"بأسماك القرش" - Translation from Arabic to Turkish

    • köpekbalığı
        
    • köpek
        
    • köpekbalıklarıyla
        
    Sıcacık. Ve köpekbalığı dolu. Open Subtitles نعم، أنها لطيفة ودافئة ومليئة بأسماك القرش
    Dünya bir istiridye değildir. Kirli su ve köpekbalığı ile dolu kokuşmuş bir depodur. Open Subtitles انه خزان كبير مياهه قذرة وملئ بأسماك القرش
    Kurt Hummel, McKinley'nin köpekbalığı kaynayan siyaset sularına daldı ve son sınıf öğrenciler başkanlığına adaylığını koydu. Open Subtitles كورت هومل يخوض في مياه ثانوية ميكنلي السياسية المليئة بأسماك القرش ويبدأ حملة ليكون رئيس طلاب سنة التخرج
    Neredeyse bir saattir köpek balıklarıyla parti yapıyoruz. Open Subtitles نستمتع بأسماك القرش لتقريبا السّاعة نعرف ذلك على طريقنا للديار
    Yukarısı köpek balığı akvaryumu gibi. Open Subtitles فالأمر يشبه كوننا في حوض ملئ بأسماك القرش
    Şansımı o gemiler yerine köpekbalıklarıyla denemeyi yeğlerim. Open Subtitles تعرف كم أشعر حول ذلك. أنا أفضل أن خذ فرصي بأسماك القرش.
    - Mümkün değil mi? köpekbalıklarıyla dolu bir deniz pek işinize gelmez, öyle değil mi? Open Subtitles إن المياه التي تعج بأسماك القرش لا تصلح لصيد الأسماك، صحيح؟
    Güneyden esen bu köpekbalığı rüzgarı, bütün suyu kuzey sınırına doğru itecek yani kıyıdaki evlerin büyük hasar görmesi bekleniyor ve endişelenmemiz gereken diğer... Open Subtitles ‫لدينا الرياح جنوبية محملة ‫بأسماك القرش تجري هنا ‫تدفع كل المياه شمالا هنا ‫لذلك يمكننا أن نرى ضررا كبيرا للمنازل ‫التي على طول الساحل
    Ortağım Teller köpekbalığı dolu suya düşmeden önce birinin yaylı tüfeğini ödünç almam gerekiyor. Open Subtitles قبل أن يسقط زميلي (تيلر) في الماء المليء بأسماك القرش أريد استعارة قوس ونشاب أحدكم
    Koca koca köpek balıklarının olduğu büyük bir havuzda küçük bir balığım ben. Open Subtitles أنا فقط سمكة صغيرة في بركة كبيرة مليئة بأسماك القرش الكبيرة
    Babamı müzik endüstrisinin köpek balıklarıyla yalnız bırakamazdım. Open Subtitles ولم أرد أن أرسله وحده لحوض يعج بأسماك القرش من المنتجين الموسيقيين.
    köpekbalıklarıyla dolu sularda yüzmeye çalışan birkaç kör, aciz yeni doğmuş yaratıklar gibiyiz. Open Subtitles نحن مثل العميان حديثي الولادة عاجزين ونحاول أن نسبح في المياه مليئة بأسماك القرش
    Kendinizi siyaset adamı olarak görmek istediğinizi biliyorum ama boyunuzu aşan sularda yüzüyorsunuz Amir Thompson ve bu sular köpekbalıklarıyla dolu. Open Subtitles أعلم أنت تتوهم انك حامى السياسة ولكنك بالتأكيد فى العمق رئيس (طومسون) وهذه المياه مليئة بأسماك القرش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more