Onun kim olduğunu biliyorum. Ama sana söyledim. Hükümetin emriyle burayı kapatıyoruz. | Open Subtitles | أعرفه جيداً، لكننا نقفل بأمرٍ من الحكومة |
Kraliçe'nin emriyle, dur! Kaçmasına izin vermeyin! | Open Subtitles | بأمرٍ مِن الملكة، توقّفي لا تتركوها تهرب |
Onu Bay Chucky Pancamo'nun emriyle öldürdüm. | Open Subtitles | قَتَلتُهُ بأمرٍ مِن تشاكي بانكامو |
Herzaman başka yollar vardır. Özellikle böyle önemli bir konuda. | Open Subtitles | دائمًا ما يكون هُنالك إختياراتٌ أخرى، خُصُوصًا بأمرٍ خطيرٍ كهذا. |
Frank, bir konuda kafam karıştı. | Open Subtitles | جيّد. حسناً، فرانك، أنا مشوّشٌ قليلاً بأمرٍ ما. |
Ben sadece Tanrı'nın yaptığına inandığın bir şeyi yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك فقط القيام بأمرٍ بإعتقادك أن الرب يفعله. |
İki gün sonra mahkeme emriyle geliriz. | Open Subtitles | سنعود بعد غد بأمرٍ من المحكمة |
Mahkeme emriyle mühürlenmişti. | Open Subtitles | كان مُغلقاً بأمرٍ قضائيّ. |
Bu da teğmenim. Kralın emriyle buradayız. | Open Subtitles | و مساعدي جئنا بأمرٍ مِن الملك |
Increase Mather'ın emriyle ve Salem'ın meclis üyeleri namına, seni tutukluyorum. | Open Subtitles | بأمرٍ من (انكريس ماذر) (وباسمِ مُختاري (سايلم أودعكَ رهن الإعتقال |
Bu ses beni şaşırttı ta ki Nell'in eski sevgilisini uzaklaştırma emriyle tehdit ettiğini hatırlayana dek. | Open Subtitles | وقد أربكني ظهوره. حتّى تذكَّرت... أنّ (نيل) قد هدَّدت صديقتها السابقة بأمرٍ تقييدي. |
Vern Schillinger'ın emriyle. | Open Subtitles | بأمرٍ من (فيرن شيلينجَر) |
Şimdi, FBI için çalışan ve FBI'ın emriyle Komünist Parti'ye katılan Bayan Markward size Komünist toplantılarda hiç görmediğini ama isminizin para ödeyenler listenizde bulunduğu yönünde ifadede bulundu. | Open Subtitles | السيدة (ماركوارد) التي تعمل بمكتبالتحقيقاتالفدرالية... إلتحقت بالحزب الشيوعي بأمرٍ من مكتبالتحقيقاتالفدرالية... شهدتبأنهالم تقابلِكشخصياً... |
Batiatus'un emriyle. | Open Subtitles | بأمرٍ من (باتياتوس) |
Şimdi böyle büyük bir konuda karar veremez. | Open Subtitles | ،لا يمكنهُ بأن يتخذ قراراً الآن .ليس بأمرٍ مثل هذا |
Hadi, bir konuda yardım etmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً , تعال بوسعكَ مساعدتي بأمرٍ ما |
Aslında, bir konuda yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | ، بالحقيقة .أحتاجُ مساعدتك بأمرٍ ما |
Nasıl yapacağını bilmediğin bir şeyi yapmak istiyorsan bu çok zorlu olacak. | TED | الآن، في حال أردت القيام بأمرٍ لاتعرف كيفية القيام به بنفسك، عندها سيكون هذا تحدٍ كبير. |
Hakkın olmayan bir şeyi yaptığını bilmeliydin. | Open Subtitles | عليكِ معرفة أنكِ كنت تقومين بأمرٍ لا تملكين الحق بفعله. |