"انزلق" - Translation from Arabic to Turkish

• kaydı
• kay
• kayıp
• kaymış
• Kayıyorum
• düştü
• düşmüş
• kayıverdi
• kaydığını
• aşağı
• kaymıştı

Tabureye çıkmış lavaboda dişlerini fırçalarken kaydı ve düşerken bacağını tabureye sürterek çizdi.
وكان يقف على كرسي بجانب المرحاض لكي يغسل أسنانه، وحينها انزلق وخدش رجله بالكرسي عندما وقع.

Bu ıskartalardan kaç tanesi kazara kaydı?
كم عدد الورق المستهلك الذى انزلق منك بالصدفة بعيدا ؟

Sağa kay, sağa kay! Hava yükseltimi çok! Hemen, acele et!
انزلق يميناً، انزلق يميناً تيار صاعد كبير

36 kiloluk halter kaldırıyormuş ve... ve onun, elinden kayıp nefes borusunu ezdiğini düşünüyorlar.
كان يرفع ثقل وزنه 80 باوند ويعتقدون انه انزلق وسحق القصبة الهوائية

- Devriyesini yapıyordu. Güvenlik kontrolü, sanırım. Güverteden kaymış olmalı.
. تفقدات أمنيه ، اعتقد انه انزلق من علي السطح

Elini uzat. Tutunamıyorum, Kayıyorum. Ver elini.
ساعدنى انا انزلق , لا أستطيع التحمل

Aslan çenesini gevşetince, bakıcı adam hareketsiz bir şekilde yere düştü.
أخيرًا عندما أرخَى الأسد فكيه، انزلق المروض إلى الأرض، بلا حراك

Ajan Cooper, çok üzgünüm. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Silahım elimden kaydı işte.
عميل "كوبر"، أنا آسف للغاية، أجهل ماذا حدث، انزلق المسدس من يدي

Denerken elimden kaydı. Gidip çıkartayım.
لقد انزلق هناك بينما كنت أحاول لبسه، سأذهب لإخراجه

kaydı, sırtüstü düştü ve diğer kolunu kapıya çarptı.
لقد انزلق ووقع على ظهره وضرب ذراعه الآخر على الباب

Kitabı kaldırıyordum... birden elimden kaydı.
لقد كنت ابعد الكتاب فحسب, و انزلق من يدي,

Bir gece kayıktan inerken kaydı ve göle düştü.
لقد انزلق ذات ليلة من القارب عندما كان يهُم بالخروج منه

Sağa kay. Evet. Sürtüklük yapma.
انزلق إلى اليمين ، حسناً لا تكن كالعاهرة

* kay muz kabuğunda, dünya ayaklarının altında *
* انزلق بقشر موزة , وسيكون العالم تحت رجليك *

Biraz önce mükemmel bir adam elimden kayıp gitti.
لقد انزلق ذلك الفتى الاشقر من بين اصابع يدي

Gerçek bombacı tarafından onun dediği gibi dövüldü mü yoksa tuvalette bombayı kurarken mi kayıp düştü bilemiyorum.
لا أعلم إن كان قد ضُرب على رأسه من قبل المفجّر الحقيقيّ كما يقول أو أنه انزلق وارتطم رأسه بالمرحاض

Boruya erişmiş ancak pencere eşiğinden kaymış ve aşağı düşerek boynunu kırmış.
وبعد ان وصل للجانب الآخر انزلق من فوق عتبة النافذة وسقط وكسر رقبته

Yan yan gidiyorum! Kayıyorum!
انا انزلق على الماء بفعل الشرائح

Şef! Gyeong Seok'a hiçbir şey yapmadım! Kendi kendine düştü!
كابتن انا لم اقصد ايذاء جيونغ سوك هو انزلق لوحده

Bu gözleri parıldayan, korkusuz yerel muhabir ise merdivenden aşağı düşmüş.
صاحب العيون اللامعة هو مراسل محلي جريء انزلق من على السلّم

Elinden tutuyordum ama o kayıverdi.
لقد كنت ممسكا بيده، ولقد.. انزلق بعيدا.

Hastanın kardeşi, hasta lastik değiştirirken elinden kaydığını söylüyor.
يقول أخاه أنه كان يبدل الإطارات و انزلق منه

- Evet, efendim. Yedi kişilik saldırı talimi yapıyorduk ve silahım elimden kaymıştı.
كنا نقوم بتدريبات التصويب السباعية و انزلق سلاحي