"بأذن" - Translation from Arabic to Turkish

• kulağına
• kulağı

Bana Cipi getir, yoksa küçük kızının kulağına mermi koyarım.
ستحضرين ليّ أنتِ تلك السيارة أو سأضع رصاصة بأذن ابنتكِ الصغيرة.

Birisi düşmanın kulağına fısıldamış ve yalnızca benden rütbece yüksek olan kişiler o güvenli evin yerini biliyordu.
هناك شخص ما يهمس بأذن الأعداء و الشخص الوحيد الذي عرف بشأن مكان ذلك الملجأ تمّ ترقيته في مرتبة أعلى مني

Birisi düşmanın kulağına fısıldamış ve yalnızca benden rütbece yüksek olan kişiler o güvenli evin yerini biliyordu.
ثمّـة شخص ما يهمس بأذن الأعداء و الشخص الوحيد الذي عرف بشأن مكان ذلك الملجأ تمّ ترقيته في مرتبة أعلى مني

Booth, tek kulağı olan bir Güney Afrikalı arıyoruz.
بووث, نحن نبحث عن رجل من جنوب أفريقيا بأذن واحدة

Çimen, çit, çiçekler, ağaçlar, etrafında dişi domuz kulağı.
-مرج , سياج , أزهار , أشجار تحيط بأذن أنثى الخنزير

Kardeşimin kulağı iş görür mü?
هل ترضين بأذن أخي؟

"Aşk" dediğimde ses ağzımdan çıkar... sonra diğer kişinin kulağına çarpar, beyninin kıvrımlı kanallarında yolculuğunu yapar... yani, sevginin bulunduğu ya da bulunmadığı anılardan geçerek, dediğimi kaydederler, sonra 'evet' derler, anlamışlardır.
عندما أقول, "الحب" فهذا الصوت يخرج من فمي و يصطدم بأذن الآخرين

Eğer, alışkanlıklarımız varsa... eğer dilini Mr.Rifkin'in kulağına soktuysa, muhtemelen aynısını Mr. Dominguez'e de yaptı
إذاً لو كانوا ذوي عادات " إذا ألصقت لسانها بأذن السيد " ريفكين فهناك أحتمال بأذن " ديمينغيز " أيضاً

- Bilmiyorum. Nişanlımın kulağına bir şeyler fısıldadı.
كانــت تهمس شــئ بأذن عروستـــي

Elimin tersiyle senin o kulağına vurursam mono ses bile kısık gider!
-سأوجه ضربة إلى أذنك سأجعلك تسمع بأذن واحدة

Kralın bir kulağına sahip olabilirsin ancak diğerine kesinlikle onlar sahip olacaktır.
- ربما الملك يسمعك بأذن واحدة .. ولكن قطعاً يسمعهم الملك بالأذن الأخرى

Tek kulağı olan bir adam gördüm.
لقد رأيت رجلا بأذن واحدة