"انفصل" - Translation from Arabic to Turkish

• ayrıldı
• terk
• ayrıl
• ayrılmış
• ayrıldığında
• ayrıldılar
• ayrılıyorum
• ayrı
• ayrılıp
• boşandı
• ayrılmam
• ayrılıyor
• ayrıldığını
• terketti
• ayrılmak

Ben büyürken ve akademik olarak ilerlerken benim gerçekliğim eğitimimden ayrıldı.
وعندما كبرتُ وتقدمتُ تعليميًا، انفصل واقعي أكثر عن تعليمي.

Fakat ilk önce neden lastik ayrıldı?
و لكن لماذا الإطار انفصل في المقام الأول؟

Federal ajanlar - Amerikan Yerli güneş dansı ayininin bir çeşidi. Kendimi bu kancalarla asıyorum, ...sonuçta öyle dayanılmaz bir acı çekiyorum ki, bedenimi terk ediyorum.
إنه طقس هندى أقوم بتعذيب نفسى حتى انفصل عن جسدى كتنقيه

- Beni dışarı atmaya çalışıyor. - ayrıl ondan, çizgide kal.
انه يحاول أن يخرج بي عن المسار انفصل عنه ، التزم بمسارك

Ailesi 5 yıl önce ayrılmış, yeniden birleşmiş, ve geçen sene yeniden ayrılmış.
انفصل والداه منذ 5 سنوات ثم تطلقا السنه الماضيه

Ama annem le babam ayrıldığında ve sonunda boşandığında her şey ciddi bir şekilde kötüye gitti.
لكن الأمور سارت على نحو خاطئ عندما انفصل والداي وفي النهاية تطلقا.

Senin bırakıp gittiği kadından ayrıldı, ve senin ona ilk yaptığın şey neydi?
حسناً، لقد انفصل عن امرأة تركك من أجلها و ما هو أول شئ فعلتيه؟

Arkadaşım sevgilisinden yeni ayrıldı ve bir kadına ihtiyacı var.
أن صديقى انفصل عن حبيبته و يحتاج لصحبة نسائية

Yani şu çocuk sana alık alık bakabilmek için az evvel kız arkadaşından ayrıldı.
أقصد , ذلك الشخص انفصل للتو من عشيقته فقط من أجل أن يحدق بكِ

- Pekâlâ... 12 yaşındayken, annemle babam ayrıldı bu, beni ve kardeşimi mahvetti.
.. حسناً عندما كنت في الـ 12 من عمري انفصل والداي و هذا أدخلني مع أخي في متاهة

Ben işteyken cep telefonuma mesaj atarak ayrıldı benden.
انفصل عني برسالة عبر الهاتف بينما كنت أعمل

Varlığından haberdar olmayan bir kızın için beni terk etti.
لقد انفصل عنّي، بسبب تلك الفتاة التي لم تكن تعرف أنه على قيد الحياة

Yalnız yaşıyor. Sicili temiz. Altı yaşındayken babası evi terk etmiş.
فوق الطبيعي، وحيد وبلا سوابق انفصل والده عندما كان بالسادسة

Oğlum, ayrılmadan önce sana bazı tavsiyeler vermek istiyorum-- duygusal olarak öl. Bedeninden ayrıl.
بني ، أريد أن أخبرك نصيحة واحدة، فلتمت عاطفياً ، انفصل عن جسدك

Bir bölümü parçalanmış ve 3 büyük parçaya ayrılmış...
جزء من الجسم انفصل وانقسم الي ثلاث دستات تقريبا أصغر من الجسم كله

Annemler ayrıldığında, ben garajda saklanıyordum.
،أتعلم، عندما انفصل أبواي اختبأت بالمرآب

Boşver onu, Blair. Nate ve Vanessa ayrıldılar mı?
انتظري,دعم,بلير,نيت انفصل عن فينيسا؟

Senden ayrılıyorum. Eve döndüğümde gitmiş ol.
سوف انفصل عنك، عندما اعود للمنزل اريدك ان تكون بالخارج

Her biriniz, en az bir defa karınızdan bir hafta veya hafta sonu ayrı kalmayı düşünmüşsünüzdür.
كل منكم لديه فى وقت او آخر تخمين عن كيفية ما سيكون عليه الأمر لو انفصل عن زوجته لمدة اسبوع او فى عطلة الأسبوع

Max, kız arkadaşı Cassandra'dan ayrılıp buraya geldiği çok açık.
ماكس .. انه واضح جدا لما هو هنا لأنه انفصل عن صديقته كاساندرا

boşandı sonra tekrar evlendi, çocuk sahibi oldu, yüksek lisans yaptı.
انفصل عن زوجته وتزوج من أخرى، رُزق بطفل وحصل على ماجستير إدارة الأعمال.

Şimdi gerçekten ayrılmam gerekiyor, ama bunu yapmak istemiyorum.
لكني لا أريد أن انفصل لأنه وسيم و رائع للغاية

Ailen ve sen benim aptal olduğumu düşündüğünüz için, benden ayrılıyor musun?
أنك انفصل عنّي؟ لأنكَ وعائلتك تعتقدون أنني غبيّة

Bana yalan söyledi ve benimle yatmak için kız arkadaşıyla ayrıldığını açıkladı.
هو كذب علي وقال انه انفصل عن صديقته لكي يحاول ان ينام معي

Aslında benden hoşlandığını biliyordum-- Ama, evet, beni terketti.
لم أكن أعلم أنه معجب بى نوعا ما لكن نعم, لقد انفصل عنى

Baby, ben senle ayrılmak zorundayım.
حبيبي .. يجب علي أن انفصل عنك هل ستسامحني ؟