"ان انتظر" - Translation from Arabic to Turkish

• sabırsızlanıyorum
• beklemeliyim
• beklemek
• bekliyorum
• bekleyemem

- Harika, sabırsızlanıyorum. - Homurdanmayı bırak. Kötü geçmeyecek.
ـ رائع,لا استطيع ان انتظر اليوم ـ توقف عن التذمر,لن يكون الامر بذاك السوء

Bir sonrakini görmek için sabırsızlanıyorum.
لا أستطيع ان انتظر لأرى ما سيحدث بعد ذلك

Belkide sana sex şakası yapmak için birkaç gün daha beklemeliyim.
اعتقد انه يجب ان انتظر بعض ايام حتى نقوى علاقتنا قبل ان نتحدث عن هذا؟

Daha önce de söylediğim gibi, yaza kadar beklemeliyim.
كما اخبرتك سابقا, يجب ان انتظر حتى حلول الصيف.

Ve ben de seni sonsuza kadar evde beklemek istemiyorum.
و لا اريد ان انتظر للأبد من اجل ذلك المنزل

Cassie burada beklememi söyledi, ben de bekliyorum.
كاسى قالت انى يجب ان انتظر هنا لذا انا منتظر

Hayır. Bakın tek bildiğim şey, bunun için 1 hafta bekleyemem, bu çok önemli.
كل مااعرفه انه لايمكن ان انتظر اسبوعا هذا كبير جدا

Eve gitmek için sabırsızlanıyorum.
لا استطيع ان انتظر وصولي الى الديار انتما سوف تسافران على رحلة الساعة الثامنة مساء

Bu konuda diyeceklerini duymak için sabırsızlanıyorum.
لا استطيع ان انتظر كي اسمع ما الذي سوف يقوله بخصوص هذا

Scottsdale'de sizi görmek için şimdiden sabırsızlanıyorum.
لا استطيع ان انتظر ان الاقيكم ايها الفتيات في سكوتسادال

Kesinlikle katılacağım. sabırsızlanıyorum.
انا تماما سوف التحق بك لا اقدر ان انتظر كي التحق بك

Bunu terapistime, hayat koçuma, eczacıma ve tüm takıma göstermek için sabırsızlanıyorum.
لا اقدر ان انتظر كي اري هذا لطبيبي مدرب حياتي ، الصيدلي الخاص بي الفريق كله

Şu anda havaalanına doğru gidiyorsundur ama şunu söylemek istiyorum seni öpmek için sabırsızlanıyorum.
اعلم انك ربما متوجة الى المطار الان لكن .. فقط اود ان اقول انني لا اقدر ان انتظر كي اقبلك

Sence ona çıkma teklif etmek için ne kadar beklemeliyim? Carlton, senin evde ne işin var?
اذن كم من الوقت علي ان انتظر قبل ان ادعوها للخروج معي؟ كارلتون لماذا انت بالمنزل؟

Hazır olana kadar beklemeliyim.
على ان انتظر الى ان يكون مستعداً

Daha ne kadar geri dönmesini beklemeliyim? Seni ne kadar beklemesini isterdin? Violet onu evlat edinmek istiyor.
كم يجب ان انتظر لتعود كما كانت؟ كم تريد منها ان تنتظرك؟ فايلوت تريد تبنيها .

Sistemde hava var. Boşalıncaya dek beklemeliyim...
هناك هواء في النظام يجب ان انتظر حتى احصل على الضغط...

Bunların kurumasını beklemeliyim.
يجب ان انتظر حتى يجف

Sana daha önce söylerdim ama Lindt'en elde etmek istediğimi alana kadar beklemek istedim.
كان يجب ان اخبرك من قبل, عدا اننى كنت اريد ان انتظر حتى احصل على ما اريد من ليندت

Bu iyi değil. Gerçekten çöküyorsa beklemek istemiyorum.
لا هذا خطأ اذا كان انهار حقا لا اريد ان انتظر حتي المساء

Biliyor musun Nina? Haklısın. Öylece durup ölmeyi beklemek istemiyorum.
هل تعلمين يا نينا انا لا اريد ان انتظر الموت هنا

bir kızın yerine erkeği bekliyorum.
هذه المرة الاولي لي انتظر رجل بدل من ان انتظر فتاة

Bir sene daha bekleyemem.
حسنا، لايمكنني ان انتظر حتى السنة القادمة