"ان هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • vardır
        
    • var
        
    • varmış
        
    • olduğuna
        
    • olduğunu
        
    • vardı
        
    • olduğu
        
    • olduğunun
        
    • orada
        
    • Bazı
        
    • olması
        
    • olacağını
        
    • olmadığını
        
    • olabileceğini
        
    Yani , bunun da dışında ..bahse girerim senden etkilenen birsürü adam vardır. Open Subtitles أعني، بالاضافه الى ذلك انا اراهن ان هناك الكثير من الشباب انجزبوا اليك
    Ama 30 kadar vardır şu an sanırım. Bir bakalım... Open Subtitles و لكن لابد ان هناك حوالى 30 منهم دعينا نرى
    Orta Doğu'da, bu yol boyunca, tam olarak bu şekilde yüzlerce topluluk var. TED ان هناك المئات من هذه المجتمعات عبر الشرق الاوسط .. على هذا الدرب
    Yakınlardaki bir köyde bir falcının işlettiği mistik bir dükkan varmış. Open Subtitles قالوا لي ان هناك متجر سري في القرية التالية يديرها عراف
    Ve umarım bana katlanırsınız ve burada söylediğimizin ötelerinde güvenilirlilik olduğuna inanırsınız. TED وأتمنى أن تتحملوني مع بعض الإيمان ان هناك مصداقية وراء ما سنقوله هنا.
    Bu grafiği gördüğümde, bu durumu eşitlemenin bir yolu olduğunu biliyordum. TED عندما رأيت ذلك الرسم البياني، علمت ان هناك وسيلة لتطوير التنافس.
    Ve fark ettim ki uçaklarda izlediğim aynı yolu uygulamanın yolları vardı. TED واكتشفت ان هناك طرقا لتكرير نفس الاسلوب الذي اعتدت استخدامه في الطائرات.
    Bağışlayın ama, eminim Lex'in size söylemeyi ihmal ettiği bir çok şey vardır. Open Subtitles أغفر لي ، لكنني اعتقد ان هناك الكثير الذي ليكس لم يخبرك به
    Eminim ki ona sormak istediğiniz bir çok soru vardır. Open Subtitles أنا متأكد ان هناك كثير من الاسئلة تريدون توجيهها للمعلمة
    Patronlarımızdan biri olan Gideon, asla kurtulamayacağınız, size bağlı olan şeyler vardır, derdi. Open Subtitles غيديون احد رؤسائنا ان هناك أمور تلتصق بك بحيث لا يمكنك إزالتها ابدا
    Biliyorum finansman anlamında bir rekabet var ancak bilimsel boyutu ne? TED اعرف ان هناك منافسة من حيث التمويل ولكن ماذا عن العلم؟؟؟؟؟؟
    Eğer etraftaki kuşlara bakarsanız ki körfezde birçok kuş türü var aynı şekilde yılın belli zamanlarında burada toplaşıp sonra gittiklerini görürsünüz. TED واذا نظرنا الى الطيور سنجد ان هناك الكثير من الطيور في الخليج التي تتجمع في اوقات معينة من العام ولكنها ترحل لاحقا
    Böyle bir büyümeden sonra hiç net artış yok. Demek ki, 'birlikten güç doğar' aksiyomunda bir doğruluk payı varmış. TED بعد هذا التوسع الضخم لا يوجد اي زيادة في الاصابات وهناك شيء في هذه الحقيقة هو ان هناك امان في هذه الارقام
    Ama annem dedi ki, New York'ta onun için bir iş varmış... ve eğer gitmezsek, işi kaybedebilirmiş. Open Subtitles لكن أمى قالت ان هناك وظيفة بانتظارها فى نيويورك وان لم نذهب ربما تخسر هذه الوظيفة
    Praxeoloji denen bir öğreti olduğuna inanyorlardı, ekonomiden önce var olan bir öğreti. TED لقد اعتقدوا ان هناك سلوكاً يدعى براكسيولوجي وهو تخصص تمهيدي لدراسة الاقتصاد
    Gerçekten hala vücudumuzun normal yapısı ve çalışma şekliyle ilgili öğrenecek çok şey olduğuna inanıyorum. TED اعتقدت حقاً ان هناك الكثير لنتعلمه حول البناء العام ووظائف اجسادنا.
    Ona, bir kaza olduğunu ve Bay Hammond'un öldüğünü söyleyin. Open Subtitles واخبره ان هناك حادثة قد وقعت والسيد هاموند قد مات
    Okulu eken o salak evde mi diye bakmaya gittim, evde biri vardı. Open Subtitles ذهبت للمنزل لأتأكد ان هذا الغبى يتهرب من المدرسة و بينما ان هناك
    Bu serçenin uçup gittiğini görmeniz yakınlarda bir kasaba olduğu anlamına gelir. Open Subtitles يظهر ان العصفور يطير في تشكيلات يَعْني ان هناك قرية قريبة هناك
    Dışarıda Kaitlyn Ross ve Tina McCarthy'i öldürdüğümü düşünen insanlar olduğunun farkındayım. Open Subtitles اعلم ان هناك اناس بالخارج يعتقدون انني قتلت كاتلين روز وتينا ماكارثي
    Şimdi dans edeceğim. Babam orada güzel kızlar var dedi. Open Subtitles سأرقص الان يقول أبى ان هناك فتيات جميلات فى الخارج
    Bazı erkekler bir fırsat yakaladıkları zaman, kadınlara kur yapmanın görevleri olduğunu düşünür. Open Subtitles ان تعلم ان هناك بعض الرجال يظنون ان من واجبهم ان يغازلوا السيدات
    Biliyoruz ki bu hareketi ateşlemek için olması gerekenden fazla enerji mevcut. TED نحن نعلم ان هناك اكثر مما يكفي من الطاقة لتزويد تلك الحركة.
    Kör bir adam bile buna muazzam bir talep olacağını söyleyebilir bu.... Open Subtitles حتى الرجل الاعمى يمكنه ان يقول لك ان هناك ايرادات ضخمة لهذا.. لهذه..
    Eğer o gülmüyorsa, eğer gösterinin güzel olmadığını düşünüyorsa demektir ki yanlış giden bir şeyler var insanların kabul etmeyeceği bir şeyler. Open Subtitles الآن ، إذا لم يضحك و إذا لم يرى أن العرض جيد إذن لأعرف ان هناك خطأ ما به شئ لا يتيقن له الناس
    Ciddi bir şey olduğunu ya da olabileceğini biliyor. Konunun ne olduğunu bilmiyor. Open Subtitles تعلم ان هناك أمر خطير, ولكنها لا تعلم ما هو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more