"اياه" - Translation from Arabic to Turkish

    • size
        
    • Ona
        
    • bize
        
    • onu bana
        
    • şunu
        
    • ver
        
    • verdi
        
    Bunu size kendim söylemek için resmi bir bildiride bulundum. Open Subtitles هذا هو البيان الرسمي طلب مني لي أخباركم اياه بنفسي
    fakat birazdan size güncel bilimi göstereceğim, bu güncel teknoloji. Yine, DNA ile başlıyoruz. TED ولكن ما سأريكم اياه هو علم حديث .. وتكنولوجيا حديثة مرة أخرى دعونا نبدأ مع الحمض النووي
    Timothy'yi getirmeden önce Ona da sana sorduğum soruyu sordum. Open Subtitles عندما كنت احضر تيموثي سألته نفس السؤال الذي سألتك اياه
    Belli ki, yaşam bize eğlence bölümünde bir şeyler öğretebilir, değil mi; yaşamın bize öğretecek çok şeyi var. TED ومن الواضح أن الحياة تستطيع أن تعلمنا شيئاً في مجال التسلية، حسناً. الحياة لديها الكثير لتعلمنا اياه.
    Eğer karınız aklı başında bir kadınsa ve bu yüzüğü ne kadar çok hak ettiğimi anlarsa onu bana verdiğiniz için eminim sizi affedecektir. Open Subtitles ولن تكون زوجتك مجنونة اذا عرفت كيف إستحققت هذا الخاتم لن تستمر بمعاداتك الأبد لإعطائك اياه لي
    Ne dediğine dair hiçbir fikrim yok. ver şunu bana. Open Subtitles ليس لدى اى فكرة عما تقولين فقط اعطينى اياه
    ver bana onu, ben de her şeyin yarısını vereyim sana. Open Subtitles أوه ، اعطني اياه ، وسوف اعطيك النصف من كل شيء.
    Sizin için bunu birkaç dakika açacağım ama bunu yapmadan önce size bir benzerlikten bahsetmek istiyorum. TED سأسمعكم اياه بعد بضع دقائق ولكن أريد أن أبين تشابها قبل أن أفعل هذا
    size az sonra göstereceğim bu aslında cok yararlı. TED هذا ما ساريكم اياه بعد قليل, وهو أمر على درجة من الاهمية
    size çocuk ölüm oranlarını bildiğimizi anlatmaya çalışıyorum. TED ما اخبركم اياه اننا نعي انه بالنسبة لمعدل وفيات الاطفال
    Mrs. Lowe, Dobie'nin size söyledikleri, 10 yıl önce oldu, Open Subtitles "سيده "لوى" ما اخبرك اياه "دوبى حدث منذ 10 سنوات
    ...ama bana dedektifin size verdiği adres lazım. Open Subtitles أنت و أنا يمكننا أن نطالب بالسرية ولكن يجب عليك أن تعطيني العنوان الذي أعطاك اياه المحقق
    Ben Ona ne verdiysem Ona sahipti, ki çok şeyi yoktu. Open Subtitles هو يمتلك فقط ما أعطيته اياه والذي لم يكن بشيء يذكر
    Teşekkür ederim, Ona anlatmaya çalıştığım şey buydu ama o beni dinlemedi. Open Subtitles شكرا هذا ما احاول ان اخبرها اياه وهي لا تريد ان تصغي
    Bunlarin disinda, bir ogul sahibiyim. Ona ne ogretmem gerektigini bilmek istiyorum. TED انا لدي ابن و اريد ان اعرف ما علي تعليمه اياه
    Ama bugün, yaşamın bize teknoloji ve tasarımda ne öğretebileceği üzerinde konuşmak istiyorum. TED لكن ما أود التحدث عنه اليوم هو ما قد تعلمنا اياه الحياة في مجال التقنية والتصميم.
    bize gezdirebilirsiniz, ve anneniz hazır olduğunda haber verir. Open Subtitles يمكنك أن ترينا اياه و ستنادينا امك عندما تكون جاهزة
    bize o kadar verdiği şey yanında, istediği şeyi de almalı. Open Subtitles مع كل ما تعطيني اياه يجب ان تحصل على كل ما تريد
    Tüm gece boyunca. onu bana tekrar ver koca oğlan! Open Subtitles نعم , طول الليل اعطني اياه مره اخرى ايها الولد الكبير
    onu bana ver. ver onu, ver hadi. Open Subtitles اعطني هذا ، هيه ، اعطني اياه ، اعطني اياه
    Dinle, böyle bir şey için numaramı vermeyeceğim ama sana şunu verebilirim... Open Subtitles اسمع ، انا لا اعطي رقم الهاتف لهذا السبب... ولكن سأعطيك اياه..
    ver şunu bana. ver dedim! Open Subtitles لا استطيع الانتظار حتى ارى ما فعلتي بجيبز - أعطيني اياه -
    "Stewart Paşa hala Ona verdiğiniz yüzüğü takıyor." Adama para ver... Open Subtitles لا يزال ستيوارت باشا يحتفظ بالخاتم الذى أهديته اياه
    Gerhard sana ne kadar borç verdi? Open Subtitles ما هو مقدار المال الذي أقرضكِ اياه جيرهادر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more