Suratlarında sanki acımı paylaşıyorlarmış gibi bir ifade vardı. | Open Subtitles | ارتسمت على وجوههن تلك النظرة المشفقة كما , كما لو شعرن بألمي |
Tanrım, sen acımı ve üzüntülerimi bilirsin kalbimdeki korkuyu anlarsın. | Open Subtitles | إلهي، أنت عليم بألمي وضيقي وتفهم الخوف القابع بقلبي |
Sana kıyanlar korkunç intikamım üzerlerine yağdığında acımı hissedecek. | Open Subtitles | أولئكالذينأذوكِ... سيشعرون بألمي حينما يحل عليهم انتقامي الجميل والفظيع |
Bu gece Saat 6.00'da Bu şehir acımı hissedecek. | Open Subtitles | ... الليلة في السادسة مساءًا ستشعر تلك المدينة بألمي |
Sen de benim acımı hissettin, değil mi? | Open Subtitles | تشعرين بألمي أيضاً ؟ |
Peki acımı hissediyor musun? | Open Subtitles | و لكن هل تشعر بألمي |
Bu yerin gerçekte nasıl olduğunu, neler yapabileceğini görmelisin. Birinin acımı hissetmesi lazım. | Open Subtitles | أودُّ امريء ليشعر بألمي |
Ben, Ximxam, benim acımı hisseden, Mixmax isminde bir ikizim var. | Open Subtitles | (يجب أن أحذركم بأنني أنا (زيمزام لدي أخ توأم إسمه (ميكس ماكس) يشعر بألمي |
- Ancak acımı tadacaksın. | Open Subtitles | -لكنك ستشعر بألمي -ما هو الثمن الجديد، يا (فاوست)؟ |
acımı hissetmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تشعر بألمي |
Mikado acımı anladı ve bana bir fare getirdi. | Open Subtitles | (ميكادو) حست بألمي و جلبت لي "فأراً" |
Şimdi acımı hissediyorsun! | Open Subtitles | ! أتشعر بألمي الآن |
acımı öğrenin, Bay Trager. | Open Subtitles | (أحِسَّ بألمي, سيد (ترايغر |