"انحرفت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yoldan
        
    • ters
        
    • sapmış
        
    • direksiyonu
        
    • yanlış bir dönüş
        
    • saptım
        
    • şaştınız
        
    Takvimimin biraz gerisinde kalmıştım ama sonra arabam yoldan çıktı ve kaza geçirdim. Open Subtitles ‫لكنني تأخرت قليلاً على موعدي ‫عندما انحرفت سيارتي عن الطريق ‫وتعرّضت إلى الحادث
    Arabası yoldan çıkmış, nitekim bizim de. Open Subtitles سيارته انحرفت عن الطريق، وكذلك سيارتنا كان متجها هنا
    Salti 119 yakınlarında, arabası yoldan çıkmış ve kayalıklara çarpıp olmuş. Open Subtitles بالقرب من سالتيو سيارته انحرفت عن الطريق والصخور قتلته
    Yani bilmek istediğin, medyada denildiği gibi Reno'da ölü bir Vago'nun uyuşturucu anlaşmasının muhtemelen ters gitmesi üzerine mi öldüğü... Open Subtitles ماتريد أن تعرفه هو أن الإعلام يقول بأن عضو من عصابة الفاقوز ميت بسبب أن صفقة مخدرات انحرفت عن مسارها
    Aa-a ben planından biraz sapmış olabilirim ama, görevimden vazgeçmedim. Open Subtitles ربما انحرفت عن خطتك لكنني لم أتخلْ عن سعيي
    Son anda direksiyonu kırdım ve... bir şey olmadan yoluma devam ettim. Open Subtitles و انحرفت في اخر لحظة و عندها استمريت بطريقي بدون أن أخدش
    Birkaç ay önce yanlış bir dönüş yaptım, sanırım. Open Subtitles انحرفت منذ عدة شهور تقريباً
    Virginia bana kızgın çünkü üzerinde anlaştığımız metinden biraz saptım. Open Subtitles فرجينيا مستاءة منّي لأنّني انحرفت قليلاً من النص الذي اتفقنا عليه.
    İfadenizden biraz şaştınız. Open Subtitles لقد انحرفت عن النص في شهادتك لم تخبرني أبداً عن تلك المحادثة
    Manticore gün geçtikçe yoldan çıkıyor. Open Subtitles على ما يبدو, ان مانتيكور انحرفت عن مسارها منذ أيامي
    Ray'in kamyoneti yoldan çıkıp önce Colleen'e, sonra da bir ağaca çarpmış. Open Subtitles شاحنة راى انحرفت عن الطّريق و ضربت كولين ثمّ ارتطمت بشجرة
    Sonra otobüs sağa doğru yönelerek, yoldan çıkmış. Open Subtitles الحافلة بعدها انحرفت لليمين ثم خرجت عن الطريق
    Eğer burada saatte 110 km. ile gidersen ve aniden önüne geyik çıkarsa eğer göz kırparsan, frene basarsan ya da yoldan sparsan kendini öldürürsün. Open Subtitles لو كنت تقودين بسرعة 70 ميل في الساعة و ظهر غزال فجأة أمامك لو رمشت أو دست الفرامل أو انحرفت
    yoldan çıktı ve elektrik tellerine dayandı. Open Subtitles وثم انحرفت عن الطريق وفي السياج الكهربائي.
    Bakıyorum yoldan çıkman uzun sürmedi. Open Subtitles ْ أرى أنك لم يمر عليك وقت حتى انحرفت عن الطريق
    Bana kusur bulamazsın. Bugün her şey peş peşe ters gitti. Open Subtitles لاتستطيع لومي لما حدث اليوم اليوم عبارة عن أحداث عشوائية انحرفت عن الطريق
    Görünüşe göre, bir şeyler ters gitmiş ve... ve bolca zehirli dumana maruz kalmış. Open Subtitles على ما يبدو، انحرفت بعض تأثيرات الدخّان واستنشق مواد كيماويّة ضارّة.
    Rotanızdan sapmış görünüyorsunuz. Open Subtitles أنك قد انحرفت عن المسار الأصلي.
    Soluk borusu sağa doğru sapmış. Open Subtitles القصبة الهوائية انحرفت إلى اليمين!
    Farz edelim ki, araba direksiyonu bir duvara kırıyor, diğer yayaları kurtarmak adına, duvara çarparak arabadaki yolcuyu yani sizi öldürüyor. TED ماذا لو انحرفت السيارة في اتجاه الحائط لتسحقك وتقتلك، أنت الراكب فيها، لتنقذ هؤلاء الراجلين؟
    Işıklarda bir motosiklet önüme atladı ben de direksiyonu kırınca direğe çarptım. Open Subtitles قطعت دراجة نارية الإشارة الحمراء لذا، انحرفت واصطدمت بعامود
    Birkaç ay önce yanlış bir dönüş yaptım, sanırım. Open Subtitles انحرفت منذ عدة شهور تقريباً
    Biliyor musun, orijinal planımdan saptım. Open Subtitles انت انحرفت عن خطتي الاصلية
    İfadenizden biraz şaştınız. Open Subtitles لقد انحرفت عن النص في شهادتك لم تخبرني أبداً عن تلك المحادثة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more