"بأكمله في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bütün bir
        
    • içindeki koca
        
    Gülümse bakalım bütün bir günü... kütüphanedeki kitaplara bakarak geçirdim.. Open Subtitles حَسناً، إبتهجُ يا رجل لقد أمضيت النهار بأكمله في الإمْعان خلال كُلّ كتاب في المكتبةِ
    bütün bir yazı onun bir şeyleri anlamasını bekleyerek geçirmeyeceğim. Open Subtitles لن أنتظر الصيف بأكمله في انتظارها لتتضح لديها الأمور
    Bahse girerim, ağzına bütün bir hindiyi tıkabilirim. Open Subtitles أراهن أنّ بإمكاني أن أحشر ديكاً روميّاً بأكمله في فمك.
    Zihin Sarayı, kafasının içindeki koca bir dünya gibi. Open Subtitles (قصر الذاكرة) وكأن عالمًا بأكمله في دماغه
    Zihin Sarayı, kafasının içindeki koca bir dünya gibi. Open Subtitles (قصر الذاكرة) وكأن عالمًا بأكمله في دماغه
    Ama şimdi normal bir liseye gitmeye çalışırsam bütün bir sene boyunca okulda tıkılır kalırım. Open Subtitles لكن إن أردتُ ولوج مدرسة عاديّة الآن فسأُضطرّ لقضاء العام بأكمله في المدرسة الخاصّة
    Bo, bütün bir sabahımızı normalmişiz gibi taklit yaparak geçirdik. Open Subtitles (بو) لقد قضينا الصباح بأكمله في محاولة التظاهر بأننا طبيعيان
    Salatamdan bütün bir fare çıktı! Open Subtitles لقد وجدت فأر بأكمله في السلطةِ!
    Çünkü kocamla ben bütün bir yazı Montclair'de geçirdik. Open Subtitles لأنني وزوجي أمضينا الصيف بأكمله في (مونت كلير)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more