Çoğu anne günde iki saat ders verecek kadar önemsemiyor çocuklarını. | Open Subtitles | حسناً, كما تعرف بعظم الامهات لا يهتمون بأطفالهم لتدريسهم ساعتين باليوم |
Bazıları eve gidiyor, diğerleri çocuklarını gezdiriyor yada alış-veriş yapıyorlar. | Open Subtitles | البعض عائد لبيته وأخرون خارجون بأطفالهم للتمشي أو التسوق |
Onun korkunç gazabından korunmak için insanlar çocuklarını diri diri kurbaneder,yakarlardı. | Open Subtitles | .. ولتحمّل غضبه الناس تُضحّي بأطفالهم له بحرقهم وهم أحياء |
Tanrım, onların çocuklarına ben göz kulak olurdum. | Open Subtitles | أقصد ، لقد كنتُ أعتني بأطفالهم بالله عليك |
Aramızdan birinin çocuklarına hamile olduğumuzu öğrenmek istiyorsun. | Open Subtitles | وأنت تريد أن إذا ما كانت أي منا قد حملت بأطفالهم |
Yani eğer hastalarını tedavi etmenin çocuklarını eğitmenin bebeklerine bakmanın kısaca birbirlerine karşı iyi olmanın daha iyi bir yolunu bulmuşlarsa bizim sorunumuz ne? | Open Subtitles | لذا إذا جاؤوا بطريقة أفضل لمعالجة المرضى لتعليم أطفالهم للإعتناء بأطفالهم الرضّع |
Ülkenin her yanından çocuklarını ameliyat ettirmek isteyenler sana geliyor. | Open Subtitles | يأتي الناس بأطفالهم لكِ من كل أنحاء البلاد |
Eğer sahte bir seçme organize edersem, şöhret delisi 50 anneyle çocuklarını 10 dakika içinde ofisimin önünde sıraya dizerim. | Open Subtitles | إذا أذعت إعلاناً مزيفاً فسنحصل على 50 أماً مجنونة بالمسرح بأطفالهم مصطفات عند مكتبي خلال 10 دقائق |
Fakat buradaki gebelik olayları bilim dünyasını yakından ilgilendirdiği... ve Ulusal Sağlık Enstitüsü'yle Ulusal Bilim Vakfı'nın ilgisini çektiği için... aranızdan çocuklarını doğurmaya karar verenlerin... hamilelik dönemine ait tüm masraflar karşılanacak. | Open Subtitles | مع ذلك، ولأن حالات حملكنّ جذبت إهتماماً علمياً مكثفاً... ومن بينهم المؤسسة العامة للصحة ومؤسسة العلوم الوطنية... وللذين قرروا أن يحتفظوا بأطفالهم... |
Jim olabilecek çocuklarını düşünüyordu. | Open Subtitles | فكر "جيم" بأطفالهم |
Lily, ailesiyle birlikte Jamaika'da yaşıyordu. 15 yaşındayken, Amerikalı bir çiftin ilgisini çekti. Amerikalı aile onlarla birlikte ABD'de yaşayıp çocuklarına bakacak birini arıyordu. | TED | عاشت لي لي وأسرتها في جاميكا. وعندما بلغت ١٥ عامًا، قابلت زوجين أمريكيين كانا يبحثان عن مربية مقيمة تعيش معهم في الولايات المتحدة وتساعدهم في الاهتمام بأطفالهم. |
Hayır, olamazsın, çünkü onların çocuklarına gelince, bu ailelerin, hiç şaka anlayışı olmaz eğer bir şey yanlış giderse, benim kafam ezilir. | Open Subtitles | كلا لا تستطيع لأنه عندما يتعلق الأمر بأطفالهم هؤلاء الأباء ليس لديهم طبع لطيف إذا كان كلّ شيء خاطئ, إنه رأسي إنه رأسي المحطم |
Onlar çocuklarına inanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يؤمنون بأطفالهم |