Eğer büyü çalışmayı bırakmayı kabul edersek yeniden güvende oluruz. | Open Subtitles | إذا وافقنا على أن نتوقف عن الممارسة سنكون بأمانٍ ثانيةً |
Eğer yeni anlaşma imzalanırsa adamlarımız hiç bir yerde güvende olmaz. | Open Subtitles | اذا وُقِعتْ هذه الاتفاقيّة، فرجالنا لن يكونوا بأمانٍ في أيّ مكان |
Sizi temin ederim ki siz ve aileniz artık tamamen güvende olacaksınız. | Open Subtitles | أريدُ أن أؤكِدَ لكِ أنَّكِ وعائلتِك ستكونونَ بأمانٍ تام .من الآن وصاعداً |
"Şu" ve "Bu" birbiriyle bağlanmadığı sürece... benden yana güvendesin. | Open Subtitles | حسناً يا مايكل، طالما أنَ هذا لا يرتبطُ بنا أنتَ بأمانٍ مَعي |
Sorun yok. Geçti, canım. Artık güvendeyiz. | Open Subtitles | لا بأس يا عزيزي، لا بأس نحن بأمانٍ الآن. |
O yaz bu harika kız kardeşlik bağıyla geçti. Ve artık kendimi daha güvende hissetmeye başlamıştım. | TED | وأنهيت ذلك الصيف بهذا التنظيم النسائي الرائع، وبدأت أشعر بأمانٍ أكبر في جلدي الخاص. |
Endişelendiğin şey buysa, sırrın benimle güvende. | Open Subtitles | سرّك بأمانٍ معي، إن كان هذا ما تقلق حياله. |
Sırf komşuları güvende olduklarına ikna etmek için dışarıya park ettiler. - Ne? | Open Subtitles | إنّهم قابعين بالخارج ليقنعوا الجيران أنّهم بأمانٍ. |
Kalabalık yerlerde dur. Yalnız başına güvende değilsin. | Open Subtitles | عليكِ البقاء في أماكن مكتضّة فلستِ بأمانٍ بمفردكِ |
Yıllardır topluyorlarmış. güvende olmalarını istiyorum. | Open Subtitles | لقد قضوا سنيناً في جمعها أودّ التأكد أنّها ستكون بأمانٍ |
Bilmezsen güvende olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبتكِ أنّكِ إنّ لم تعلمِ، فستكونين بأمانٍ. |
Hadi gidelim, Artık güvende değiliz. | Open Subtitles | . هيا بنا , لنذهب . لسنا بأمانٍ هنا بعد الآن |
Temiz odadan uzak durdukları sürece adamların güvende kalır. | Open Subtitles | طالما يبقون في غرفٍ نظيفة فرجالك بأمانٍ تامّ |
Artık kendini güvende hissettiği tek yer bu laboratuvar. | Open Subtitles | و الآن، هذا المختبر المكانُ الوحيدُ الذي يشعرُ بأمانٍ فيه |
- Böylesine büyük bir grupta güvende olurum. | Open Subtitles | سأكون بأمانٍ مع مجموعة كبيرة. لا تكوني سخيفةً. |
İşi kabul etseydim ailem şu an güvende olacaktı. | Open Subtitles | لو أنّي قبلتُ ذلك العمل، لكانت عائلتي بأمانٍ الآن. |
Hoşçakal. Endişelenme, bebeğim. Artık güvendesin. | Open Subtitles | مع السلامة ، لا تقلقى حبيبتى أنتِ بأمانٍ الآن ، أنتِ بأمان |
Hoşçakal. Endişelenme, bebeğim. Artık güvendesin. | Open Subtitles | مع السلامة ، لا تقلقى حبيبتى أنتِ بأمانٍ الآن ، أنتِ بأمان |
Hepimiz güvendeyiz ve şu anda yapmamız gereken tek şey buradan gitmek. | Open Subtitles | جميعنا بأمانٍ الآن، والأمر الوحيد الباقي لنا هو الرحيل. |
Bu proje hayatlarımızı tehlikeye attı o yüzden içten içe biliyordum ki kızım Ben'in yanında daha güvenli olacaktı. | Open Subtitles | لقد وضع هذا المشروعُ حياتنا جميعاً على المحك لذلك أعلمُ من صميمِ قلبي بأنَّها ستكونُ بأمانٍ أكثر مع بين |
Geleneksel katı karşılıklarının aksine yumuşak robotlar insanların yakınında güvenle çalışıp evde bize yardımcı olur. | TED | على عكس الروبوتاتِ الثقيلة التقليدية، تستطيع الروبوتاتُ اللينة، الشبيهة بالبشر، أن تعمل بأمانٍ بقرب الناس |
Ne yapmak zorundaysan onu yapacaksın ama o adamı sağ salim geri istiyoruz. | Open Subtitles | ،إفعل ما يجب عليكَ فعلهُ .ولكن يجب عليكَ ان تعيد رجلنا بأمانٍ إلينا |
Sadece bir kabustu. Burada güvendesiniz. | Open Subtitles | لقد كان مجرّد كابوس أنتِ بأمانٍ هنا |