Ona Looni Ma diyoruz suyun bulunduğu gün karar verdiğimiz gibi, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا ما قرّرناه فى اليوم الذي تم أستخراج الماء فيه أليس كذلك؟ |
Adamlar tarafından sıkıştırıldığım gün ne dediğinizi unuttunuz mu? | Open Subtitles | في اليوم الذي تم إختطافي فيه هل تعلمين ماذا قلتي؟ |
Serbest bırakıldığı gün bize "Beni otobüsle eve gönderiyorlar." dedi. "Hayır. Biz gelip seni alırız." dedik. | Open Subtitles | اليوم الذي تم إطلاق سراحه قال سيرسلوني في حافلة قلنا لا سنأتي و نأخذك |
Gezegenimin yok olduğu gün kat be katını hissetmiştim. | Open Subtitles | أضعافا مضاعفة من المشاعر في اليوم الذي تم تدمير كوكبي |
Gezegenimin yok olduğu gün kat be katını hissetmiştim. | Open Subtitles | أضعافا مضاعفة من المشاعر في اليوم الذي تم تدمير كوكبي |
Çocuğunuzun kaçırıldığı gün bile işinizin başındasınız. | Open Subtitles | أتيت إلى عملك في اليوم الذي تم فيه اختطاف طفلك |
Kırmızı çiçek ve pamuk lifler gördüğünü söylediğini hatırlıyorum terkedildiğin gün. | Open Subtitles | أتذكر أنكِ قلتي بأنكِ رأيتي وروداً حمراء و ألياف قطن في اليوم الذي تم هجركِ فيه |
Tam da o gün Son Hae Sop'u gömmüştük. | Open Subtitles | لماذا يحدث ذلك في اليوم الذي تم دفن سون هاي سوب فيه ؟ |
Çünkü ailesi ile tatilde olan bir turist kaçırılıp aynı gün içerisinde ülkeye giriş çıkış yapmış ve oldukça fazla işgence görmüş. | Open Subtitles | في نفس اليوم الذي تم إختطاف سائح أمريكي به وتم تعذيبه بشكل وحشي عندما كان في إجازة رفقة أسرته |
En iyisi betonun döküldüğü gün şantiyedeki işçi listesini çıkarmak. | Open Subtitles | لذا رهاننا الأفضل هو جمع قائمة بجميع العاملين الذين كانوا في الموقع في اليوم الذي تم فيه صب الصفيحة الخرسانيّة. |
- Tutuklandığım gün. - Ziyaret etmiyor mu? | Open Subtitles | ـ في اليوم الذي تم إعتقالي فيه ـ لم يزورني هُنا |
Evet, teşhis konduğu gün. | Open Subtitles | نعم، في نفس اليوم الذي تم تشخيصي فيه |
Cezaevinden serbest bırakıldığı gün. | Open Subtitles | في اليوم الذي تم إطلاق سراحه ؟ |
13 Haziran 2011'de müvekkilimizin yazılımının arama motoru sonuçlarında sayfa birden 28'e kadar iptal edildiği gün, ...algoritmanın değiştirilip değiştirilmediği hakkında bir fikriniz yok. | Open Subtitles | ليس لديك أدنى قكرة إن كانت الخوارزمية قد عدلت في الثالث عشر من يونيو عام 2011 اليوم الذي تم فيه نقل برنامج موكلتي من الصفحة الأولى |
Bu çimentonun döküldüğü gün, yağmur yağıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تمطر اليوم الذي تم تجهيز هذا |
- Samaritan'ın durdurulduğu gün. | Open Subtitles | اليوم الذي تم إيقاف فيه السامري. |
Binbaşı, Vikram Makhija'yı öldürdüğü gün Delhi ile bir telefon görüşmesi yaptı. | Open Subtitles | لقد اتصل القائد " رستم " بدلهي "في اليوم الذي تم قتل "فيكرام مخيجا |
Onu en son vurulduğu gün görmüştüm. | Open Subtitles | منذ اليوم الذي تم إطلاق النار عليه فيه |
Londra'da, tıkanıklık fiyatlamasını hayata geçirdikleri gün, bir gecede yoğunluk %25 oranında azaldı, ve bu ilk başlandığı günden bu yana 4 yıl boyunca sürdürüldü. | TED | في لندن، اليوم الذي تم فيه فتح تسعير الإزدحام، كان هناك تراجع فجاءة في الإزدحام بنسبة 25%. واستمر ذلك لمدة أربع سنوات تم خلالها العمل بتسعيرة الإزدحام. |
(Alkış) Böylece, şöyle 6 yıl geriye doğru baktığımda, ilk aklıma gelen şey Paris Anlaşması'nın kabul edildiği gün. | TED | (تصفيق) و عليه، عندما أنظر إلى الخلف على مدى الست سنوات، أتذكر أولا اليوم الذي تم تبني قمة باريس فيه. |