"ان الوقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir zaman
        
    • zamanla
        
    • zamanın
        
    • için çok geç
        
    Bence bundan daha iyi bir zaman olamaz, Sandy. Open Subtitles اعتقد ان الوقت قد حان ساندي انه الوقت الملائم
    Öyle bir zaman gelecek ki gelişmeyenlerin hepsi davamıza katılmak isteyecek. Open Subtitles ارى ان الوقت سيكون قريبا حيث سيكون غير المؤهلين قادرين على الانضمام الى قضيتنا
    Eğer işbirliği yaparsan, uygun gördüğüm bir zaman seni serbest bırakacağım. Open Subtitles لو تعاونت سأخرجك حراً عندما أشعر ان الوقت مناسب
    Ve zamanla, zaman ve uzay bunun sayesinde birleştiler. TED إذا .. ان الوقت .. الوقت والفضاء قد ضُغطا بسبب هذه التكنولوجيا
    zamanın her şey olduğu anlamına geliyor, çünkü sosyal sermaye zamanla birikir. TED هذا يعني ان الوقت هو كل شيء، لأن رأس المال الإجتماعي مُركٌب مع الوقت.
    Herhalde Andrea Stavros'u yardıma çağırmak için çok geç. Open Subtitles انا افترض ان الوقت متأخر لا حضار اندريا ستفاروس لكي يعاونني
    Sadece bebek için uygun bir zaman mı? Open Subtitles هل تعتقدين حقا ان الوقت مناسب لـ أمتلاك طفل؟
    Şu anda şaka yapmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد ان الوقت مناسب للمزاح
    -Sence şu an doğru bir zaman mı? Open Subtitles هل تعتقدين ان الوقت جيد للكلام حول هذا الموضوع حسنا...
    Beni tekrar uçağa almanız konusunu açmak için kötü bir zaman galiba. Open Subtitles اعتقد ان الوقت حان لارجاعي الى طائرة
    - Hayır, bunun için uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles -لا ! أعتقد ان الوقت مناسب الآن للحديث
    - Hayır, bunun için uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles -لا ! أعتقد ان الوقت مناسب الآن للحديث
    - İyi bir zaman değil dedim, Jane. Open Subtitles - قلت ان الوقت ليس مناسبا جين
    Şimdi, sesi kullandığımız yaklaşık 80 yılın sonunda, sesi istediğimiz yöne yönlendirmenin yolunun zamanla bulunacağını düşünüyordum. TED الآن بعد ما يقرب من 80 عاما من وجود الصوت اعتقدت ان الوقت قد حان لمعرفة طريقة إرسال الصوت أينما نريد
    -Tin Tin zamanın doğru olduğuna karar verdiğinde Open Subtitles عندما تشعر تم تم ان الوقت مناسب البنات دائماً قبل أولاد في ذلك النوع من الأشياء
    Bir kadının, zamanın ilerlediğin bilincinde olması erkeklere çok seksi geliyor. Open Subtitles ..ذلك الأسلوب معرفة المرأة ان الوقت ينفد مثير جداً للرجال
    zamanın ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني ان أؤكد كفاية كم ان الوقت مهم للغاية هنا
    Yer ayırtmak için çok geç. Bütün oteller dolmuştur. Open Subtitles ان الوقت متأخر بالنظر جميع الفنادق ستكون ممتلئة
    Artık bizi durdurmanız için çok geç! Open Subtitles ان الوقت تأخر لاي منكم لكي يمنعنا
    Rita'yı götürüyorum. Onun için çok geç değil. Open Subtitles انا سأخذ ريتا ان الوقت لم يفت بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more