Birisiyle konuşurken onun gözlerine bakmak hoşuma gidiyor. İnsanlar bundan hoşlanıyor. | Open Subtitles | عندما أخاطب أحدهم، أحبّ أن أنظر إليهم بأعينهم وأجد الناس يقدّرون ذلك |
Onlara vuruldum. gözlerine mi kulaklarına mı bilmem. | Open Subtitles | وأحببتهم, ولا أعلم إن كان للأمر علاقة بأعينهم |
gözlerine baktığınızda, bizim daha iyi olduğumuza inanmanız gerek, ki biz daha iyiyiz. | Open Subtitles | وحين تنظر لهم بأعينهم يجب أن تؤمن بأننا أفضل |
gözlerinin içine bakıp, bu zorlu işe hazır olduklarını görmelisin. | Open Subtitles | عليك النظر بأعينهم لترى إذا كانوا قادرين على التحدي |
Raconu unutma. Direkt gözlerinin içine bak. | Open Subtitles | تذكر ما إتفقنا عليه، إنظر مباشرة بأعينهم. |
İnancın olmadan gerçeği asla göremezsin hatta gözlerine bakıyor olsan dahi. | Open Subtitles | أولئك عديمي الإيمان لا يمكنهم رؤية الحقيقة... حتى لو كانت تحدق بأعينهم |
Bunu onlara yaparken gözlerine bile bakamadın, değil mi? | Open Subtitles | تنظر بأعينهم حتى, متى فعلت ذلك ؟ |
Ben onların kanıyla dünyayı sularken gözlerinin içine bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد النظر بأعينهم عندما أسقي الأرضَ بدمائهم |
Köpek gözlerinin içine bakar. | Open Subtitles | كلب ينظر بأعينهم |