| sağ ayağım aksadığı için çürük değilim, ama sol kesinlikle daha güçlü. | Open Subtitles | لست أمزح , فـ ساقي اليُمنى ضعيفة و لكن ساقي اليسرى اقوى |
| Kurbanın sağ elinde dini bir şey var, görünüşe göre sıkıca tutuyor. | Open Subtitles | في القبضة اليُمنى للضحية عُثر على أدوات دينية مِن الواضح أنّها تمسكه |
| Eğer silahı ateşlediyseniz sağ ön kolunuzda yanık izleri olması gerek. | Open Subtitles | إن أطلقت من مسدس سيكون لديك جروح في ساعد ذراعك اليُمنى. |
| Nehrin sol Yaka'sında... ..sağ Yaka'sında... | Open Subtitles | على الضفّة اليُسرى .. على الضفّة اليُمنى .. |
| Profesör, sağ eline bakın. | Open Subtitles | أستاذ، انظر إلى يده اليُمنى. أستاذ، انظر إلى يده اليُمنى. |
| sağ üst köşedeki, birinci mavi çizginin üzeri.. | Open Subtitles | أعلى الزاوية اليُمنى فوق الخطا الأزرق الأول |
| Ayrıca sağ elimin birkaç tırnağı düştü. | Open Subtitles | و يجب أن تعرفوا، بالنسبة لـ يدي اليُمنى بعض الأظافر بدأت تسقط |
| Öyle mi? sağ yumruğumla oynaşsan nasıl olur ha? | Open Subtitles | أجل، ماذا عن تُلاطف قبضتي اليُمنى بينما نحن فيها، أجل ؟ |
| sağ elinizi ekranın üzerine koyun. | Open Subtitles | لحذفكِ كمشتبه بها. فقط ضعي يدكِ اليُمنى على الطاولة. |
| Bana uyar, benim sağ kolum olabilirsin. | Open Subtitles | هذا يناسبنى ،يُمكِنُكَ أن تكونَ يدي اليُمنى. |
| sağ taraf boyunca ağaçların üstlerine doğru bak. | Open Subtitles | ألق نظرة على أعالي الاشجار على طول الجهة اليُمنى. |
| sağ uzvun beşinci distal falanjı. | Open Subtitles | سأقول السُلاميّة الخامسة القاصية من اليد اليُمنى. |
| Teşekkürler, sağ elime ne zaman oje sürmeye kalksam hep berbat ediyorum. | Open Subtitles | شكراً , لا يُمكنني طلاء اليد اليُمنى قطٌ فدوماً ما ينتهي الأمر بكارثة |
| - Sonra sağ çengelini gördüler. | Open Subtitles | ومن ثمّ رأوا ضربته اليُمنى. هذا كلّ شيءٍ. |
| Onlar takas parmak uçlarıyla sağ ve gitti. | Open Subtitles | يُبدّلون بصمات الأصابع اليُمنى واليُسرى. |
| Seni ağır yaralı halde bulduk. sağ kolun kopmuştu. | Open Subtitles | عندما عثرنا عليك، كنت مُصاباً إصابة سيئة ذراعك اليُمنى كانت مُمزّقة |
| Sanırım sol ayağım, sağ ayağımdan daha uzun. | Open Subtitles | أعتقِدُ بأنّ رِجلي اليُسرى أطول من الرّجل اليُمنى |
| Sabah arabanın sağ tarafı daha sıcaktı yani Kuzeye gidiyorduk. | Open Subtitles | السيارة كانَت أكثَر دِفئاً في جانِب اليد اليُمنى في الصباح، لذا كنا نتجه شمالاً. |
| Cho piçi kendi işini kendi yapmadığında kendi yerine sağ kolunu gönderir. | Open Subtitles | تشو سيعتني بالأمر بنفسه، أو سيُرسل يدهُ اليُمنى. |
| Ayak izlerine bakılırsa, içlerinden biri sağ ayağının üstünde yürüyor arkadaşını ise çekmeye çalışıyor; | Open Subtitles | إذن، وفقاً للآثار، أحدهم يستخدم قدمه اليُمنى كثيراً، ويجرّ الأخرى جُزئياً، الأغلب أنّهم مُصابين. |