"بأسوء" - Translation from Arabic to Turkish

    • en kötü
        
    • kötüsü
        
    • daha kötü
        
    • kötülerini
        
    • kötüsünü
        
    • en berbat
        
    • en kötüsünde
        
    • Cehennemdeyim
        
    • En kötüleri
        
    en kötü tavırlılardan başlayalım, ailelerinin adlarını öğrenip Garcia'ya gönderelim. Open Subtitles فلنبدأ بأسوء سلوك فلنحصل على اسماء الوالدين ولنرسلهم الى غارسيا
    Karargaha vardığımızda, kafamda en kötü senaryolar dönüyor ve doğrusu arkadaşımın durumu da tüm bunları daha kötü bir hale getiriyordu. TED عندما وصلنا لقاعدتهما العسكرية، كان رأسي ممتلئًا بأسوء التوقعات، وكلام زميلتي لم يكن يساعد.
    Ancak bu sefer, en yüksek ödül teklif edilen kişiler en kötü performansı sergiledi. TED لكن هذه المرة، الأشخاص الذين قدم إليهم المكافآت الكبرى، قاموا بأسوء أداء من الجميع.
    Daha çok anlatsınlar. Daha kötüsü ve en kötüsü bile olsa, artık koydum aklıma öğrenmeyi. Open Subtitles لأخاطبهن وينبئني بأسوء .ما يُمكن أن يحدث ليّ
    Teşekkürler. Büyütülecek bir şey yok. İnan bana, çok daha kötülerini geçirdim. Open Subtitles شكراً، ليس بالأمر الكبير ثقي بي لقد مررت بأسوء من ذلك
    Onlara söyleyebileceğim kadarını söyledim en kötüsünü görmeden öldüklerini. Open Subtitles لهم .. فقط ما أستطيع قوله لم يمروا سابقاً بأسوء من هذا
    Bu şu ana kadar yaşadığım en berbat ayrılık süreci oldu. Open Subtitles أحس وكأننا نمر بأسوء إنفصال لعيد قد مررنا به من قبل.
    Kesinlikle en kötüsünde, kesinlikle en iyi alem olacaktır. Open Subtitles بأسوء الاحوال ستكون جولة مذهلة
    Cehennemdeyim, sayende. Open Subtitles بأسوء خال , الشكر لك
    Bu g.tverenlerin yapabileceği en kötü şeyi düşünmek bile istemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التفكير حتى بأسوء شيئ يمكنهم فعله
    Dün gece 1 milyon dolarlık doğum günü partisi verdim ve bu zamana kadar ki en kötü günümdü. Open Subtitles لقد أقمت حفلة بـ مليون دولار ليلة البارحة وحظيت بأسوء وقت على الاطلاق
    Yani burası en kötü heriflerle dolu, öyle mi? Open Subtitles إذا هذا المكان مملوء بأسوء الأشخاص على الإطلاق, صحيح؟
    Zehirleri sistemine giriyor ve birden en kötü kabusunu görmeye başlıyorsun. Open Subtitles ينتقل سمهم إلى جسدك، وفجأة تبدأ في رؤية الهلاوس وتحلم بأسوء كوابيسك.
    Hayatımın en kötü gününü zaten yaşadığımı düşünüyordum ama başa döndük, yine oluyor. Open Subtitles إعتقدت أنني بالفعل قد مررت بأسوء يوم في حياتي اتضح أنه كان مجرد إحماء
    Çok çaba harcamak en kötü şey değil. Hayır. Open Subtitles كان ذلك مذلاً للغتيه ذلك ليس بأسوء الأمور حتى يعمل بجهد
    en kötü zamanımda bile benden umudunu kesmediğin için. Open Subtitles لأنّكِلمتستسلميمنّي، حتّى حينما كنت بأسوء حالاتي
    Hayatımın en kötüsü gecesini geçiriyorum cidden. Open Subtitles أنا حرفياً أحظى بأسوء ليلة فى حياتى
    Hedef kılıç bozuk gücü altında tüm kötülüklerin birleştirmek ise, senin yanında bana sahip çok daha kötü yapabilirdi. Open Subtitles إذا كان هدفك هو توحيد كل الشر تحت سلطة السيف يمكنك أن تحظى بأسوء من وجودي بجانبك
    Daha kötülerini de söylemişlerdi. Open Subtitles لقد نوديت بأسوء من هذا.
    Yapabileceklerini biliyorum, en kötüsünü bile. Open Subtitles و أعرف ما هو قادر على فعله حتى و لو كان بأسوء حالاته
    William, her zaman eşofmanımda Glee kulübünün söylediği en berbat şarkıların listesini bulundururum. Open Subtitles ويليام لدي في جيبي في كل وقت قائمة بأسوء الأغاني التي تم أداؤها من قبل مجموعتكم.
    En iyi gününüzde ne kadar kazandığınız bir düşünün.... ...ve en kötüsünde ne kadar kazandığınızı,.... ...birbirimize dürüst olalım. Open Subtitles فكروا مليئاً كيف تحضون بأفضل يوم وفكروا جيداً كيف تحضون بأسوء يوم فكروا مليئاً كيف تحضون بأفضل يوم وفكروا جيداً كيف تحضون بأسوء يوم لأنه لنكن صادقين مع بعضنا البعض حيال أنكم مقبلين على ايام سيئة كالتي تمرون بها, صحيح؟
    En kötüleri yok etmek için şimdi beraber çalışıyoruz. Open Subtitles والآن نعمل معاً كفريق ونطيح بأسوء من فيهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more