Bir dağı aşındırmakta suyun üstüne hiçbir şey yoktur onun sırlarını meydana çıkarır. | Open Subtitles | لا يوجد فى روعة المياه وهى تحفر فى الجبال و تفضى بأسرارها لكى |
sırlarını okyanusa söyleyebilirsin... ama asıl soru... okyanusun da sırlarını sana söyleyip söylemeyeceğidir. | Open Subtitles | يمكن أنْ تبوح للبحار بأسرارك لكنّ السؤال هو هل ستبوح البحار لك بأسرارها |
Seninle karşılaştığı, sana aşık olduğu zaman daima sırlarını sana söylemek ister. | Open Subtitles | تأتي إليك وهي مفتونة بك. وهي على الدوام تريد إخبارك بأسرارها هي تتطوع بذلك. |
Ama eğer birini seviyorsan ve o kadın sırlarını saklıyorsa sana söylemiyorsa, sana açmıyorsa o parçası senin için daima ölü olarak kalır. | Open Subtitles | إن كنت واقع في حب أحد ما. والمرأة تحتفظ بأسرارها. لا تعطيك إياها ولا تعرضها لك. |
Belki de kendini bana bırakıp uzanmalısın ki en derin sırlarını görebileyim. | Open Subtitles | كل شيء بها حتى أتمكن من التحديق بأسرارها |
Hastalıklı zihinler, sırlarını sağır yastıklara açıyor. | Open Subtitles | العقول المريضة تخبر الوسائد بأسرارها |
"Ağırbaşlı ruh tüm sırlarını gizler... | Open Subtitles | الروح المعذبة تحتفظ بأسرارها الخاصة |
sırlarını seninle paylaşmıyor olması, duygularını incitiyor. | Open Subtitles | يؤلمكِ انها لا تبوح لكِ بأسرارها |
sırlarını sana açıklamaktansa ölmeyi yeğler. | Open Subtitles | ستفضّل الموت على أن تفضي بأسرارها لكَ |
sırlarını açığa çıkarmasını sağlamak zor olacaktır. | Open Subtitles | محاولة جعلها تبوح بأسرارها سيكون صعبًا. |
Polyhedrus sırlarını tutabilir. | Open Subtitles | (بوليهيدريس) متعودة على الإحتفاظ بأسرارها. |
Bana bütün sırlarını anlatmasını sağlayım. | Open Subtitles | أجعلها تخبرني بأسرارها الصغير |
Madame Bouvier sırlarını asla açıklamaz. | Open Subtitles | السيدة (بوفير) لا تبوح بأسرارها أبدًا. |