"انكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin
        
    • Beni
        
    • olduğuna
        
    • olduğunuzu
        
    • olduğun
        
    • olduğundan
        
    • diye
        
    • olman
        
    • ettiğini
        
    • olmalısın
        
    • olmadığına
        
    Bahse girerim Crews'in vurduğu adamın, senin baban olduğunu sandın. Open Subtitles أراهن انكِ كنتِ تحسبين كروز سيطلق النار على والدك أنتِ
    Ama umarım Beni anlayabilirsin, sen benim tanımak istediğim bir kız değilsin. Open Subtitles , لكن آمل أنكِ تفهمين انكِ لستِ الفتاة التي أريد أن أعرفها
    Onları bir popstar olduğuna inandırman gerekiyor. Open Subtitles و عليكِ ان تجعليهم يظنوا انكِ نجمه البوب
    Bunlar masum olduğunuzu kanıtlayacak şeyler değil. Open Subtitles انتي لاتقومين بعمل جيد في شرح انكِ بريئة
    Bunu giyersen, herkesi buraya ait olduğun konusunda ikna edebilirsin. Open Subtitles اذا استطعتي فعل هذا , ستقنعين الكل انكِ تعودين الى هذا المكان
    Sende üstesinden gelebileceğinden daha fazla olduğundan birazını paylaşmakta sakınca görmezsin diye düşündüm. Open Subtitles وبما انهُ لديكِ اكثر مما يمكنكِ أن تتحمليهِ لم اظن انكِ ستمانعين المشاركة
    Şimdi de duydum ki Marc girebilsin diye programdan çekilmişsin. Open Subtitles والآن لقد علمت انكِ تنازلتِ.. حتى يُمكن لـ مارك الإنضمام؟
    Beni korkutan tek şey onu benden daha çok seviyor olman. Open Subtitles تعرفي , أكثر شئ يخيفني انكِ ربما أحببتيه أكثر مني
    Hayır yani istifa ettiğini ve bir adamla takıldığını duydum da. Open Subtitles لا . فقط سمعت انكِ استقلتِ من العمل وتتسكعين مع رجل
    Bu fikri kafasına bir şekilde sokmuş olmalısın. Open Subtitles يبدو انكِ من أوحى اليه بتلك الفكرة بطريقة ما
    Çok yakışıklı biri, senin çarpık bacaklı biri olmadığına şaşmamalı. Open Subtitles هو مثير جداً ، أنا متفاجأة انكِ لستِ متقوسة الساقين
    senin, dört erkekle birlikte aynı evde yaşadığına dair korkunç bir dedikodu. Open Subtitles آي الشائعات المروعة انكِ تعيشين في نفس المنزل مع 4 رجال آخرين
    Tatlım, senin iyi eğitim aldığından emin olmak, ...bizim sorumluluğumuz. Open Subtitles حبيبتي، من مسؤوليتنا التأكد من انكِ تحصلين على تعليم جيد.
    Biliyorum ve sana şantaj yapmadan bunu kabul etmen Beni etkiledi. Open Subtitles اعلم ، وانا منذهلةٌ انكِ وافقتِ بدون ان الجأ إلى الإبتزاز
    Sen Beni zamanında terk ettiğine göre benim de bu defteri kapatmam gerekiyordu. Open Subtitles بما انكِ قد تخليتِ عنى بالفعل أنا فقط بحاجة إلى تركك لإنهاء علاقتنا
    Patty'nin gözdesi olduğuna göre oldukça özel biri olmalısın. Open Subtitles يبدو انكِ مميزة جدًا اذا كنتِ مفضّلة لدى باتي هيوز
    Jane, Brian'ın vinçten düşmesine kazara sebep olduğuna emin misin? Open Subtitles جاين , هل انتي متأكدة انكِ عندما اوقعت براين من على الرافعة كان ذلك حادثا عرضبا
    Takımdaki herkes sizin en iyi içkici kız olduğunuzu söylüyor. Open Subtitles الرجال يقولون انكِ افضل فتاة مشروبات على الاطلاق
    Sizin mantar olduğunuzu duydum Open Subtitles نعم , لقد سمعت انكِ لديك بعضالفِطرعليثدييك.
    Bunu giyersen, herkesi buraya ait olduğun konusunda ikna edebilirsin. Open Subtitles اذا استطعتي فعل هذا , ستقنعين الكل انكِ تعودين الى هذا المكان الجميع يتجهون الى اماكنهم هيا
    Ee, ben, arkadaşıma sadece senin ne kadar müthiş olduğundan bahsediyordum. Open Subtitles كنت .. فقط اخبر صديقتي بأني اعتقد انكِ رائعة
    Böyle olman babanın suçu, benim değil. Open Subtitles انه خطَاءُ والِدُك انكِ تعيشينَ هكَذا وليْس خَطئيِ
    Doğum kontrol hapı alırken antibiyotik de kullanırsan, hapı nötrazile ettiğini söylemiş miydim? Open Subtitles هل تعلمين انكِ اذا كنتِ تحددين النسل ثم اخذتِ مضا حيوي.. فلن يتم تحديد النسل
    Horace bunu içtiğini söyledi. Genç ölmek istiyor olmalısın. Open Subtitles هوراس قال انكِ تشربين هذا أتريدين أن تموتي صغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more