"اهتماماً" - Translation from Arabic to Turkish

• ilgi
• dikkat
• ilgileniyorum
• önemseyen
• ilgilendiğini
• önem
• özen
• ilgiye
• ilgisiz
• ilgileniyor

Nasıl bir baba genç oğlunun kızlara ilgi duymasını istemez?
ماهو الاب الذي لا يسمح لابنه ان يبدي اهتماماً للفتيات..

Fransız ve İngilizler nükleer güce ilgi gösteriyorlar.
الفرنسيون والبريطانيون يظهرون اهتماماً بالطاقة النووية.

Televizyon ilgi gösterdi. Polis müdahale edecekti.
بدأت وسائل الإعلام تعير الأمر اهتماماً وكان على الشرطة التدخّل

Anlaşılan istenmedik bir şekilde dikkat çektik. Teklif vermeliyiz. Havaya ateş edin.
يبدو أننا جذبنا اهتماماً غير مرغوب، علينا المزايدة، أطلق طلقة في الهواء

Taşların çağından ziyade çağların değiştiremediğiyle ilgileniyorum.
إننى أكثر اهتماماً بالصخور المعمرة عن اهتمامى بعمرها

Burada çünkü, iyi hikayeyi gerçeklerden daha çok önemseyen birine ihtiyacımız var.
إنها هنا لأننا نحتاج شخصاً ما أقل اهتماماً بالحقيقة من أفضل قصة ممكنة

Evet resmen makine. Son zamanlarda benimle çok ilgilendiğini söyledi.
أجل، نشاطه لا يفتر. قال إنك توليني اهتماماً زائداً مؤخراً.

Şu ana kadar ilgi gösterdiğim bütün kadınları kıskandın.
لطالما كنت غيورة من أي امرأة أبديت لها اهتماماً

Başhekim size özel ilgi göstermemi istedi, ben de hastalarımı tanımak için birkaç dakika ayırırım.
طلب مني الرئيس أن أوليك اهتماماً خاصاً وأريد أن آخذ بضع لحظات كي اتعرف إلى مرضاي

Ortak bir ilgi alanı bulduk: Şiir.
مع الوقت , وجدنا اهتماماً مشتركاً في الشعر

Onların teşvikleri sayesinde fotoğrafçılık hayatında üretken bir ilgi alanı olmaya başlamıştı.
بفضل تشجيعهم التصوير أصبح اهتماماً منتجاً في حياتها

Reklamlar başlayınca size ilgi göstereceğimi söyleyin, annenize.
أخبرا والدتكما بأني سأبدي اهتماماً بحياتيكما عند قدوم الفاصل الإعلاني

Eğer onlara fazla ilgi gösteren biri varsa konuşun.
إن كان أحدهم يوليهن اهتماماً مبالغاً فيه، فكلموهن

Ama insanlar benim kıyafetlerime dikkat ettiler.
ولكن الكثير من الاشخاص يبدون اهتماماً فيما ارتديه

Öğretmen: Başkalarının yaptıkları şeylere dikkat etme.
المدرس : لا تعر اهتماماً لاي شيء يحدث من حولك

- Evet Sayın Hâkim ama ben daha çok yapmadığı bir testle ilgileniyorum.
نعم، سيادتكم لكني أكثر اهتماماً بخصوص إختبار لم يقم به

Söylediklerin kulağa romantik gelse de burada yaptığının önemseyen birinden çok tüyler ürpertici birinin yapacağı bir şey olduğuna oldukça eminim.
بقدر ما تجعل ذلك يبدو عاطفياً أنا متأكدة أن ما تفعله... ليس اهتماماً بقدر ما هو مفزع

Bakın, büronuzun bu çocukla ilgilendiğini biliyorum, ama o ciddi bir travma geçirdi.
رئيسة قسم طبّ الأطفال. أعرف أن لوكالتك اهتماماً بالصّبي، لكنّه قد مرّ بظروف صعبة.

Evet, buna önem veriyor. Bir hikayeyi eksiksiz anlatmayı öğrenmelisin.
إنه يولي اهتماماً كبيراً بتعليمك، وذلك حتى تستطيع إخبار القصة بطريقة صحيحة

Bence Kutsanmış olanlara daha fazla özen gösterilmeli.
إنني اعتقد بأنَّ "المسحورات" يستحقنَّ اهتماماً خاصاً

Evliliklerin devamlı ilgiye ihtiyacı vardır ve monotonlaşmasına izin verdik.
يتطلب الزواج اهتماماً دائماً ونحن تسببنا بإضعاف هذا الاهتمام

Sekiz saniye ilgisiz kalıp ölmeden yetiş.
قبل أن تمضي ثماني ثوانٍ دون أن تلقى اهتماماً

Bana göre, basketbol oyunlarını kazanmaktan çok cirosu ile ilgileniyor.
فى رأيي ، انه اكثر اهتماماً بالاعلانات عن كره السله