Para bizim elimize geçinceye kadar güvende olmayacaksınız. | Open Subtitles | لن تكونى بأمان حتى تكون تلك الأموال فى أيدينا |
Bu onları, biz bu pisliği kurutana kadar güvende tutar. | Open Subtitles | هذا سيُبقيهم بأمان حتى نكتشف طريقة لتجفيف تلك، السافلة |
Bu para bizim elimize geçene kadar güvende değilsiniz. Anladınız mı? | Open Subtitles | لذا لن تكونى بأمان حتى نحصل على هذا المال ، هل هذا واضح |
Bilgisayarlar tekrar açılıp, bir sonraki mahzen envanterini kaydedene dek güvende olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | وعلمت أنك بأمان حتى يقوم الحاسوب مرة أخرى بجرد أجهزة المخبأ |
Orada kaderindeki ölüm gerçekleşene dek güvende olacak. | Open Subtitles | حيث ستبقى بأمان حتى يحين موعد وفاتها الطبيعي |
Öyle hissediyor olmasanız bile güvende olabilirsiniz. | TED | و تستطيعون أن تكونوا بأمان حتى لو لم تشعروا بذلك. |
Bataklık yolu en güvenli yoldur. Şehre güvenli bir şekilde döndüğünü görecek. | Open Subtitles | الكستنائي هو الأكثر قدرة على التوغل عبر المستنقع سوف يأخذك بأمان حتى المدينة |
Stok sorunumuz hallolana kadar güvende olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكون بأمان حتى يتم إصدار الأسهم. |
Bir tedavi bulunana kadar güvende olacaklar. | Open Subtitles | إنهم محفوظين بأمان حتى نجد ترياق |
Sabaha kadar güvende. | Open Subtitles | إنه بأمان حتى الغد |
Anneni bulana kadar güvende olacaksındır. | Open Subtitles | ستكونين بأمان حتى أجد والدتك |
Çıkarana kadar güvende bekleyin. | Open Subtitles | فقط إبقوا بأمان حتى نفعل ذلك |
Öyleyse, o zamana dek güvende kalmaya çalış yeter. | Open Subtitles | فقط حاول أن تبقى بأمان حتى ذلك الوقت |
Sana bir kere Elizabeth'in çocuklarını sormuştum, prensleri, ve siz bana onlar ölene dek güvende olamacağımızı söylemiştiniz. | Open Subtitles | سألت ذات مرة عن ولدي (إليزابيث) الأميران، وأخبرتني أننا لن نكون بأمان... حتى يموتا |
Eğer Dima ailesini sorarsa öyle olmasalar bile güvende olduklarını söyle. | Open Subtitles | إذا سأل (ديما) عن عائلته أخبره أنهم بأمان حتى و إن لم يكونوا كذلك |
Kendi evimde bile güvende değilim! | Open Subtitles | أنا لست بأمان حتى في بيتي! |
Bu yüzden oraya güvenli bir şekilde girmenin yolunu bulmalıyız böylece kaplanların yanında olabiliriz. | Open Subtitles | لذا علينا إيجاد طريقة ما للتعمّق فيها بأمان حتى نقترب من الببور |
Chayem denetleyecek, sonra onun adamları hepinizi Atlantic City sınırına güvenli bir şekilde götürecek. | Open Subtitles | سوف يقوم "حاييم" بالإشراف ثم يقوم رجاله بتوصيل البضاعة بأمان حتى حدود "أتلانتيك سيتي". |