, orada daha rahat oluruz. Open Subtitles سأقول لك شئ , لما لا نذهب الى مكتبي وتهمس لي هناك
    Ofisime geldi, ve hep doğru cevaplar verdi şu intihar girişimi de dahil.. Open Subtitles جاءت الى مكتبي وكان لديها كل الإجابات الصحيحة بما في ذلك عن محاولة الانتحار
    Eğer o numaraların işe yaradığı birine rastlarsan zavallı kıza Ofisime gelmesini söyle de ona bir penisilin vuralım. Open Subtitles ان كان هذا التملق قد لقى نجاحاً لديك فأذهب وقل لتلك الفتاة المسكينة بأن تأتي الى مكتبي وسأعطيها بعض البنسيلين
    "Lütfen saat 1'de Ofisime gel, sesizce gir ve masama otur." Open Subtitles من فضلك تعالي الى مكتبي في الواحدة بعد الظهر ادخلي بهدوء واجلسي عند مكتبي
    Hayır, hayır, o değil. odama geçelim, gel. Open Subtitles انها ليست كذلك، انها ليست كذلك فقط تعال معي الى مكتبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more