"انه يجب ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi olacak
        
    • zorunda olduğunu
        
    • gerekir diye
        
    • gerektiğini düşünüyorum
        
    • iyi olur
        
    Artık kalksam iyi olacak. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان أذهب لا تغيبي بالثلاث شهور
    Demek istediğim, evime dönsem iyi olacak, orası sakin ve güvenli ve ailemi yemeye çalışan canavarlar yok. Open Subtitles المقصود هو أعتقد انه يجب ان اذهب للمنزل حيث الأمان والهدوء و الوحوش لا يأكلون عائلتك
    Polis karakola gitmek zorunda olduğunu söyledi, eşyalarını topla da gidelim. Open Subtitles الشرطة قالت انه يجب ان تأتي الى القسم لذا اذهبي و احضري اغراضك كي نذهب الآن
    Seçmek zorunda olduğunu söylesem ne yapardın? Open Subtitles ماذا لو اخبرتك انه يجب ان تختار ؟
    Bir bakıma kraliçeme ihanet ediyor gibiyim, ama bilmeniz gerekir diye düşündüm, General. Open Subtitles اشعر اني اخون ملكتي ولكن اعتقد انه يجب ان تعلم ايها الجنرال بهذا
    Amanda, seni burada tek başına bırakmamam gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles . . أمـــاندا ، لااعتقد انه يجب ان اتركك هنا لتتعاملي مع هذا لوحدك
    Okulda anlatmak için kesinlikle daha iyi bir hikaye hazırlamak zorundayız. Bu daha iyi olur. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان نخترع قصه اجمل من اجل المدرسه
    Ondan hoşlanmak çok kolaydır bilirim ama yine de bir çizgi çeksek iyi olacak. Open Subtitles اعرف انه من السهل الاعجاب بها لكن أنا اعتفد انه يجب ان ترسمي الحدود بينكما
    Sanırım Bay Hudson ile birlikte ben de gelsem iyi olacak. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان اذهب انا مع هدسون
    Herhalde yeni başkanlığını kutlasam iyi olacak. Open Subtitles أعتقد انه يجب ان أهنئك على الرئاسه
    Olanları unutmak için çok uğraştım... ama olanlardan sonra sanırım artık görüşmesek iyi olacak. Open Subtitles لقد حاولت بشدة ان انسى, انت تعرف,كل شيئ قد حدث ...انه فقط انا لا اعتقد انه يجب ان نتسكع معا بعد الان
    - Seni görmek zorunda olduğunu söyledi. - Hayır. Open Subtitles قال انه يجب ان يقابلك او، لا
    Bitmek zorunda olduğunu kim söyledi? Open Subtitles من قال انه يجب ان ينتهي؟
    Şimdi buraya dönüş yolundalar. Bilmeniz gerekir diye düşünmüştüm. Open Subtitles وهم في الطريق الان اعتقدت انه يجب ان تعرف
    Her neyse, bilmeniz gerekir diye düşündüm. Open Subtitles عموما ظننت انه يجب ان تعرف
    Bana burada olduğunu söylediklerinde bir şeyler söylemem gerekir diye düşündüm. Open Subtitles ظننت انه يجب ان اقول شيئا
    Şahsen cevap verme şansına sahip olmanız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان يكون لديك الفرصة لتجيب عليهم بنفسك
    Buraya gelip bunu yüz yüze konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انه يجب ان تحضر الى هنا اولا ومن ثم نتحدث عنها وجها لوجه
    Amanda, seni burada tek başına bırakmamam gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles . . أمـــاندا ، لااعتقد انه يجب ان اتركك هنا لتتعاملي مع هذا لوحدك
    İki numaralı kurbanın uğradığı kahveciye gitsek iyi olur. Open Subtitles حسنا اظن انه يجب ان نذهب الى مقهى الضحية رقم 2

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more