"بأمانٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvende
        
    • güvendesin
        
    • güvendeyiz
        
    • güvenli
        
    • güvenle
        
    • sağ salim
        
    • güvendesiniz
        
    Eğer büyü çalışmayı bırakmayı kabul edersek yeniden güvende oluruz. Open Subtitles إذا وافقنا على أن نتوقف عن الممارسة سنكون بأمانٍ ثانيةً
    Eğer yeni anlaşma imzalanırsa adamlarımız hiç bir yerde güvende olmaz. Open Subtitles اذا وُقِعتْ هذه الاتفاقيّة، فرجالنا لن يكونوا بأمانٍ في أيّ مكان
    Sizi temin ederim ki siz ve aileniz artık tamamen güvende olacaksınız. Open Subtitles أريدُ أن أؤكِدَ لكِ أنَّكِ وعائلتِك ستكونونَ بأمانٍ تام .من الآن وصاعداً
    "Şu" ve "Bu" birbiriyle bağlanmadığı sürece... benden yana güvendesin. Open Subtitles حسناً يا مايكل، طالما أنَ هذا لا يرتبطُ بنا أنتَ بأمانٍ مَعي
    Sorun yok. Geçti, canım. Artık güvendeyiz. Open Subtitles لا بأس يا عزيزي، لا بأس نحن بأمانٍ الآن.
    O yaz bu harika kız kardeşlik bağıyla geçti. Ve artık kendimi daha güvende hissetmeye başlamıştım. TED وأنهيت ذلك الصيف بهذا التنظيم النسائي الرائع، وبدأت أشعر بأمانٍ أكبر في جلدي الخاص.
    Endişelendiğin şey buysa, sırrın benimle güvende. Open Subtitles سرّك بأمانٍ معي، إن كان هذا ما تقلق حياله.
    Sırf komşuları güvende olduklarına ikna etmek için dışarıya park ettiler. - Ne? Open Subtitles إنّهم قابعين بالخارج ليقنعوا الجيران أنّهم بأمانٍ.
    Kalabalık yerlerde dur. Yalnız başına güvende değilsin. Open Subtitles عليكِ البقاء في أماكن مكتضّة فلستِ بأمانٍ بمفردكِ
    Yıllardır topluyorlarmış. güvende olmalarını istiyorum. Open Subtitles لقد قضوا سنيناً في جمعها أودّ التأكد أنّها ستكون بأمانٍ
    Bilmezsen güvende olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles حسبتكِ أنّكِ إنّ لم تعلمِ، فستكونين بأمانٍ.
    Hadi gidelim, Artık güvende değiliz. Open Subtitles . هيا بنا , لنذهب . لسنا بأمانٍ هنا بعد الآن
    Temiz odadan uzak durdukları sürece adamların güvende kalır. Open Subtitles طالما يبقون في غرفٍ نظيفة فرجالك بأمانٍ تامّ
    Artık kendini güvende hissettiği tek yer bu laboratuvar. Open Subtitles و الآن، هذا المختبر المكانُ الوحيدُ الذي يشعرُ بأمانٍ فيه
    - Böylesine büyük bir grupta güvende olurum. Open Subtitles سأكون بأمانٍ مع مجموعة كبيرة. لا تكوني سخيفةً.
    İşi kabul etseydim ailem şu an güvende olacaktı. Open Subtitles لو أنّي قبلتُ ذلك العمل، لكانت عائلتي بأمانٍ الآن.
    Hoşçakal. Endişelenme, bebeğim. Artık güvendesin. Open Subtitles مع السلامة ، لا تقلقى حبيبتى أنتِ بأمانٍ الآن ، أنتِ بأمان
    Hoşçakal. Endişelenme, bebeğim. Artık güvendesin. Open Subtitles مع السلامة ، لا تقلقى حبيبتى أنتِ بأمانٍ الآن ، أنتِ بأمان
    Hepimiz güvendeyiz ve şu anda yapmamız gereken tek şey buradan gitmek. Open Subtitles جميعنا بأمانٍ الآن، والأمر الوحيد الباقي لنا هو الرحيل.
    Bu proje hayatlarımızı tehlikeye attı o yüzden içten içe biliyordum ki kızım Ben'in yanında daha güvenli olacaktı. Open Subtitles لقد وضع هذا المشروعُ حياتنا جميعاً على المحك لذلك أعلمُ من صميمِ قلبي بأنَّها ستكونُ بأمانٍ أكثر مع بين
    Geleneksel katı karşılıklarının aksine yumuşak robotlar insanların yakınında güvenle çalışıp evde bize yardımcı olur. TED على عكس الروبوتاتِ الثقيلة التقليدية، تستطيع الروبوتاتُ اللينة، الشبيهة بالبشر، أن تعمل بأمانٍ بقرب الناس
    Ne yapmak zorundaysan onu yapacaksın ama o adamı sağ salim geri istiyoruz. Open Subtitles ،إفعل ما يجب عليكَ فعلهُ .ولكن يجب عليكَ ان تعيد رجلنا بأمانٍ إلينا
    Sadece bir kabustu. Burada güvendesiniz. Open Subtitles لقد كان مجرّد كابوس أنتِ بأمانٍ هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more