Biraz renklenmeye ihtiyacı var. Koyulaştırmaya ihtiyacı yok mu bunun? | Open Subtitles | انه يحتاج لبعض الألوان ألا يحتاج لبعض الألوان؟ |
Tanrı aşkına, şu herife bak. Görünüşe göre biraz bakıma ihtiyacı var. Sorunu nedir? | Open Subtitles | انظر الى هذا الرجل يبدو انه يحتاج الكثير من العمل , ماذا حل به؟ |
Biraz ara vermeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | وقال انه يحتاج الى بعض الوقت خارج، مايك. |
Örneğin, saldırganın kurbanlarını bıçaklamadan önce vuruyor olması durumu hızlı ve etkili bir şekilde kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu gösterir. | Open Subtitles | على سبيل المثال, واقع ان المجرم يطلق النار على ضحاياه يشير الى انه يحتاج الى وسيلة سريعة وفعالة للسيطرة على الموقف |
Yok. Tampona ihtiyacı var. Tampon kapasitem yüzünden buradayım. | Open Subtitles | كلا انه يحتاج لتنسيق الامور وهذا ما افعله |
Cihazlarını güç vermesi için o izotoplara ihtiyacı var. | Open Subtitles | انه يحتاج هذه النظائر لتشغيل الأجهزة له. فأين هو؟ |
Babaya ihtiyacı var. - Evet, bu doğru. Öyle. | Open Subtitles | انه يحتاج اب ـ نعم ، ذلك صحيح انه يحتاج اب |
Onu zorlayacak doğru kadına ihtiyacı var. | Open Subtitles | انه يحتاج فقط للمرأة المناسبة التي تدفعه |
Sırtından rahatsız. Yumuşak yatağa ihtiyacı var. | Open Subtitles | لديه إصابة في ظهره انه يحتاج الى مرتبة متماسكة |
Gerçekten sadece bir bira mı içmek istiyor, yoksa yardıma mı ihtiyacı var. | Open Subtitles | هل هو حقا البيرة يريد أو انه يحتاج الى مساعدتكم. |
İyi bir sabunlanmaya ihtiyacı var, değil mi Donald? | Open Subtitles | انه يحتاج للصابون الجيد, اليس كذلك يا دونالد ؟ |
- Kalacak yere ihtiyacı var, tatlım. | Open Subtitles | لا ياامي انه يحتاج الي مكان يعيش فيه ،عزيزي |
Bir babaya ihtiyacı var. Nasıl bir his olduğunu bilirim. Ben babamı hiç tanımadım. | Open Subtitles | انه يحتاج الى اب, اعرف كيف يكون الامر اب لم ام يكن بجانبي, انظورا كيف اصبحت |
Yardıma ihtiyacı var. Elinizde böyle bir çocuk varken siz olsanız ne yapardınız? | Open Subtitles | لديه مشكله في التأقلم في المدارس الإعتياديه, انه يحتاج بعض المساعده |
Teselliye ihtiyacı var. Karısının geri gelmeyeceğini bir şekilde kabullenmeye. | Open Subtitles | انه يحتاج لإستشارة نفسية .. وسيلة ليتقبل |
Yalnız kalabilir. Yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | لايمكنه ان يكون لوحده انه يحتاج المساعدة |
Nitrojene ihtiyacı olduğunu biliyoruz ve onu da hastanelerde tıbbî ekipmanlara güç vermede kullanıyorlar. | Open Subtitles | حسناً , نحن نعلم انه يحتاج الى النيتروجين . وأنه يستخدم في المستشفيات لتشغيل المعدات الجراحية. |
Bana nişan alma talimi için ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لق اخبرنى انه يحتاج من اجل التدريب على إصابة الأهداف |
Tüm hafta, zaman ve gizliliğe ihtiyacı olduğunu, kendi mülkünde tutmayacağnı söylediniz ama dinlemedim. | Open Subtitles | طوال الاسبوع كنتم تقولون انه يحتاج للخصوصية و الوقت قلتم لي أنه لن يحتفظ بها في منزله لكنني لم أستمع |
Etrafında açılabileceği insanlara ve güvenebileceği insanlara ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | انه يحتاج الناس من حوله أنه يمكن الانفتاح على الحق الآن الناس انه يمكن أن تثق بها |
Robotumu içeri alabilir misin? Şarj olması gerekiyor. | Open Subtitles | هل من الممكن ان تحضر هذا الالى الى الداخل انه يحتاج اعادة شحن |
Kendini bulmak için biraz zamana ihtiyaç duyduğunu ve iblis yanı olmadan kim olduğunu anlamak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقال انه يحتاج بعض الوقت ليجد نفسه ومعرفة من هو دون الجانب شيطان له. |