| Ne kadar da vatanseversin. Kendimi çok daha güvende hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً , كم وطني منكي أنا أحس بأمان أكثر فعلاً |
| Bu gece evin içinde kalmazsam, daha güvende hissedersiniz. | Open Subtitles | سوف تشعرون بأمان أكثر إذا لم أبقى بالبيت هذه الليلة |
| Ve hapishane hücresinde daha güvende olacağınızı düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أنك ستكون بأمان أكثر في زنزانة السجن |
| - Aslında üst katta daha güvenli oluruz. - Hayır burası iyi. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون بأمان أكثر في الأعلى لا هنا جيد |
| Saginaw'da olmanın New York'ta yaşamaktan daha güvenli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أن كونها في ساجيناو لا يجعلها تشعر بأمان أكثر من لو كانت في نيويورك |
| Evde yalnız olmaktansa senin yanında daha güvende olacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتجادل معك، أعرف إنني سأكون بأمان أكثر بجانبك بدلاً من أن أكون وحيدة بالمنزل |
| Bu biraz ekstraya kaçtı ama, kendimi daha güvende hissettiriyor. | Open Subtitles | يكلف قليلا اضافية، ولكنه يجعلني يشعرون بأمان أكثر. |
| Ayrıca kış tatilini de iptal ettim. Burada daha güvende olursun. | Open Subtitles | وأخذت حرية إلغاء عطلتُكَ الشتوية، ستكون بأمان أكثر هنا |
| FBI'da olsaydın kendimi daha güvende hissederdim. | Open Subtitles | إنني سأشعر بأمان أكثر بالتأكيد إذا كنت عميلة بالمباحث الفيدرالية، |
| - Sizden ayrılmak beni çok üzdü ama böyle daha güvende olacağınızı düşündüm. | Open Subtitles | آلمني كثيرا أن أبقى بعيدة عنك لكنني اعتقدت أنك ستكون بأمان أكثر |
| daha güvende hissediyorum, orada olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | نشعر بأمان أكثر ، ونحن نعلم أنكمتواجدبالخارجكثراً. |
| Çünkü orada her zamankinden daha güvende olacaksın. | Open Subtitles | لأنك ستكونين بأمان أكثر هناك من مكانك الذي كنت به |
| Doğru söylüyor. Orada diğer her yerden daha güvende olur. | Open Subtitles | إنها على صواب , إنها بأمان أكثر من أي مكان آخر |
| Yanımda uyursan, kendimi daha güvende hissederim. | Open Subtitles | في الحقيقة، سأشعر بأمان أكثر إن نمت هنا معي. |
| Kendini ormanda ölü bir kızın ruhuyla, öz anne babanın yanındakinden daha güvende mi hissettin? | Open Subtitles | شعرت بأمان أكثر في الغابة مع روح فتاة ميتة مما فعلت مع والديّك؟ |
| Ama Bence arkadaşların senle daha güvenli olucaktır. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ أصدقاؤكِ سيشعرون بأمان أكثر |
| Kendimi daha güvenli hissettim eğer kıyafetlerimi konuşturursam. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أشعر بأمان أكثر إذا تركت ملابسي تتولى الحديث |
| Karanlıktan sonra gitmen daha güvenli olur. | Open Subtitles | ستكونين بأمان أكثر إذا رحلت بعد أنْ يخيّم الظلام |
| Yüksek Okuldayken, askeri personelin, kara mayınlarını daha güvenli bir biçimde etkisizleştirmesine yardım edecek çok geniş uygulamalı bir artırılmış gerçeklik geliştirmeye başladım. | TED | بينما كنت في مرحلة التخرج، بدأت في تطوير تطبيق واسع النطاق مستخدمًا تقنية الواقع المعزز لمساعدة أفراد الجيش على تعطيل الألغام الأرضية بأمان أكثر. |
| Ne kadar az bilirsen, daha güvenli olursun. | Open Subtitles | كلما قلت معرفتك تكون بأمان أكثر |
| Tuzumuz olsaydı daha rahat olurdum. | Open Subtitles | سأشعر بأمان أكثر فى البيت لو أحضرنا بعض الملح |