"انهم يريدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyorlar
        
    • isterler
        
    • Onlar
        
    • istediler
        
    • istiyorlardı
        
    • istediklerini
        
    Beni Austin'e transfer etmek istiyorlar, terapiye falan gitmemi de. Open Subtitles انهم يريدون نقل لي أن أوستن، ترسل لي في العلاج.
    Üç tane beş tane tüccar para kazansın diye istiyorlar bunu. Open Subtitles انهم يريدون هذا فقط لجعل القليل من رجال الأعمال يزدادون ثراء.
    Okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي
    İnsanlar okunmak istemezler, yazmak isterler. TED الناس لا يريدون أن يقرأوا، انهم يريدون الكتابة.
    Onlar, onun gerçekte kim olduğunu biliyorlar ve onunla dalga geçiyorlardı. Open Subtitles كانوا يعرفون من هو حقا و انهم يريدون للعب مزحة عليه.
    Rüzgar değişiyor, insanlar yorgun, güvenlik istiyorlar, Onlar vatanlarını geri almak istiyorlar. Open Subtitles الحاله تتغير,الناس تعبت انهم يريدون الأمان انهم يريدون أن يسترجعوا وطنهم الأم
    Yeni, daha seksi bir etiketin arkasında aynı şeyi istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون فقط نفس الشيء القديم بجانب ملصق أكثر جنسية
    Gözden düşmüş Snowden'in fakir adamının ifadesini mi duymak istiyorlar? Open Subtitles انهم يريدون سماع شهادته من سنودن على العار، وضعف الرجل؟
    İnsanların antlaşmanın gerçekleşeceğine inanmalarını istiyorlar ki böylece bir borsa yükselişi sağlayabilsinler. Open Subtitles قد يستغرق هذا لسنوات انهم يريدون الناس ان تعتقد ان المعاهدة ستتم
    Diğer sanayiler arasında, petrolden uzakta, endüstriyel bir büyük güç olmak istiyorlar. TED إذاً انهم يريدون الظهور كقوة صناعية عبر الصناعات -- بعيدا عن النفط.
    Onlar subvansiyonlu elektrik gücünü tüketmeye devam edebilme seçeneğini istiyorlar. TED انهم يريدون خيارا ليكونوا قادرين على الاستمرار في استهلاك الطاقة الكهربائية المدعومة.
    Pike's Pale istiyorlar. En iyi birayı. Open Subtitles انهم يريدون الرابطة التى فازت فى ييل راه راه راه
    Derhal güvenlik merkezini aramanı istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون استدعائك الى مكتب الأمن في الوقت الحالي
    Hem yiyeceklerinin çabuk olmasını istiyorlar, hem de ucuz olmasını. Open Subtitles , فأقول لك ,انهم يريدون طعاما سريعا ورخيصا
    500 000 Frank istiyorlar, yoksa beni ele verecekler. Open Subtitles انهم يريدون 500000 فرنك , أو يسلمونى للشرطة
    Her neyse, uçak gemisi büyüklüğünde bir denizaltı inşa etmek istiyorlar. Open Subtitles على أية حال، انهم يريدون بناء غوّاصة تقريبا فى حجم حاملة طائرات.
    Beyanat istiyorlar. Telefonlar çalıp duruyor. Open Subtitles انهم يريدون بيان الهواتف لا تتوقف عن الرنين
    Uçağına el koymak istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون الاستيلاء على الطائرة الخاصة بك أيضا.
    Yapabileceğinden emin olmak isterler. Anlıyorum... Open Subtitles انهم يريدون ببساطة أن أعرف ما إذا كنت يمكن أن تنتج.
    Onlar da seni istiyor ama bu sıralar program doluymuş. Open Subtitles انهم يريدون استضافتك إلا أن برامجهم حافلة في الوقت الراهن
    Ama sözlü güvencelerimize karşın bir kanıt istediler. TED ولكن على الرغم من تأكيداتنا الشفهية لهم، إلا انهم يريدون بعض الادلة.
    Sadece denetimden en hızlı ve ucuz şekilde kurtulmak istiyorlardı. Open Subtitles انهم يريدون ان ينجحوا في التحقق بسرعة وبأقل تكلفة ممكنة
    Dinle hoca, beni okuldan uzaklaştırmak istediklerini duyuyorum. Open Subtitles اسمع ايها المدرس، يقولون انهم يريدون طردي من المدرسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more