| Bak, yarın gece sen ve ben gidip Groundhog Day seyrederiz. | Open Subtitles | انظر ليلة الغد، سنذهب انا و انت لمشاهدة يوم جرذان الأرض. |
| sen ve ben bunu bildiğimiz göre zanlı da bunu biliyor olmalı ama başarıncaya kadar durmayı düşünmüyor olabilir. | Open Subtitles | حسنا,انا و انت نعرف ذلك و هذا الرجل لا بد انه يعرف ذلك لكن ربما لن يتوقف حتى ينجح |
| Yarın, sen ve ben laboratuvara gideceğiz ve hangi test varsa hepsini yapacağız. | Open Subtitles | غدا، انا و انت سنذهب الى ذلك المختبر و سنفعل اي اختبار لديهم. |
| Tekrar ayağa kalktığında sen ve ben dost olmalıyız, Dixon. | Open Subtitles | انا و انت يجب ان نكون اصدقاء عندما تقوم على قدميك ثانية يا ديكسون |
| Gördüğüm kadarıyla sen ve ben adadaki bu avanakları ayıklarız. | Open Subtitles | من وجهة نظري انا و انت نطهر الجزيرة من هؤلاء الحثالة |
| Bir parça arazi seçelim mi, yalnızca sen ve ben? | Open Subtitles | -اذن اختار قطعة من الارض يا انتونى انا و انت |
| sen ve ben çok benzer yaratıklarız. | Open Subtitles | بالطبع ليس معي انا و انت كائنات متشابهه يا فيفيان |
| Öyle görünüyor ki sen ve ben liderlik için savaşmalıyız. | Open Subtitles | من الواضح ان انا و انت في معركه علي مركز القياده |
| Doo Rag, sen ve ben türümüzü tehlikeye atabilirmiyiz? | Open Subtitles | دو رايغ ، الا تعرف اننا انا و انت معرضين للخطر ؟ |
| Öyle görünüyor ki sen ve ben liderlik için savaşmalıyız. | Open Subtitles | من الواضح ان انا و انت في معركه على مركز القياده |
| Evet. Hayır, hayır. Sen buraya taşındığında, sen ve ben birinci sınıftaydık. | Open Subtitles | , كلا , كلا , كلا , عندما انتقلت الى هنا . انا و انت كنا في الصف الاول , هكذا تقابلنا |
| Yeni sen ve ben bunu değiştirecek bir şey yapmazsak... hayatlarımız önceden yazılmış gibi olacak. | Open Subtitles | لهذا أذا لم نتعاون انا و انت و فعلنا شيء نحو هذا الأمر كأن حياتنا كانت مكتوبة لنا |
| Normal insanlar gibi sen ve ben, taksiyle. | Open Subtitles | فقط انا و انت فى التاكسى مثل اى مواطن عادى |
| 'Bak, sen ve ben Charles nehrindeyiz... Şu anda ölebilirim, Clem. ' | Open Subtitles | انظرى, انا و انت الان على نهر الشارلز استطيع ان اموت الان يا كليم |
| Tıpkı eski zamanlardaki gibi. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | انظر، تماما مثل الأوقات الماضية فقط انا و انت |
| sen ve ben yarın gidip okulda o kadına iki laf edeceğiz! | Open Subtitles | انا و انت سنتكلم مع هذه المرأة غدا بعد المدرسة |
| sen ve ben bunu birlikte yapacağız tek yapman gereken bu insanları salıvermek. | Open Subtitles | انا و انت سنفعل هذا معا كا ما تحتاجه هو ان تجعل اولئك الناس يذهبون |
| Peki, bu mantıkla, sen ve ben çıksaydık... | Open Subtitles | اذا بهذا المنطق اذا قيل لنا انا و انت اخرجوا في موعد غرامي |
| Çünkü senle ben iyi bir sohbetten sadece bir kadeh viski kadar uzaktayız. | Open Subtitles | لان شيئا يخبرني انا و انت على بعد كأس واحد من محادثة جيدة |
| Sen ve benim ortak yanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي قاسم مشترك انا و انت |
| Seninle benim Acapulco'ya yapacağımız gezi hakkında konuştuk. | Open Subtitles | تحدثنا بشأن الرحلة التى سنقوم بها انا و انت الى اكابلكو |
| Yani senin ve benim önümüzdeki 11 mayısta olacağını düşündüğümüz felaketin altında aslında küçük bir olayı gizli olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا.. الحادثة الخامسة التى نعتقد انا و انت انها ستحدث فى الحادى عشر من مايو ربما تكون فى الحقيقة متخفية كشىء صغير؟ |
| İkimiz de sessiz olmalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | و يمكننا ان نبقى انا و انت صامتين للغاية اتفقنا؟ |
| Görünüşe göre artık Cadılar Bayramı'nda yalnız kaldık. | Open Subtitles | عزيزي. يبدو ان الهالويين فقط انا و انت .من الان وصاعدا |