"الى هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• oraya
• orada
• İçeri
• orayı
• buraya
• geri
• aşağı
• dışarı
• Şu tarafa

orada bir ışık var. oraya gidip, nereden geldiğine bakmayı düşünüyorum.
هناك ضوء فى البعد وسوف اقود الى هناك لأكتشف اين نحن

Tamam. Polisi ara. oraya bir sürü güvenlik elemanları gitsin.
أتصلى بالشرطة, أحصلى على أعلى دعم, وهيا ,الى هناك الأن

Eğer Almanlar o yöne, Bezanika'ya gidiyorsa Ruslar da oraya gidiyormuş dediler.
اذا كانوا الـ المان متجهين الى بوزنيقيه والروس متجهين الى هناك أيضا

oraya ulaşıp, onu çalıştırmak için 19 saatten az zamanınız var.
لديكم اقل من 19 ساعه للذهاب الى هناك وترفعوها من الارض

Hep oraya gitmek istemiştim. Ve şimdi bir nedenim var.
أردت دائما سببا للذهاب الى هناك, والأن انا لدى واحدا.

Bak, neden oraya gidip benim iki arkadaşlarıma dans etmiyorsun, ha?
انظري لما لا تذهبي الى هناك وتقومي بالرقص لرفاقي الاثنين، اتفقنا؟

Bana sorma! Tuzağa düştüm. Neden oraya gitmeme izin verdin?
لا تسألينى لقد كان كميناً لماذا تركتنى اذهب الى هناك

oraya git ve ona karşı duyduğun gerçek hislerini söyle.
تذهب الى هناك وكنت أقول لها كيف تشعر حقا عنها.

Evet, evet, hemen oraya git. Bir saniye sonra ordayım.
نعم نعم, اذهبى الى هناك الآن سأصل هناك فى ثوانى

Artık bursu kazanamayacak çünkü oraya vaktinde yetişemez ve hepsi benim yüzümden.
لأن مستحيل ان تصل الى هناك في الميعاد, و هذا كله خطأي

Bu nedenle artık oraya gitme ve onu rahat bırak.
إذاً لا تذهب الى هناك مرة اخرى اتركه و شأنه

Onları oraya getirenin bizler olduğunu düşünen bayağı kişi var.
وهناك بضعة منهم من يعتقدون بأننا الذين قُدنَاهم الى هناك

Sana nasıl yapılacağını gösterebilirim, ama beni oraya götürmen gerek.
أستطيع أن أريك كيف، لكن يَجِبُ أَنْ تَأْخذَني الى هناك

İlk rapora göre boru tipi bombaya benziyormuş, şu an oraya gidiyoruz.
التقرير يقول انه يشبه قنبلة انبوبية نحن فى طريقنا الى هناك الان

- Bazen oraya gitmek istiyorum kalabalıkla takılmak... insanları seyretmek.
أحب النزول الى هناك أحياناً أتسكع مع الحشد مشاهده الناس

Ama o gece söylediğim şey yüzünden oraya gidecek cesareti buldu.
لكنه بسبب ما قلته أنا تشجعت لتذهب الى هناك ليلة البارحة

Eğer oraya gidersek, o kokuşmuşlardan çok daha ateşli piliçlerle tanışabiliriz...
ان ذهبنا الى هناك سنقابل فتيات جميلات لايمكن مقارنتهم بهذه الفتيات

Dinle, oraya saat 1.00' le 1.30 arası gitme, sonra git.
اسمع,لا تذهب الى هناك بين الواحده والواحده والنصف ,اذهب بعد ذلك

Beni tekrar oraya yollama yeter böylece bunun için endişelenmene gerek kalmaz.
فقط لا تعيديني الى هناك ثانيةً ولَنْ يَكونَ عِنْدَك قَلْق حول هذا

Tamam, içeri giriyorsun tanıdık insanlarla dolu bir odada bekliyorsun.
انت تدخل الى هناك وتقف في دور مزدحم مليء بالوجوه

Evet. Neden nehre gitmeyi denemiyor musunuz? Sen orayı hep severdin.
اجل, لما لاتذهبون الى النهر مجددا لطالما احببتم الذهاب الى هناك.

Atımın yanına gideceğim ve buraya bir daha gelmeyecek şekilde uzaklaşacağım.
سأمشي الى هناك واركب حصاني واذهب وكأني لم اكن هنا ابدا.

Tek istediğim baloya geri dönmek ve Brittany ile bir kere dans edebilmek.
كل ما أريده أن أرجع الى هناك و أحضى برقصة واحدة مع برتني.

Adamlarımı, çocuğun arkasından aşağı gönderdim. Rapora göre çocuğun gözleri siyahlaşmış.
أرسلت أربعة رجال الى هناك للولد التقرير تقول ان عيونه إسودت

oraya nasıl girdi bilmiyorum ama eğer kısa süre içinde dışarı çıkaramazsak,...
أنا لا أعلم كيف وصل الى هناك لكن اذا لم نخرجه قريبا

Hemen şu anahtarları ver Şu tarafa geç.
اعطني تلك المفاتيح في الحال واذهب الى هناك قبل ان أؤذي ذلك الرجل